Sabah kahvaltıya kalkmıştım. Fakat annem hemen beni aradı.
+ "Ne oldu anne?" dedim.
Ağlamaklı bir sesle,
- "Dedeni kaybettik oğlum.".
Ben olduğum yerde çöktüm ağladım. Hemen apar topar köye ilk otobüsle gittim. Dedemin üstünde bir beyaz örtü, onun üstünde bir bıçak. Ağlaya ağlaya dualarımızı okuyup taziyeleri kabul ediyorduk. Dedeme köy halkı çok hürmet ederdi. Taziyeler bittikten sonra dedemin odasına girdim orada bir sandık vardı. Adeta "Beni aç beni aç!" diyordu sanki...
Yanına gittim. Orada sandık açılmıyordu. Anneanneme sordum bana ters ters baktı ve "sakın bir daha o sandığa dokunma" dedi. Ama ben bu sandığı açmaya kararlıydım. Nedense bu sandığa karşı bir aşırı merakım oldu. Ertesi gün oldu anneannem herkesi kahvaltıya çağırdı, karşımda oturup bana pis pis sırıtıyordu. Kahvaltımı bitirdim. İçeri girdim. Televizyon izledikten sonra biraz kestireyim dedim.
Rüyamda anneannem "LA İLAH VELLE ALEMUN DECCUR!" diye bağırıp koşuyordu. Arkasından siyah gölgeler kovalıyordu. Kalktıktan sonra köyün imamına gittim ve rüyamı anlattım biraz korkmuş şekilde "oğlum git buralardan" dedi...
Ne olduğunu hâlâ anlayabilmiş değildim. Herhalde dedemin ölümü psikolojimi bozmuştu. Çok oyalanmadan eve girdim evde kimse yoktu... Yine dedemin odasına girdim. Sandık esrarengiz bir şekilde açıktı. İçinde kağıtlar, bakır tepsiler, kitaplar vardı ama orada bir şey parıl parıl parıldıyordu. O bir kolyeydi. İki kapaklı içinde resim vardı gördüklerim karşısında şoka girdim dedemin ve benim resmim ama benim gözlerim oyulmuş biçimdeydi. Hemen kolyeyi cebime soktum ve sandığı kapattım annemler geldikten sonra herkes yatağına girdi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Anneannemin sesiyle uyandık evin içinde bağırarak "sen çaldın sen çaldın" diye bağırıyordu bana bakarak. Annemler gelip sakinleştirdi. Artık her şeyi daha iyi anlıyordum bu sandıkta bir şeyler vardı hem de çok değişik bir şeyler. Ertesi gün kolyeyi Anneanneme geri verdim ve "Özür dilerim" dedim. Bana bakarak "Domuzun soyu hırsız" diye bağırdı. Bende "niye öyle diyorsun anneanne benimde resmim var orada" "zaten o sen değilsin" diyerek hafif bir sırıttı ve içeri girdi. Artık gerçekten korkuyordum içimde bir ürperti vardı. Bu evdeki olayları çözmem lazımdı. Uyudum ama bu sefer kabus görmemiştim.
Ertesi gün imama gittim "hocam ne yapacağım ben? nedir bu işler"...
- "Gel seninle bir konuşalım evlat"+ "dinliyorum hocam" - "Bak oğlum deden seneler önce şerli varlıklarla uğraştı cin kabilesi olan Afarid kabilesi dedene düşmandı bir çok kez dedeni saptırmayı denediler fakat senin deden onlarla savaştı ama maalesef yenik düştü ve şerliler dedeni elinden aldı"