bölüm gelsin o zaman :)
Sen tutkunun rengisin.
Tutkunun bir ucundan
Diğer ucuna kadar olan tonlarından en koyususun.
Sen o büyüsün,
İçimi tepeden tırnağa titreten tek duygusun.***
Cem arabayı sürerken yanındaki kızdan gözlerini ayıramıyordu. Mutluluktan delirmek bu olsa gerekti.
“Dedem çok haklıymış.”
“Hangi konuda? Korunma konusunda mı? Gerçi o korunmayı da ben tam olarak anlamıyorum. Neyden korunmuş deden?-”“Ben hemen açıklıyorum hayatım. İlk başta ben Rüzgar dedemden bahsettim, o da şu konuda haklı, insanın sevgilisi olduktan sonra kesin bir şoförü de olmalı. Yoksa kaza yapabilirmiş gerçekten. Korunma konusuna gelirsek,” kafasını kaşıdı. Bir dakika Cem’in yanakları mı kızarmıştı? Kendi ile alay edercesine başını sağa sola salladı, bu kızın karşısında neden ergen gibi davranıyordu şu bedeni anlamıyordu. “Yani o konu biraz cinsellikle ilgili. Konuşmak istediğinden emin misin?”
Buse yutkundu ve başını yukarı kaldırıp, ‘cık’ yaptı. “İstemem.”
“Bende öyle düşünmüştüm,” dedi sırıtarak.
“Nereye gidiyoruz? Ondan konuşalım. Nazar’ın yanına gitmem lazım. Babam her an görüntülü arayabilir.”“Valla beni hiç ilgilendirmez. Annemler kahvaltıya bekliyor. Onlarla kahvaltı eder, sonra başbaşa birgün geçiririz. Aslında ben kahvaltıyı da başbaşa planlamıştım, ama annem çok pis tehdit etti,” dedi yüzünü buruşturarak.
“Ne dedi? Babama mı söylermiş?” diyerek kıkırdadı.“Keşke. İyilik etmiş olur bana. Ben söyleyeceğim ki yakında, çok beklemem yani. Bir gelsin.” Direksiyonu sağa kırıp siteye giriş yaptı ve en sondaki evlerine doğru sürmeye başladı, “Sana sünnet fotoğraflarımı göstermekle tehdit etti.”
Buse kahkaha attı, “Gerçekten mi? Ay çok isterim görmeyi.”
Cem kaşlarını çatıp, yüzünü ekşiterek baktı kıza, “Saçmalama Buse ya. Kim kocası olacak adamın sünnet fotoğrafını görmek ister ki?”
“Ben.”“Aa evet, sen değişiksin değil mi? Hayır fotoğrafta göreceğin şeyi canlı canlı da gösteririm, hiç sorun değil benim için.”
Buse hemen gözlerini kaçırdı, “İstemem. Fotoğraf da kalsın.”
Cem arabayı park edip, güldü “Bende öyle düşünmüştüm. Hadi gel güzelim.”*
Ecem masaya bakıp ıslık çaldı, “Vay canına, gelen gelin olunca öyle sofralar hazırlanıyor demek.”
Eva ayıplar gibi baktı kızına, “Nankör olma, her Pazar bu sofrayı hazırlıyorum.”
“Tamam ya şaka yaptım. Kahvaltı takımı yeni ya, o gözüme çarptı. Çok zevkli bir seçim,” derken bir zeytin ve domates attı ağzına, “Ben çıkıyorum bu arada.”Eva birden kızına döndü, “Ay Ecem saçmalama, nereye?”
“Anne Çağan bekliyor, bana sürprizi varmış. Ama önce restorana gidip menüyü hazırlamam lazım.”
“Kızım Buse ilk kez evimize geliyor, abine ayıp olur,” dedi oflayarak. “Ecem rica ediyorum beni babanla karşı karşıya bırakma.”“İşte senin derdin bu Eva Soylu. Ayrıca abim sabah söylüyor bana Buse’nin eve geleceğini. Benim sabahları restorana gittiğimi de biliyorsunuz. Hem Çağan’la da dün akşam yaptık planı. Ayrıca bunca zamandır görmüyor kızı, kendi evine götürmesi gerekmiyor mu?”
Eva elindeki tahta kaşıkla kızının kalçasına vurdu, “Gerekmiyor Ecem, gerekmiyor. Benim oğlum edepli.”
“Ha neyseki annesine babasına çekmemiş yani,” dedi gülerek.
“Çınar bu kız bizim kızımız değil, hastane de karışmış bu!” diye bağırdı içeri doğru. “Edepsiz olmuş!”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VEDA BUSESİ * MASAL SERİSİ IV - FİNAL
Romance"Ben mi asla evlenmem!" * "Evlenmeden! Asla elimi bile tutturmam!" * "Saçma. Aşk nedir Allah aşkına?" * "Aşk, ilk gördüğün an 'BAŞIMIN BELASI' dediğindir... *** Bazen ne çok büyük laflar konuşuruz... Sonra biri çıkar karşımıza ve bir güzel susturur...