♤Jimin korkuyordu.
Bir önceki gece hissettiği güzel duyguların aksine şimdi hissedebildiği tek şey korku, endişe, burukluk ve bir parça umuttan ibaretti.
Bir anda gerçekler yüzüne çarpmış gibi hissediyordu. Bu bir ayın nasıl bu kadar hızlı geçtiğini anlamamıştı. Günlerini Yoongi'yle dolu dolu geçirmeye bakarken şimdi anlaşmalarının bitmesine 2 gün kalmıştı.
Parfümlerin olmasına, sadece 2 gün kalmıştı.
Bir iki dakika önce Yoongi'nin eski şoförünün getirdiği kıyafet dolu çantayı, hala uyumakta olan Yoongi'nin yanına, yere bırakmıştı.
Düşünceleri şimdiden boğazını yakmaya, gözlerini doldurmaya yetiyordu. Derin bir nefes alıp Yoongi'nin yastığa dağılmış, gri renginden eser kalmayan saçlarına ve büzülmüş dudaklarına bakmıştı.
Nasıl aynı anda hem canı yanarken hem de içi huzurla dolabilirdi?
Dikildiği yerden hareketlenerek yatağa yaklaştığında eli ne kadar yumuşacık gözüken saçlara uzanmak için çırpınsa da "Yoongi Hyung." demiş ve elini Yoongi'nin omzuna yerleştirmişti.
Hafifçe sarsarak "Hadi uyan." diye tekrarladığında Yoongi mırıldanarak gözünü Jimin'i görebileceği kadar aralamış ve geri kapatmıştı. Bedenini sırt üstü çevirirken Jimin'in yüzüne farkına bile varmadığı bir gülümseme yerleşmiş ve "Okula geç kalacağız hyung." diye tekrarlamıştı.
Çoktan uyandığını bildiği için yataktan uzaklaşırken Yoongi de kendi kendine gülümsemiş ve "Tamam." demişti hafif çatallı sesiyle.
Jimin gülümsemesini genişletirken "Az önce şoför kıyafetlerini getirdi." demiş ve arkasındaki duvara yaslanmıştı. Bununla beraber Yoongi'de doğrulup esnediğinde Jimin karşısındaki görüntünün tatlılığına kıkırdamış ve gözlerini kaçırmıştı.
Aklına aniden 'acaba onun uyanışını bir daha görebilecek miyim?' düşüncesi hücum ettiğinde yüzündeki gülüş aniden solmuş ve gözleri boşlukta takılı kalmıştı.
Başını kaldırdığında Yoongi'nin kendisine garip bakışlar attığını fark ettiğinde zorla gülümsemiş ve yatağa ilerleyerek Yoongi'nin kolundan tuttuğu gibi çekiştirmeye başlamıştı.
"Hadi hyuuung." diyerek onu yataktan çıkarmaya çalışırken Yoongi Jimin'in ani hareketinden dolayı yataktan düşmemek için hızla ayağı kalkmış ve "Tamam, tamam kalktım." diyerek üzerini düzeltmişti.
Bakışları ayağının dibinde duran çantayı bulduğunda kolundan tutarak sırtına atmış ve Jimin'e kısa bir bakış atıp banyonun yolunu tutmuştu.
Yoongi tabi ki de Jimin'deki garip havayı fark etmişti ama kurcalamak istememişti, nasıl olsa öğrenirdi.
Jimin odadan çıkan bedenin arkasından buruk bir şekilde gülümserken yatağını düzeltmeye başlamıştı. Yoongi'nin nasıl hissettiğini öğrenmesi gerekiyordu. Böylece cumaya kadar kendini hazırlayabilir ve ona göre hareket edebilirdi.
Kendisi Yoongi'ye aşıktı ama Yoongi'nin ona karşı 'öyle hisler' beslemesini beklemiyordu. Şimdilik ona alışmış olması, arkadaş kalmaya devam etmek istemesi yeterliydi. Tek isteği cuma günü onu çevirmemesiydi.
Bakışları komodinin üzerindeki parfüm şişesini bulduğunda tekrar hüzünlendiğini hissediyordu ki Yoongi'nin aniden odaya dalıp "Jimin-ah." demesiyle bakışlarını hızla Yoongi'ye çevirmişti.
"Hm?" dediğinde Yoongi kapıyı biraz daha aralamış ve "Ben hazırım, hadi." demişti.
Jimin onu onaylayıp çantasını kaptığı gibi yanına gittiğinde Yoongi onun önünden geçmesine izin vermiş ve odanın kapısını kapatmadan hemen önce Jimin'in az önce baktığı, parfüm şişesine bakmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wanjeonhan (완전한) ✓
FanficJimin Yoongi'nin mükemmelliğin vücut bulmuş hali olduğunu düşünüyordu. ♤ #1 yoongi #1 semegi #1 soft #2 ukemin #2 parkjimin #3 jimin #4 yoonmin #4 highschool