First Festival

1.4K 140 45
                                    





Jimin'in sabah kalkar kalkmaz yaptığı ilk iş telefonunu eline alıp Yoongi'ye günaydın mesajı atmak olmuştu. Gece çok güzel bir uyku çekmiş ve çok mutlu uyanmıştı. Bugün için ikisinin de seveceğini düşündüğü bir planı vardı ve umuyordu ki bugün annesi ile işleri yoktu.

Neyse ki beklediği cevap çok gecikmemişti. Kahvaltısının ortasında telefonundan gelen bildirim sesiyle çubuklarını bırakıp mesajı açmıştı.

Jimin: Günaydın hyungiee💖

Yoongi: Günaydın Jimin
Biraz fazla uyumuşum

Jimin: Cidden yorulmuş olmalısın

Yoongi: Sanırım öyle

Jimin: Imm hyung bugün işlerin var mı?
Yani işleriniz
Annenle yani

Yoongi: Hayır yok
Babam hala dönmedi
Neden?

Jimin: 😋
Öğlen 2'de seni almaya geleyim mi

Yoongi: Şimdi anlaşıldı derdin
Ama ben seni almaya geleyim
Özel şoförümün son demlerini kullanmak istiyorum

Jimin: Olur hyung
Fark etmez bana

Yoongi: Peki
Nereye gidiyoruz
Çok merak ediyorum fikirlerin ne zaman bitecek

Jimin: Aklıma bir şey gelene kadar dört dönüyorum zaten|
Aklıma bir şey gelene kada|
Ehehehe
Kulaklarımızın pasını atmaya gidiyoruz hyung!
[Y/N: yazar burada kendisinden bahsediyor]

Yoongi: Bunu anladım biraz galiba
Müzikle ilgili bir şeyler mi?
Görüldü ✓✓
Görüldü yiyeceğimi tahmin etmeliydim
Görüldü

——————

Jimin kapısının önünde, artık aşina olduğu arabanın gelmesini beklerken sırt çantasının kollarına elleriyle destek yapmış ve omuzlarını acıtmasını engellemeye çalışmıştı. Tam kendi kendine çantasının ağırlığı ile ilgili söylenecekken siyah araba hızla önünde durmuş ve dudaklarının aralık kalmasına neden olmuştu. Gözlerini kırpıştırıp dudaklarını geri kapatırken şoför arabadan çıkmış ve Jimin'e doğru yürüyüp çantasını almak için izin istemişti.

Jimin sırtından çantasını çıkartıp güler yüzlü adama verirken "Lütfen dikkatli koyun." demeyi de unutmamıştı. Başını sallayıp "Tabi efendim." diyen şoförün peşinden bagaja doğru ilerlemiş ve bagajın kapağını kapatır kapatmaz da adama gidecekleri yeri söyleyip Yoongi'nin yanına oturmak için arka kapıya yürümüştü.

Neşeyle kapıyı açıp kendini Yoongi'nin yanına atar atmaz büyük bir gülümsemeyle "Merhaba Hyung!" demişti.

Yoongi ona kaşları çatık bir şekilde bakarken "Yah," demişti. "Neden bu kadar neşelisin."

Jimin omuzlarını silkmiş ve araba ilerlemeye başlarken "Bir nedeni yok, sadece... mutluyum." demişti.

Yoongi bu sözlerin arkasında ister istemez gidecekleri yer ile ilgili şüphelenmeye başlamıştı. Gerçi düşününce... birlikte gittikleri her yerde böyle heyecanlanıyordu sanırım.

Yoongi'nin ise aslında pek keyfi yoktu. Yorulmuştu, daha bir çok şeyin başında olduklarını biliyordu ama şimdiden yorgun hissediyordu ve şimdi bu arabanın içerisinde olmasının sadece iki nedeni vardı;

Wanjeonhan (완전한) ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin