Okuyanlar yorum ve oy verebilirler mi?
Hayat ne kadar da garip bir yerdi değil mi? Ne zaman ne olacağını asla kestiremiyordun ve en korkunç tarafı da buydu işte...
Belli bir yaşıma kadar ailemle çok mutluydum en şanslı insan olduğumu zannediyordum kendimi, ama bir şekilde her şey tepetaklak oldu ve yanımda sevdiğim kimsem kalmadı, hayatımı zindan edecek biri kalmıştı sadece.
Uzun yıllar onunla savaşmıştım en sonunda ise kazanıp kaçmıştım yanından ama her şey istediğiniz gibi yürümez bazen. Kaçtığımda kendimi ondan kurturacağımı şehire inip okuluma devam edeceğimi ve çalışacağımı hayatımı bir şekilde yürüteceğimi sanıyordum. Ama yola çıktıktan sonra kar, fırtına bastırdığı için beyaza yenik düşmüştüm bu seferde.
Daha fazla gidemeyeceğimi anladığımda bir yere çöküp ölümü beklemiştim usulca. Tanrının bana acıdığını düşünmüştüm o zaman belki de ölüm benim için bir kurtuluştu. Ailemin yanına gidip daha mutlu olabilirdim.
Tam ölüm yanı başımdayken bir adam bitivermişti karşımda ve kendiyle birlikte güneşide getirmişti yanında.
Saçları gibi sarı bir güneş. Evine alıp bana kollarını açmış rahat etmem için elinden ne geliyorsa yapmıştı. Onu çok sevmiştim hayatımda hiç birini bu kadar sevemem zannediyordum hatta.Ah kış güneşim o kadar güzel bir adamsın ki sen, ben senin yanında çok sönük kalıyorum...
Pürüzsüz esmer tenin, güneş sarısı saçların, gülünce çıkan gamzelerin ve pamuktan bir kalbin var. Benim hayatımı iki kere kurtardın ama ben senin için hiç bir şey yapamadım...
O kurşuna engel olamadım mesela bunun için yıllarca kendimi suçlayacağım. Eğer sana bir şey olursa bu sefer ölmeyi başarıp yanına geleceğim kış güneşi.
"Hala bir haber yok çıldıracağım!"
Taehyung boş koridorda bir ileriye bir geriye volta atarken duraksadı. Herkesin yüzünde korku vardı benim ise pişmanlık...Mark ilk önce tabancasına davrandığı için Namjoonu vurmuştu polisler tetikteydi ve onlarda karşılık olarak Markı vurmuştular. O sadece ayağında vurulmuştu ve hemen karakola götürmüştüler.
O an gözümün önünden gitmiyordu, Namjoonun bana bakışı gülümseyişi ve yere yığılışı. Ayaklarımın bağı çözülmüş, gözlerim görmez olmuştu.Kendimi nasıl onun yanına attığımı asla bilmiyorum. Sağ göğsünden vurulmuştu ve tüm kazağı kana bulanmıştı. Ellerime baktığımda hala sevdiğimin kanı olduğunu gördüm. Ağlamam daha çok şiddetlendi ve boş koridorda hıçkırıklarım yankılandı.
"Jimin lütfen ağlama o çok güçlüdür biliyorsun."
Yoongi yanıma gelip ellerimi tuttuğunda kanı fark edip telaşlandı."Hadi gel elini yüzünü yıkayalım."
Beni kaldırmak için hamle yaptığında yerimden kıpırdamadım. Burnumu çekip göz yaşlarımı silmiştim kazağımın koluyla."Orada ben olmalıydım o değil."
Parmağımla yoğun bakımın kapısını gösterdiğimde bir diğer yanıma Taehyung geldi."Böyle konuşma lütfen, abim ameliyattan sağlıklı bir şekilde çıkacak ve siz eskisi gibi mutlu olacaksınız."
Hoseok da tam karşıma geldiğinde gülümsedi ve başını salladı.
Yoğun bakımın otomatik kapısı açıldığında hemen ayaklandık ve gelen doktora baktık. Adam elinde tuttuğu dosyayı kapatıp bize döndü."Kim Namjoonun yakınları sizlersiniz değil mi?"
"Evet biziz doktor bey."
Yoongi iyi bildiği ıngilizceyle doktorla konuştuğunda ben sadece dinliyordum. Adam hepimize tek tek baktığında gülümsedi ve elinde tuttuğu kalemi ön cebine koydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kış Güneşi ☼ NamMin✔️
Ficción General"Neden ölmeme izin vermedin ki kış güneşi?" Bir fırtınada beyaz karların üstünde ölümü bekleyen minik bedeni bir mucize gibi gelen güneş saçlı bir adam kurtarmıştı. Ölümden kurtarmış yaşam vadetmişti küçüğe. İkisinde öğrenecekleri çok şey vardı birb...