Benim Adım Elle.
Ben küçükken ailevi çok problemlerim vardı. Ailem sürekli kavga eder ve birbirlerine karşı sürekli lanet okurlardı. Evimizde huzur yoktu. Küçük erkek kardeşim ( Dave ) ile birlikte artık bu duruma alışmıştık. Dave çok sessiz içine kapanık bir çocuktu. Henüz daha 7 yaşındaydı ama konuşmakta güçlük çeken utangaç içine kapanık bir çocuktu.
Bir gün odamda oturmuş oyuncaklarımla oyun oynarken yan odadan sesler duymaya başladım. Dave birisi ile konuşuyor ve hatta gülüyordu. Odaya gittiğimde oda da kimse yoktu. Dave bana dönüp burada ne aradığımı sordu. Hiç diyerek geçiştirdim. Odayı gözümle süzdüm ancak hiç kimseye dair bir iz yoktu.
Bu olay her geçen gün devam etti. Her gece aynı saatte oluyordu. Bir gün babamlar yine kavga etmişti. Annem evi terk edip gitmişti. Bende ağlayarak odama gittiğimde koridorda bir şey hissettim. Hissettiğim şey her ne ise tüylerim diken diken olmuştu. Dave'in odasına yaklaştıkça yada oradan geçerken daha da artan tuhaf ürpertici bir histi.
Dave gün geçtikçe bizden daha da uzaklaşmaya başlamıştı. Odasından çıkmıyordu. Okulda arkadaşlarına durduk yere saldırıp onların canını acıtıyordu. Bende bu hissettiklerimi babama anlatmak istedim belki bir bağlantısı vardır yardımcı olabilirdim. Babam benimle alay edercesine bir kaç saniye dinledikten sonra başından savdı.
O oda da ne vardı ? Ayak sesleri kime aitti ? Kim yada neydi Dave bizden koparan onu vahşileştiren şey ? ... Hepsinin cevabı o odadaydı.
Bir sabah kahvaltıya gittiğimizde babam kardeşimi de uyandırıp masaya davet etmem için beni görevlendirmişti. Bende odasına girmeden direk merdivenlerin başından yüksek bir ses ile " Dave babam seni kahvaltıya çağırıyor uyan artık!. " diyerek seslendim. Dave bir kaç dakika sonra aşağıya yanımıza geldi.
Ben kahvaltımı biraz onlardan hızlı bitirip dinlenmek için odama geçeceğimi söyledim. Daha sonra odama geçmeden gizlice Dave odasına gidip günlük, çizdiği resimler, ev ödevleri vs.. gibi şeyleri araştırırken dikkatimi bir şey çekmişti. Dave sürekli bir resim çizmiş ve sürekli bir kırmızı yüzlü çocuktan bahsetmişti.
Aradığım şey kardeşimi bizden arkadaşlarından ayıran onu hırçınlaştırıp sessiz sakin içine kapanmasını sağlayan varlık o olmalıydı. Oda da durup bulduğum şeylere anlam vermeye çalıştığım sırada birden önüme doğru bir top yuvarlandı. Giysi dolabının içinden bana doğru. Daha sonra direk aşağıya indim.
Dave ile havuz başında ebelemece oynuyorduk. Dave beni yakalamaya çalışıyordu. Koşarken birden birinin bana çelme takması ile yere yıkıldım. Dave değildi bende değildim. Bu kimdi ?... Bulduğum şey ile bir alakası var mıydı ? Bu nasıl olabilirdi ki.
Daha sonra Dave ve bilmediğim bir sesin bana doğru kahkaha atması ile irkilip kalkmam bir oldu. Çok korktum. Odama gidip yaralanan ayağıma bir şeyler sürdüm. Uyuya kalmış olmalıyım. O gece hayatımda ki en korkunç ve hala etkisinden çıkamadığım bir rüya gördüm. Rüya olmasını temenni ediyordum daha doğrusu.
Rüyamda Dave ile birlikte yine oyun oynarken birden Dave sırtı dönükken ona doğru seslenip elimle omuzuna dokunduğumda onun aslında Dave olmadığını Kırmızı Yüzlü Çocuk olduğunu anladım. Yüzü kan ile kaplıydı. Simsiyah gözleri vardı, dişleri biraz farklıydı testere gibi. Çok korkunçtu. Kan ter içinde uyandım.
Artık dayanacak gücüm kalmamıştı. Bir şey Dave ve benim peşimdeydi. Ve gittikçe bize zarar vermeye başlıyordu. Evde babama ve anneme karşı sürekli bir öfke nefret hissediyordum. Onlara zarar verme fikrinden bir türlü kendimi alıkoyamıyordum. Ama evden dışarı çıktığım zaman bu fikirler yok olup gidiyordu.
Yaşadıklarımı anlatacak birine ihtiyacım vardı. Bende bizden önce ki ev sahiplerini araştırıp buldum. Ve onlara ziyarete gittim. Onlarda bizim gibi 4 kişilik bir aileydi. Çocuklarının yaşları hemen hemen bize yakındı.
Onlara başımdan geçen tüm olayları anlattığım da bana sanki anlattığım şeyler gayet normalmiş gibi bakıyorlardı. Annesi biraz beklememi söyledi. Oğullarının yazdığı ve çizdiği resimleri gösterdi. Bunlar aynı Dave çizdikleri gibiydi. Daha sonra hikayeyi anlattılar.
Onlardan önce ki aile annesi ve babası ayrılmış iki çocuk ve babalarının kaldığı bir evmiş. Evin en küçük çocuğu Jordan içine kapanık sessiz bir tipmiş. Bir gece herkes uyurken mutfaktan aldığı bıçakla önce babası daha sonra ise ablasının boğazını kesmiş. Polis eve geldiğinde Jordan yüzü ve her yeri kan ile kaplıymış. Jordan cezasını çektiği sırada içerde birisi tarafından boğazı kesilerek can vermiş.
Duyduklarım karşısında şok olmuştum. Yaşadığımız çoğu şey benziyordu. Ben yada Dave de mi bunları yapmaya zorlanmıştık.
Peki şimdi ne yapacaktık ? Nasıl kurtulacaktık ?.....
