16 •Hisset•

636 71 54
                                    

Okuyanlar oy ve yorum bırakabilir mi?

Namjoonun içinde sanki kelebekler uçuşuyordu sevdiği adama evlilik teklifi etmişti ve kabul etmişti odalarına gelene kadar yüzünde ki gülümseme gitmemişti. Kartla kapıyı açtı ve içeri girdiler el ele. Jimin üstünde ki kabanı çıkarttı ve koltuğun üstüne koydu Namjoonun yanına gelip kabanını çıkartmasına yardım etti ve onunkini de kendi kabanının üstüne attı.

Jimin sevdiği adamın gözlerinin içine baktı bu gece çok özeldi her anlamıyla ve daha da özel olmasını istiyordu bu gece sadece onu hissetmek istiyordu.

Parmak uçlarında yükseldi ve sevdiği adamın omzuna ellerini koydu yüzleri fazla yakındı Namjoon o muhteşem kardelen kokusunu alabiliyordu. Kokusu sıcak teninden yüzüne vuruyor ve sarhoş olmasına neden oluyordu, bir kaç kadeh içki içmesine rağmen sarhoş olmamıştı ama bu koku onu kör kütük sarhoş ediyordu.

"Bugün birbirimizi hissedelim..."
Jimin gözlerini kapatıp dolgun dudakların onu örtmesini bekledi ve fazla beklemeden dileği gerçekleşti. Namjoon yavaşça tadını çıkarırcasına nefis hafif şarap kokan dudakları kendi dudaklarıyla örtmüştü. Elini ince bele koyup kendine çekmişti.

Jimin ona ayak uyduruyor ve karşılık veriyordu ayakları sanki yerden kesiliyor gibi hissediyordu tüm bedeni arzuyla yanıyordu. Namjoon dudaklarını geri çekti ve kısık gözlerle karşısındaki güzelliği süzdü. Yanakları sıcaktan pembeleşmiş dudakları öpülmekten şişmişti muazzam bir görüntüydü.

"Fazla sıcak olmadı mı?"
Namjoonun söylediği şeyle Jimin kıkırdamış ve başını sallamıştı. Büyük olan gömleğin düğmelerini teker teker açıp bir köşeye atmıştı bile. Jimin de kendi gömleğini yırtarcasına çıkartmış ve yere fırlatmıştı. Pencereden süzülen ay ışığı Jiminin süt gibi beyaz tenine vuruyor ve narin bedeni kusursuz kılıyordu.

Namjoon bu görüntü karşısında yutkundu ve belinden tutup yatağın yanına çekti. Jimin ise karşısındaki esmer kaslı bedenin yanında fazla küçük kalıyordu. Sırtı birden yatakla buluştuğunda çarşafın soğukluğuyla titremişti.

"Kusursuzsun..."
Namjoon üste çıkıp parmağını pürüzsüz tende gezdirdiğinde kendini bu güzelliğe layık hissetmiyordu.

"Kendine hiç aynada baktın mı?"
Namjoon duraksadı ve burukça gülümsedi.

"Her zaman..."
Jimin elini yanağına götürüp okşadığında Namjoon bir kedi gibi başını yana yatırdı ve sevmesine izin verdi. Namjoon aynaya küçüklüğünden beri bakar ve kendinden nefret ederdi...

"Sen kusursuz bir adamsın Kış güneşi."

Muhteşem değildi sadece sevdiği öyle görüyordu ama Namjoon kendini asla kusursuz görmüyordu. Jimin bu sefer önce davranıp ensesinden tutup kendine çekmiş ve dudakların buluşmasına izin vermişti. Namjoonun elleri beyaz tende keşfe çıkmıştı küçük olan her dokunuşta eridiğini hissetmişti. Namjoon altında fazlalık varmış gibi hissetmiş ve bir çırpıda pantolonunu yerle buluşturmuştu.

Dudaklarını tekrar ayırdıklarında büyük olan Jiminin boynuna burnunu sürtüp kokusunu iyice ciğerlerine çekmişti hiç unutmamak için. Kokladığı yeri öpüp biraz daha aşağıya kaydı ve kalbinin üstünü öptü. Küçük olan yattığı yerde zorla nefes alıyordu sevdiği adamın her dokunuşu,öpüşü,bakışı onu mest ediyordu.

Namjoon Jiminin pantolonuyla birlikte baksırını çıkarttı ve biraz uzaklaşıp altında yatan sanat eserine baktı. Jimin utanmış olacak ki bacaklarını birbirine bastırıp eliyle gizlemeye çalıştı ama Namjoon buna engel olup elini tuttu ve avuç içini öptü.

Kış Güneşi ☼ NamMin✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin