EFSO BAR - NİSAN AYI
(KAAN SOYLU VE GÜL MORAN'IN MEKANI)-*-
Adam içkisinden büyük bir yudum alırken arkadaşının söylediği şeyle kaşlarını çattı, "Ben mi asla evlenmem!"
*
Ecem inanamıyormuş gibi baktı arkadaştan öte kardeşi gibi olan kıza, "Delisin sen."
"Neden? "
"Ben evlenmeden asla elimi bile tutturmam!"
*
Çağan alayla güldü, "Saçma. Aşk nedir Allah aşkına?"*
Ecem mutlulukla yıldızlara baktı, "Aşk, ilk gördüğün an 'BAŞIMIN BELASI' dediğindir..."
*
Çağan arkadaşlarının aşk ve evlilik muhabbetlerinden sıkılıp etrafta bakışlarını gezdirirken ileride oturup yıldızlara bakan kızı gördü. Dudakları, gülüşü her şeyi ile bir afetti. Tam başına bela olacak bir tipti, gülüşünden bile 'ben belanın baş yapıtıyım' ışıkları yayılıyordu etrafa. Ama güzeldi, başını o belaya sokmaya değecek kadar güzel, bir insanı kendine mahkum edecek kadar dişli ve melekleri kıskandıracak kadar masumdu.
Çağan tam bunları düşünürken kız yanındaki grupla sahneye koşar adım çıktı ve baştan çıkaran kıvrımları ile oynamaya başladı. Şarkının sözlerini mırıldanan küçük dudakları günaha davet ediyor, kıvrılan beli, sallanan kalçası ise dudaklarını destekliyordu. Kızın her dönüşünde savrulan saçları ise binbir gece masallarının en uçuk, en hadsiz, en günah hayalini getiriyordu adamın aklına.
"Baş belası," diye homurdanıp, başını sağa sola salladı ve sinirle kalktı yerinden. "Ben gidiyorum." Arkadaşlarının şaşkın bakışları arasında sahnenin ortasından çıkışa doğru giderken kıza sert bir şekilde çarpıp yoluna devam etti.
Ecem giden adamın arkasından hayretle bakıyordu, "Bu da ne şimdi?" diye bağırdığında adam arkasını döndü ama Ecem o karmaşık dans ışıklarının yarattığı loşlukta sadece onun parlayan, ateş gibi gözlerini görmüştü.
"Bela mıdır nedir?"
Başlıyoruz....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VEDA BUSESİ * MASAL SERİSİ IV - FİNAL
Romance"Ben mi asla evlenmem!" * "Evlenmeden! Asla elimi bile tutturmam!" * "Saçma. Aşk nedir Allah aşkına?" * "Aşk, ilk gördüğün an 'BAŞIMIN BELASI' dediğindir... *** Bazen ne çok büyük laflar konuşuruz... Sonra biri çıkar karşımıza ve bir güzel susturur...