12.BÖLÜM - ÖZEL ANLAR MESELESİ

6K 649 208
                                    

Selam ben geldim 🙋‍♀️

**-**
Ece sahil yolunda kahkahalar atarken Aykut ona ters ters bakıyordu. “Ece tamam uzatmasan mı?”
“Ay ama o surat ifaden aklımdan gitmiyor. Bir de ne yalan söyleyeyim bir an oryantal oynayacaksın sandım.”

Aykut yüzünü buruşturdu, “Pardon da bu kanıya nasıl vardın anlamadım. O potansiyelin bende olduğunu sana ne düşündürdü?”
“Bilmem. Aşıksın ya güya bana, ‘Aşk için ölmeli aşk o zaman aşk!’ diye koca bir yalan söz vardır. Açıkçası o koca duygularını kanıtlamak için dans edeceksin sandım.”

Aykut birden durup kıza, “Sen inanmıyorsun bana, değil mi Ece?” diyerek gözlerinin içine acıyla baktı. “İçimdeki duygular senin için alay edip gülünecek bir şey.”

“Ha-hayır da...”
“Da, ne Ece o ‘da’ ne yani?”
Ece köşeye sıkışmış gibi can çekişiyordu şuan ve en iyi kaçış yolu saldırmaktı, “Evet, inanmıyorum, diyelim. Bir anda olacak bir şey mi ki aşk-”

Adam “Değil mi?” diye bağırınca Ece donup kalmıştı. “Değil mi Ece?” bu sefer daha sakindi. “Aşk bir anda olan bir şey değil mi? Aklımdan çıkmıyorsun lan, bir saniye çıkmıyorsun. Düşünme Aykut, siktir et aşk ne ki, diyorum. O ‘ne’ sorusunun her cevabında senin adın çıkıyor karşıma. Gülüşün ya da bir bakışında buluyorum cevabı. Aşk o, diyorum. Onun saçının telinin adı ‘aşk’. Onun nefesinin adı, onun içimi dolduran varlığının adı aşk.”
“Aykut-“

“Şişş...” dedi eli ile kızın dudaklarını kapatıp, alay ile gülerken. “Ama inanmamak daha kolay değil mi? İnanmayıp, alay edip kaçmak daha kolay. Çünkü inanırsan sen de aşık olursun. Böyle bir aşka kayıtsız kalmak aptallık olur biliyorsun. Çünkü içimde öyle bir aşk var ki, eğer inanıp da bu rüzgara kapılırsan, gerisi tufan olur ve sen o tufandan deli gibi korkuyorsun.” Kızı kendine çekip, dudağına yapıştı, kısa, sert ve oldukça ateşli bir öpücüğün ardından birden ayrıldı kızdan, “Ve Ece... Sen bu öpücüğü unutmayacaksın, bende bana inanmadığını unutmayacağım ve seni inandırmak için hiçbir çaba da göstermeyeceğim.” Kızın yanağını okşayıp, dibine kadar yaklaşınca Ece bir daha öpüleceğini sandı ve bakışları adamın dudağına kaydı. Bunu fark eden Aykut gülümsedi, sonra da cümlesini tamamladı, “İnandığını kendine itiraf ettiğin gün, seni beklediğimi de unutma. Görüşürüz küçük arsız sevgilim.”

Çekip giden adamın arkasından donmuş gibi kalan Ece elini dudağına koyup, “Lan adam sözleri ile resmen beni becerip gitti, iyi mi? Üstelik korunmadı,” diye mırıldandı. Sonra arkasından bağırdı, “Korunsaydın iyiydi, korunmak önemli!”

Bunu duyan Aykut arkasına dönüp tersten yürümesine devam ederken kahkaha atarak “Merak etme, bir kereliğine zirvede teksin, korkulacak bir şey yok!” dedi ve yeniden önüne dönüp, yürümeye devam etti.

“Edepsiz!” sonra kafasını kaşıdı, “Edepsiz olan sensin Ece. Adam sevişmekten değil, aşktan bahsetti.” Derin bir nefes alıp, bıraktı, “Tamam işte. Bende kalbimden bahsediyordum zaten. Kalbimi becerdi. Hiç korunmadım da.” Etrafına bakınıp, kendi durumunu düşündü, “Lan resmen kendi kendime konuşuyordum, kafayı yedim iyi mi?” diye inleyip, ters yöne yürümeye başladı.

***

Çağan yanında uyuyan kızın saçlarını okşadı. Sonra yanaklarını da okşayıp, öptü. Yavaş yavaş öpücükleri dudaklarına kaymış ve ateşlenmişti. Olumsuz mırıltılarla uyanan kız, adamı azıcık uzaklaştırdı, “Çağan...” diye uykulu bir şekilde inleyince, Çağan onu altına çekti.

“Efendim sevgilim.”
“Ya uyuyorum ya.”
“Görüyorum. O yüzden uyanmanı bekliyorum.”
Ecem tek gözünü açıp ona baktı, “Bu bekleyen halin mi?”
“Evet. Bak hala içinde değilim. Bekliyorum.”

VEDA BUSESİ * MASAL SERİSİ IV - FİNALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin