Okuyanlar kendini belli edip yorum yapabilir mi? 🙏🏻
"Evet artık sargılarınız çıktığına göre daha rahat hareket edebilirsiniz Namjoon bey, ama kontrollerinizi aksatmayın lütfen ve beslenmenize dikkat edin."
Namjoona kabanını giydirirken yardımcı oldum ve doktorun söylediği şeylere de kulak kabarttım.
"Duydun değil mi Namjoon, beslenmene dikkat etmelisin."
Söylediğim şeyle gülümsedi ve teslim olurcasına ellerini yukarıya kaldırdı bu haline güldüm ve doktora döndüm.
"Bay Kwang yanımda melek gibi bir hemşir varken nasıl kendime dikkat etmem ki?"
Doktor gözlüklerini çıkartıp güldüğünde yanaklarımın kızardığını hissetim, delici bakışlarımı Namjoona gönderirken elimi tuttu ve hemen yumuşamamı sağladı.
"Aa sevgilinizin hemşir olduğunu bilmiyordum."
Doktora döndüğümde utangaçça gülümsedim ve Namjoonun elini sıktım hafifçe. Elimi dudaklarına götürüp küçük bir öpücük kondurduğunda kıpkırmızı olup oradan bir an önce gitmek istedim. Ah gerçekten neden böyle yapıyordu ki daha sınava girmemiştim ve eminim ki başaramayacaktım bile.
"Daha değil ama ilerde çok başarılı bir hemşir olacağına eminim Bay Kwang."
Doktor gülümsedi ve başını sallayıp elindeki reçeteyi bana uzattı. Hepimiz ayağa kalktığımızda el sıkıştık ve hastaneden çıktık.
"Bana fazla güveniyorsun sevgilim kaç senedir asla kitap açmadım ve istediğim bölüm puanı çok çok yüksek."
Arabaya geldiğimizde duraksadı ve bana dönüp ellerini omzuma koydu.
"Biz seninle ne konuşmuştuk Jimin, imkansız diye bir şey yoktur evet zor ama imkansız değil bunu unutma."
Gülümsediğinde bende gülümsedim ve başımı salladım. Arabaya bindiğimizde telefondan saate baktım Namjoonu oyalayabildiğim kadar oyalamıştım, ilk önce bir mağazaya gidip gezmiş kahvaltı etmiş daha sonrada hastaneye gelmiştik ve hava kararmaya yakındı. Taehyunga mesaj attığımda Namjoona döndüm ve gülümsedim.
"Şey acaba bir şeyler yemeye mi gitsek çok acıktım."
Arabayı çalıştırdığında bana döndü ve başıyla onayladı.
"Peki nereye gitmek istersin?"
Yalancıktan düşünür gibi yaptığımda dudak büzdüm ve Namjooma döndüm.
"Imm şu beni götürdüğün bir mekan vardı hatırlıyor musun? Tatlı bir teyzenin yeriydi oraya gidebiliriz."
"Hay hay nasıl isterseniz Bay Park."
Gülümsedim ve camdan dışarıya bakmaya başladım. İçimi kemiren bir korku vardı aslında korku değil de yüksek derecede bir heyecandı. Bugünü bir aksilik olmadan atlatabilirsem tanrıya her gün dua edecektim!
Uzun olmayan bir yolculuktan sonra küçük nezih mekanın önünde durduk arabadan hemen inip koluna girdiğimde çatık kaşlarla bana baktı.
"Çok mu acıktın gerçekten?"
"Evet kurt gibi açım!"
Başını iki yana salladığında kol kola içeri girdik sessizliği ve bizi karşılayan kimsenin olmayışına şaşırsada belli etmedi. Kolundan çıktım ve arkasına geçtim.
Bir anda ses yükselip bağırışlar duyulduğunda Namjoon şaşkınca içeride karşılarında ellerinde konfetiler ve şampanyayla duran arkadaşlarına baktı. Etrafı balonlarla süslemişler ve koskocaman bir pankarta "Kurşun geçirmez Namjoon aramıza Hoşgeldin" yazısı dikkatimi çekmiş ve gülmüştüm kesin Taenin başının altından çıkmıştı.
Bir anda karşısına çıktıkları için bir kaç adım sendelemiş ve bana çarpmıştı, kolundan tutup içeriye soktum.
"Geçmiş olsun broooo."
Seokjin güzel sesiyle bağırdığında herkes güldü ve tek tek Namjoona sarıldılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kış Güneşi ☼ NamMin✔️
Tiểu Thuyết Chung"Neden ölmeme izin vermedin ki kış güneşi?" Bir fırtınada beyaz karların üstünde ölümü bekleyen minik bedeni bir mucize gibi gelen güneş saçlı bir adam kurtarmıştı. Ölümden kurtarmış yaşam vadetmişti küçüğe. İkisinde öğrenecekleri çok şey vardı birb...
