YASAK VADİ

Yasak başlıyor

    Cadılar insan zulmünden kurtulmak istemişti. Vampirler de artık insan kanı dökmemek, birlikte dünyada insanların ulaşamadığı bir bölge inşa ettiller.

    Cadılar en etkili tılsımları kullanıp bölgeyi insanlardan gizlediler. İnsanların diyarından getirdikleri tohumları büyüleriyle hızlıca büyütüp aletleri ve hayvanları çoğalttılar.

    Vampirler yorulmak bilmeyen bünyeleriyle iki tarafın krallık şatolarını inşa ettiler. Barınacak evleri kurdular.

   Böylece dost oldular. Ta ki 500. Yıl kutlamalarında olan vahşete kadar.

           ♧ 

      "Biraz daha şarap ver." Dedi Max. Miriam parmağını şıklattı. Sonra da kıkırdayıp, diğer cadıların yanına gitti.

     Saatlerdir içip eğleniyorlardı. Bugün onların dostluğunun başladığı ve bilmeselerde biteceği gündü.

    Kalabalığın arasında sürekli onu izliyordu. Arkadaşı elini omuzuna attı.

   "Bakıyorum cadı kızlarından hoşlanmaya başlamışsın."

    Ona kırmızı gözleriyle gülerek baktı.
   "İlgimi çeken güzelliği değil."

    "Max sakın, yasak biliyorsun." Dedi arkadaşı gözlerini görür görmez.

   "Sıkılmadın mı koyun kanı içmekten?"

   "Sanki insan kanı içmiş gibi konuşuyorsun. Biz burada doğduk, tadını bile bilmediğin bir kanı nasıl canın çeker?"

   "Babam tatmış, koyunların ki kan bile sayılmaz. Mecburiyetten içiyorlar."

    "Zaten onlar cadı. Sen insan kanı içmek istiyordun. Şimdi niye onlara bakıyorsun ki?"

   "İnsan ırkına en yakını onlar çünkü. Ayrıca binlerce var onlardan, bir tanesi gitse ne olur ki?"

    "Max, yakalanırsan cezası ölüm, yapma."

    Dinlemedi. Miriam'ın yanına gitti. Kulağına bir şeyler söyleyip elinden tuttu. Vadinin içine doğru gittiller. Aşk herkesi savunmasız bırakırdı. Miriam'ı da bıraktı. Vadinin derinliklerine gittiklerinde, o ne olduğunu anlayamadan Max onu hipnoz etti.

   Max heyecanla boynuna dişlerini geçirdi. Tadı asla koyuna benzemiyordu. Kesinlikle daha lezzetliydi, doyamıyordu. İçtikce içti, Miriam da hiç kan kalmayana kadar.

    Sabah olmuştu, şenlik bitmişti, Miriam'ın annesi onu yatakta bulamadı. Yatağı hiç bozulmamıştı. Her yere baktı, herkese sordu. Miriam bulunamayınca vadiye doğru arama başladı. Vampirler ve cadılar Miriam'ı bir ağacın dibinde cansız buldular.

    Boynundaki diş izlerinden ve kurumuş bedeninden bunu bir vampirden başkasının yapamayacağını biliyorlardı. Kavga çıkmadan engellendi. Ortak konsey toplandı. Kimin suçlu olduğu bulunacak cezası kesilecekti. Ama bir karar daha çıktı. Bu olanlardan sonra cadılar artık vampirlere güvenemezdi.

    Bölge ikiye bölünecek ve asla birbirlerinin tarafına geçmeyecek, hangi taraftan biri geçerse derhal yakalayan bölge sahipleri tarafından idam edilecekti.

   Max bulundu. O gece yanında olan arkadaşı her şeyi itiraf etti. Max yalanladı. Ağaçların ve bitkilerin canlandırılması yasaktı. Yalnızca şahitlikleri gerekirse can iksirinin bir damlası ile konuşturulabilirdi. Ve öyle de oldu. Miriam'ın bedenin yanındaki ağaç dile geldi.

    Max kafası kesilerek idam edildi. Cadılar köyde kalmayı istedi. Vampirler vadiyi aldı. Kocaman, görünmez, sağlam bir duvar örüldü. Ve vampirlerle cadıların dostluğu böylece son buldu.