Sabah uyandığımda nefes nefese kalmıştım. Boğuluyor gibiydim. Derin nefes ala ala ayağa kalktım elimi yüzümü yıkadım. Yatağımı toplayacağım sırada yatakta bana ait olmayan bir saç teli ile karşılaştım. Turuncu bir saç teliydi. Onundu. Daha sonra okula gittim. Turuncu saçlı adam sanki beni her yerde takip ediyordu. Alay edercesine bazen kendi kendime gülme sesleri duyuyordum. Daha sonra eve abimden önce gidiyordum. Ben sabahçı abim ise tam gündü.
Evde tektim ve içimde bir ürperti gerilme vardı. Üzerimi değiştim ve yemek hazırladım. Daha sonra televizyon sesini biraz fazla açıp evde koltuk başında uzanıp izliyordum. En sevdiğim program vardı. Gözlerim ağır ağır kapanmaya başlıyordu. Uyumamak için direniyordum. Uyumaktan rahatlamaktan korkuyordum. Daha sonra gözlerim kapandı. Kapı sesine kalktım. Gelen abim olmalıydı. Heyecanla kapıya yaklaşıp delikten baktım. Ancak orada biri yoktu. Tam yanlış duyduğumu düşünüp odaya gideceğim sırada bir daha kapı çaldı. Ama böyle bir kapı çalma şekli yok. Dönüp bir daha delikten baktım. Bir kaç saniye baktım delikten kimse görünmüyor diye düşündüğüm sırada karşımda kanlı iki tane göz vardı. Kan çanağı olmuş iki adet göz. Daha sonra kapıyı açtım. Ve uzak da karşı komşumuzun olduğu yerde sırtı bana dönük biri vardı. Seslendim komşumuz sanarak. Ancak döndüğünde gördüğüm şeyler beni şok etmişti. Gelen oydu. Turuncu saçlı adam...
Kapıyı tam kapatacağım sırada hızla gelerek ayağı ile kapıyı kapatıp daha önce hiç duymadığım bir dilde kızgın bir şekilde bağırarak bir şeyler demeye başladı... Çok korktum nefesim kesildi. Ruhum bedenimden çıkacak gibi oldu. Daha sonra kapıyı zorlayıp kapattım. İçeri girip su içtim.
Daha sonra anladım ki artık bana görünmekle kalmayacak bana zarar verecekti...
Ne yapmıştım onu bu kadar sinirlendirecek ?
Ne istiyordu acaba benden ?...
