♤Çıkış zili çaldığında Jimin son iki dakikada topladığı çantasını kaptığı gibi koşarak sınıftan çıkmıştı. Taehyung ona hiç bir detay vermemiş sadece "Yoongi işini halledeceğim" diyerek son ders ortalıktan kaybolmuştu. Jimin de bir yandan acaba Taehyung halledebilir mi diye düşünürken bir yandan da heyecanla Yoongi'nin sınıfının önünde bekliyordu.
Çok özlemişti, çok özlemişti ve koca bir hafta ona mesaj atmadığı için kendini salak gibi hissediyordu. Taehyung'a onu sorması bütün dengesini bozmuştu.
Jimin sonunda Yoongi'yi gördüğünde heyecanla yaslandığı duvardan doğrulmuş ve neşeyle "Yoongi hyung!" diyerek karşısındakinin bir adım gerilemesini sağlamıştı.
Doğal olarak Yoongi bir anda gelen bağırmayı beklemiyordu ama sesin sahibinin Jimin olduğunu gördüğünde korkudan gerilen yüz kasları gevşemiş ve yerini küçük bir gülümsemeye bırakmıştı.
"Selam Jimin-ah." dediği gibi ikili yan yana yürümeye başlamış ve bir kaç gözün kendilerine dönmesini sağlamıştı.
Jimin karşılık olarak kısaca kıkırdamış ve Yoongi'ye ayak uydurarak birazcık gerisinden yürümeye başlamıştı. Taehyung'u düşünmeye daldığından tek kelime etmediğinde Yoongi söze girmiş "Eeee nereye gidiyoruz?" diye sorup başını çevirerek Jimin'e bakmıştı.
Jimin ise Yoongi'nin gözlerine bakarak gülümsemekle yetinmişti. Yoongi gülerek önüne dönerken "Tabi ki de söylemeyeceksin." demiş ve Jimin'in daha da çok gülümsemesine neden olmuştu.
Bu sırada okulun kapısından çıktıklarında Jimin gözlerini Yoongi'den ayırmış ve karşısına bakmıştı. Başını çevirdiği gibi gözleri Jungkook'la buluştuğunda bir süre bakışlarını onda tutmuş ardından Yeontan'ı fark etmişti. Kaşları kafa karışıklığıyla çatılırken tekrar Jungkook'a bakmış ve karşılığında aldığı göz kırpmayla jetonu düşmüştü.
Dudaklarına kocaman bir gülümseme yerleşirken ellerini Yoongi'nin kollarına sarmış ve Jungkook'a doğru yürütmeye başlamıştı. Kendisine dönen şaşkın bakışların farkında olsa da tek düşündüğü 'Umarım Jungkook Yeontan'ı Yoongi'nin yüzüne fırlatmaz'dı.
(burayı tekrar yazmayacağım çünkü aynısı sıkmak istemiyorum ehe)
Jimin Jungkook'un arkasını dönüp hızlı adımlarla okuldan çıkışını izlediğinde rahatlamayla derin bir nefes vermişti. Anlamadığı bir şekilde bugün Yoongi'nin fazla soru soracağı tutmuştu.
Yoongi birden kendisine dönüp "Sence de garip değil mi?" dediğinde gerginlikle yüzüne bakmış ve dudaklarını ıslatıp "Garip olan ne?" demişti.
Yoongi yürümeye başlayıp bahçeden çıkarken Jimin'de hızla peşine takılmış stresle elleriyle oynamaya başlamıştı.
"Bilmem dışarıdan ikisi düşman gibi gözüküyorlar." dediğinde yalandan öksürür gibi yapmış ve "Ah...onlar eskiden arkadaşlardı." demişti.
Yoongi ilgiyle ona dönüp "Öyle mi?" dediğinde kıkırdamış "Merak mı ettin Hyung?" demişti.
Yoongi umursamıyormuş gibi önüne dönüp ellerini ceketinin cebine sokmuş ve omuz silkerek "Sadece sormuştum." demişti.
Jimin bu sefer gülmesini tutamamış ve farkında olmadan Yoongi'nin koluna girerek "Tamam tamam anlatayım." demişti.
Yoongi ağzında bir şeyler gevelese de Jimin devam etmiş "Bende tam bilmiyorum zaten ama geçen sene çok yakınlarmış." demişti.
Yoongi ilgisini çekmiyormuş gibi yapmaya devam ederken Jimin gidecekleri yeri karıştırmamaya çalışarak bir süre etrafına bakmış ardından "Benden çok çok daha yakınlarmış." demişti.
![](https://img.wattpad.com/cover/206370711-288-k20118.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wanjeonhan (완전한) ✓
FanfictionJimin Yoongi'nin mükemmelliğin vücut bulmuş hali olduğunu düşünüyordu. ♤ #1 yoongi #1 semegi #1 soft #2 ukemin #2 parkjimin #3 jimin #4 yoonmin #4 highschool