Medya- Snow Flower Taehyung
Final
Buram buram gül kokan banyoya girdiğimde bornozun önünü açtım ve bedenimden kaymasına izin verdim. Köpük dolu suya tamamen girdiğimde hemen güçlü kollar tarafından tutulup olmam gereken yere çekildim. Kıkırdadığımda yanaklarım kızarmıştı evlendiğimizden bu yana bir ay olacaktı ama ben hâla yanında utanıyordum.
Kucağında rahat etmek için biraz kıpırdadım ama hissettiğim sertlikle gözlerim büyümüştü. Elleri bellimdeydi ve biraz daha aşağıya kayıp kalçamı okşamaya başlamıştı. Parmakları tehlikeli yerlerde geziyor ve ben ellerim omuzlarında gözlerine bakıyordum. Beni delirtmek istediği her halinden belliydi.
"Uslu dur kocacım, kızacağım bak..."
Sahte bir şekilde kaşlarımı çattığımda bu halime gülümsedi ve dudaklarını dudaklarıma sürtüp geri çekildi. Sırtımdan başlayan bir ürperti kalçamın arasına doğru süzüldüğünde titrediğimi hissettim."Bu hallerini o kadar çok seviyorum ki sırf bunun için kızdırabilirim seni."
Gülümsediğimde kollarımı boynunda birleştirip dudağına küçük bir öpücük kondurup geri çekildim. Bu ona yetmemiş olacak ki küçük bir çocuk gibi mızmızlanmış ve dudaklarını öpmem için ileriye uzatmıştı. Bana diyordu ama asıl ben onun bu hallerine bayılıyordum. İstediğini verip dudaklarımızı tekrar birleştirdim, yavaş bir şekilde tadını çıkara çıkara öpüştük.
Dudakları boynuma yol aldığında daha bir kaç dakika önce iz bıraktığı yerleri tekrardan öpüyordu. Dudaklarımı dişledim ve daha ileriye gitmeden geri çekildim.
"Namjoon lütfen birazdan öğretmen gelecek, hem daha biraz önce şey yaptık..."
Kafasını boynumdan kaldırdığında yüzünde ki muzip ifadeyle gözlerimin içine baktı."Ne yaptık meleğim?"
Gözlerimi kaçırdığımda yanaklarımın biraz daha kızardığını hissedebiliyordum. Gerçekten yeni evliler gibiydik ama ben hiç bir şekilde bu utangaçlığımı atamıyordum. Gözlerimi tekrar ona çevirdiğimde bir cevap bekliyor ve elleri hâla kalçamın ve deliğinin etrafında geziyor ve kasılmama neden oluyordu."Ah- Uf Namjoon seviştik işte anlasana!"
Ağzımdan kaçan inlemeyle dudaklarımı dişledim ve kucağından kalktım.
Arkamı ona döndüğümde kollarımı göğsümde birleştirmiştim. Arkamda biraz daha yaklaştı ve tüy hafifliğinde bir öpücük kondurdu omzuma, bu adamın ne kadar naif bir yönü olsada bir o kadar da ateşliydi. Onun gibi bir adamla olduğum için dünyada ki en şanslı insandım sanırım."Benim güzel eşim neden gergin bakalım?"
Omuz silktiğimde saçlarımın her bir köşesini koklayıp öptü. İlgisine doyamayordum ne yalan söyliyeyim."Birazdan öğretmen gelecek ve ben uzun aradan sonra ders kitaplarını açacağım, yapamam diye korkuyorum."
"Jimin sen çok güçlü birisin ve istediğin her şeyi yapabilirsin. Ama eğer bu sene olmazsa seneye tekrar denersin daha gençsin."
Kollarını bedenime sarıp kendine çektiğinde gülümsedim ve başımı omzuna yasladım. Denemekten bir zarar gelmezdi tüm çabamı ortaya koyup mücadele etmeliydim en azından denemeliydim."Şimdi elimden kurtuldun ama akşam bunun acısını çıkartacağım sevgili eşim."
Söylediği şeye gülmemek için dudaklarımı dişledim ve başımı usulca salladım. Bir süre birbirimize sarılmış suda oyalanmıştık, daha sonra birbirimizin saçlarını şampuanla köpürtmüş ve durulanmıştık. Bornozumu giyip odamıza geçtim ve hemen üzerime bir şeyler geçirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kış Güneşi ☼ NamMin✔️
Fiksi Umum"Neden ölmeme izin vermedin ki kış güneşi?" Bir fırtınada beyaz karların üstünde ölümü bekleyen minik bedeni bir mucize gibi gelen güneş saçlı bir adam kurtarmıştı. Ölümden kurtarmış yaşam vadetmişti küçüğe. İkisinde öğrenecekleri çok şey vardı birb...