Okuyanlar yorum ve oy verebilir mi? Sizin yorumlarınızla yazma isteğim artıyor
Namjoon bugün on iki yaşına girecekti ama annesi kutlama yapılmasını istememişti hiç bir zaman istemezdi zaten. Ama taehyung doğdundan beri onun doğum günlerini kutlardı hediye alırdı. Kıskandığından değil sadece o da sevgi görmek isterdi annesinden. Hep gözünün içine bakardı ona da aferin desin diye ama annesi demezdi.
Okuldan çıktıktan sonra yavaş yavaş yürüdü evin yolunu aslında hiç gitmek istemiyordu eve çünkü kendini rahat hissetmiyordu. Ev dediğin insana huzur verirdi gitmek için can atardın hatta. Ama namjoon için geçerli değildi bu durum. Evin önüne geldiğinde çantasını eline aldı ve zile bastı. Bir kaç dakika bekledikten sonra yardımcıları açtı kapıyı. Tatlı bir kadındı MinYun abla ve Namjoona hep iyi davranırdı.
Gizli gizli puding yapar yedirirdi annesi yasaklamıştı puding yemesini çünkü bir keresinde Namjoon çikolatalı puding yerken her yerine bulaştırmıştı yastığı ve çarşafı da çikolata olmuştu ama isteyerek yapmamıştı bunu. Çok ağlamıştı o gün ama annesi bağırdığı için değil en sevdiği tatlıyı bir daha yiyemeyeceği için.
"Hoş geldin joonie geç bakalım içeri." Kadın gülümseyerek açtı kapıyı ve hemen çantasını aldı.
"Bugun okulda neler yaptın bakalım?"
Namjoon biraz düşündü daha sonra merdivenlerden teker teker çıkmaya başladı MinYun ablada peşinden geliyordu."Imm ders işledik bir sürü ödev verdi öğretmen."
Kadın güldü ve birlikte odasına girip temiz kıyafet çıkarttı çocuk için. O sırada odaya annesi girdi."Okuldan mı geliyorsun yoksa parktan mı? Şu haline bak üstün başın çamur olmuş."
Namjoon üzerine baktığında pantolonunun kenarında küçük bir çamur izi vardı yolda gelirken su birikintisine basmış olmalıydı."Ben üzerini çıkartıyorum hanımım hemen yıkarım kıyafetlerini."
Kadın sinirle soludu ve namjoonun yanına gelip diz çöktü boyları aynıydı. Kadın tiksinircesine baktı çocuğun gözlerine."Sen kirlisin hep de kirli kalacaksın."
Çocuğun kolundan tutup aynanın karşısına getirdi namjoonun gözleri dolmuştu çoktan. Bakamıyordu aynada kendine."Bak haline şu pisliğine bak! Kim MinJoona yakışır bir evlat değilsin sen."
Sesi yüksek çıkmış tüm odada yankılanmıştı sinirle çıkmıştı odasından kadın kapıyı sertçe kapatmıştı. MinYun yanına gelip ağlayan çocuğa sarıldı saçlarını okşadı. Teselli verecek şeyler söylemeye çalıştı ama namjoon biliyordu annesi onu hiç bir zaman sevmeyecekti ve bir pislik olarak kalacaktı hayatında...Akşam olduğunda namjoon odasından çıkmadı yemeği MinYun tepsiyle getirdi ama yemek istemedi zorlada olsa bir şeyler yedirdi kadın. Aynanın önünde oturmuş öylece kendine bakıyordu namjoon bugün doğum günüydü ama yalnızdı yanında kimsesi yoktu. Babası işten dolayı zaten geç geliyordu eve, doğum gününü bile hatırlamıyordu kesin.
Kapı açılıp içeriye minik adımlarla Tae ve MinYun girdi. Kadının elinde küçük bir pasta vardı üzerinde iki tanede mum duruyordu. Tae abisinin yanına gelip yere oturdu ve elindeki sarı kağıdı uzattı.
"Senin için yazdım hyung okusana. Hatta resimde çizdim."
Namjoon gülümsedi ve kardeşinin elinden kağıdı alıp açtı büyük harflerle "Seni seviyorum hyung iyi ki doğdun" yazıyordu yamuk ve düzgün olmasada namjoon çok mutlu olmuştu. Altına çizdiği iki insan ve ortalarında ki çiçek ve kalpler yazısının aksine muazzamdı. Hemen kardeşine sarıldı ve teşekkür etti. MinYun elinde pastayla ortalarına oturdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kış Güneşi ☼ NamMin✔️
General Fiction"Neden ölmeme izin vermedin ki kış güneşi?" Bir fırtınada beyaz karların üstünde ölümü bekleyen minik bedeni bir mucize gibi gelen güneş saçlı bir adam kurtarmıştı. Ölümden kurtarmış yaşam vadetmişti küçüğe. İkisinde öğrenecekleri çok şey vardı birb...