Benim adım Terrilyn çocukluğumun geçtiği evde yaşadıklarımı atlatmam çok uzun zaman aldı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Upstate, New York da büyüdüm.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Evimiz Amerika Yerlilerinin mezarlarının üzerine inşa edilmişti.
Bulunduğumuz, daha doğrusu yaşadığımız yer ülke dışında, yaklaşık dokuz dönümlük bir yerdi. Tek tük komşular vardı. Gözden oldukça uzaktık. Kimseyle haşır neşir değildik. Birçok sırrımız vardı.
Babam kız kardeşlerim ve bana oturma odasında portakal yuvarlatırdı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Annem en sevdiği yerde otururdu. Onun "tüneği" dediğim yerden oturur bizi izlerdi.
Saatlerce durmadan bu oyunu oynamak zorundaydık. Eğer portakal oyun alanı dışına çıkarsa babam bizi cezalandırırdı. Bir gün oyunu kardeşim (Jess) ile oynarken portakal babamın koltuğunun oraya gitti oyun alanından çıkıp. Babam ayağı ile portakalın üzerine basıp beni gözleri ile işaret ederek yanına çağırdı. Korkuyordum. Ne olacaktı şimdi ? Çok canımı yakacak mıydı ? Daha sonra babamın yanına gittim. Babam bana bir kaç saniye baktıktan sonra elini yumruk yapıp sıkarak bana vurdu. Olduğum yere düştüm. Yüzüğü dudağıma gelmiş olmalıydı. Kan akıyordu ve canım çok yanıyordu . Canım yansa bile bu evden ağlamak da bir diğer yasak olan kurallardan biriydi. Kalktım ve kardeşimi de alarak odamıza doğru gittik.
