Bu hikayeyi okuyanlar yorum ve oy yapabilir mi?
Evimin önüne geldiğimde cebimde ki anahtarı çıkartıp kapıyı açtım ve içeri girdim. Şu an nasıl hissetmem gerektiğini bilmiyordum aslında, babam yardım edeceği için bir yanım çocuk gibi seviniyordu, sonunda istediğim bir şeyi görmüş beni fark etmişti. Kendi duvarını yıkmış ve bana el uzatmıştı. Bir yanım ise Jimini göremediğim her saniye acı çekiyordu...
Babam tanıdığı bir kaç arkadaşına Markın yerini buldurmaya çalışacaktı ve Taehyung da ona yardım edecekti. Yoongi ise bir şeyler bulurum umuduyla adamı daha çok araştıracak ve açığını bulmaya çalışacaktı.
Kendimi koltuğuma attım ve gözlerimi kapattım. Daha bundan bir kaç gün önce meleğimle burada oturuyorduk, sarılıp öpüyordum. Kardelen kokan boynuna burnumu sürtüp içime çekiyordum kokusunu. Şimdi ise yine o lanet yalnızlığa ve sessizliğe bürünmüştüm işte. Kokusu eskisi gibi dolmuyordu içime ve en çok acıyan buydu işte.
Gözlerimi açtım ve ayağa kalkıp odama çıktım. Banyoya girip kısa bir duş aldım kaç gündür evin içinde ölü gibiydim ve yıkanacak halim olmamıştı. Üzerimi giyindikten sonra yatağıma uzandım ve tavanda ki aynaya baktım.
Pisliğin tekisin sen Kim Namjoon, asla mutlu olamayacaksın...
Öfkeyle baktım kendime bir kez daha anladım aslında ben sevilecek biri değildim. Daha sevdiğim insanı bile koruyamamıştım o adamdan. Hiç bir şeyi hak etmiyordum ben. Sinirle yana döndüm ve Jiminin yastığına sarıldım sanki ona sarılıyormuş gibi sarıldım sıkıca.
Gözlerimi kapatıyordum ki telefonumun sesiyle yerimde doğruldum ve telefonu açtım.
"Namjoon hemen bize gel çok önemli. Taeyi de yanına al."
Yoonginin heyecanlı sesiyle meraklandım ve ayağa kalktım."Tamam geliyoruz dostum."
Aşağıya hızla indiğimde kabanımı alıp kapıyı çektim ve arabama bindim. O sırada Taehyungı aradım ve yoldan alacağımı söyledim. Arabayı Yoongilere sürerken yakından Taeyi de aldım. İkimizde Yoonginin önemli dediği şeyin işe yarar bir şey olmasını diliyorduk.Arabayı evin önüne park ettiğimde Jungkook'un arabasının da burada olduğunu gördüm.
Zile bastığımızda hemen açıldı ve Hoseok sıcak gülüşüyle bizi karşıladı."Hoş geldiniz."
"Hoş bulduk Hoseok."
Salona geçtiğimizde Yoongi ve tanımadığım bir adam karşılıklı oturmuş kahve içiyordu. Yoonginin hemen çaprazında ise Jungkook duruyordu beni görünce hemen yanıma geldi."Hyung yüzün bembeyaz yemek yedin mi bugün?"
Başımı iki yana salladığımda yanımdan hemen uzaklaşıp mutfağa gittiğini gördüm. Tanımadığım adam beni görünce ayağa kalktı ve selamladı."Merhaba Bay Kim."
"Merhaba Bay-"
"Lee, Lee Hruin efendim."
Yoonginin yanına oturduğumda Taehyung da karşıma geçti. Hoseok Jungkookun oturduğu yere oturduğun da ortamda bir sessizlik oldu.
Bu sessizliği ilk bozan Jungkook oldu."Bunu yemezsen seninle bir daha asla konuşmam Hyung."
Elinde bana doğru uzattığı sandviçe baktım ve gülümsedim. Onu kıramayacağım için elinden alıp başımı salladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kış Güneşi ☼ NamMin✔️
Ficção Geral"Neden ölmeme izin vermedin ki kış güneşi?" Bir fırtınada beyaz karların üstünde ölümü bekleyen minik bedeni bir mucize gibi gelen güneş saçlı bir adam kurtarmıştı. Ölümden kurtarmış yaşam vadetmişti küçüğe. İkisinde öğrenecekleri çok şey vardı birb...