15.BÖLÜM - BENDEN SONRASI TUFAN

5.5K 643 214
                                    

ve sanırım herkesin istemediği yerlere geliyoruz yavaş yavaş... çoooook uzun bir bölüm sizlerle :)

**-**

“Ooo... Mekan yıkılıyor yine,” dedi Cem Buse ile elele girerken.
Çağan da arkalarında Ecem’in elini sıkı sıkı tutmuş, kalabalığın içinden kimseye temas etmeden geçirmeye çalışıyordu onu.

Her zamanki masalarına geldiklerinde Buse ile Cem’i elele gören ve bilmeyenler ıslık çalmıştı, “Ooo, Cem hayırdır?”
“Hayır abiciğim.” Herkesle çakışırken aynı anda da tebrik ediyorlardı.
Mekan sahibi olarak, Kaan’la Gül de yanlarına gelip, onları öptü. “Hoşgeldiniz.”
“Hoşbulduk.”

Kaan iki çiftin ortasında durup, “O zaman bugün şarkıların kimlere söyleneceği belli oldu,” diyerek gülümsedi.
O sırada elleri ceplerinde Aykut da gelmişti. “Herkese iyi akşamlar,” dedi keyifsiz bir şekilde. Sonra köşede bir kızla sohbete dalan Ece’yi görmesi ile derin bir nefes alıp verdi. Ama Ece hala görmemişti onu.

“Nasılsın dostum?” dedi Çağan onun omzuna vurarak.
“İyi işte. Aynı. Deminki gibiyim.” Sonra adamın diğer eliyle beline sarıldığı Ecem’i göstererek, “Sen iyi gibisin ama,” dedi göz kırparak
“İyiyiz. Yani sanırım. Çok da emin değilim. Daha konuşamadık da.”
“Biz de.”
“Gidip konuşsana. Görmedi seni sanırım.”
“Giderim şimdi.”

Hep birlikte yerlerine geçerken Aykut da Ece’nin yanına gitmişti. “Selam.”
Ece duyduğu sesle birden adama döndü, “Aykut? Selam.”
“Nasılsın?”
“İyi. Sen?”

Dudağını ısırdı, “Sence? Nasıl olmalıyım Ece?” kızın elini tutup okşadı, “Kaç gündür arıyorum seni, saçmalıklarla kapatıyorsun, görmek istiyorum göremiyorum. Neden? Bir sorun mu var?” Ece’nin etrafına bakındığını görünce, görüş alanına girip, “Bakma etrafına bakma!” dedi. “Kimse umurumda değil, hiç kimse de kurtaramaz seni benden.”

“Şey... Ben kaçmıyorum.”
“Kaçıyorsun güzelim, şimdi de kaçmaya çalışıyorsun.”
Ece derin bir nefes alıp bıraktı, “Tamam. Kaçıyorum.”

“Neden? İstemiyor musun? Ecem istemiyorsan söylemen yeterli. Yüzsüz ya da gurursuz biri değilim ben. Gerçekten istemiyorsan seni rahatsız etmem. Ama bir şeyleri havada asılı bırakman benim elimi kolumu bağlıyor. Ne yapacağımı, sana nasıl davranacağımı kestiremiyorum. Arasam, acaba rahatsız mı ediyorum diye düşünüyorum. Aramasam, şimdi ne yapıyor, nerede diye kafayı yiyorum.”
Ece güldü, “Merak mı ediyorsun?”

“Kıskanıyorum,” dedi sert bir şekilde onu kendine çekerek. “Tamam mı? Oldu mu? Ben yanında olamazken, yanında baban olsa kıskanıyorum.”
“Babam? Babam da seni kıskanıyor.”
“Ece?”

Ece başını adamın göğsüne bastırdı, “Of tamam. Seviyorum, aşığım! Hemde seni gördüğüm ilk andan beri!” diye bağırdı. “Oldu mu? Bunu söyleyemiyordum, o yüzden kaçıyordum.”
Aykut gülerek elini kızın başına yerleştirip onu daha da çok kendine bastırdı, “Neden?”

“Utanıyorum. Ben kimseye bugüne kadar bunları demedim.”
“Bende demedim.”
Ece başını kaldırıp, adama baktı. “Ciddi misin?”
“Evet. Hemde hiç olmadığım kadar.”

O sırada Çağan hınzırlıkla gülümseyerek Aykut’la Ece’nin sarılarak durdukları anın fotoğraflarını çekti ve mesaj kısmına girerek, Çınar’a attı.

Çğ: “-Fotoğraf
-Fotoğraf
Ablası gelin oluyor, sıra da ona geliyor.
Neydi bu şarkının adı ‘DAMAT HALAYI’ mı?
Aa bir de sizde halay manidardı değil mi?
Geceler bitmesin, torunlar boy boy olacak maşallah :)”

VEDA BUSESİ * MASAL SERİSİ IV - FİNALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin