VEE HERKESE İYİ GECELER...
Ecem başını kaldırıp birden adama baktı, "Seviyor musun?"
"Belli olmuyor mu?"
"O gece yıldızlara bakıyordum. Kayan bir yıldız görmüştüm ve gözlerimi kapatıp aşk diledim. Anneannemle dedem gibi Efsane bir aşk, annemle babam gibi kızıl bir aşk diledim." Sonra kendi kendine güldü, "Aslında sende bana o gece ki sözlerimi yedirdin Çağan Doğukan, ben..." dedi, utanarak başını eğmişti "Ben evlenmeden asla elimi bile tutturmam, derdim. Ama sen benim yüreğime öyle bir dokundun ki, bedenimdeki hiçbir yer artık benim değildi. Seni seviyorum kokuların efendisi."
İkisi yeniden tutkuyla öpüşmeye başladıklarında, Çağan kızın dediği cümlenin esiri olmuştu. Aşk ve tutku karşılıklı olunca, sevgi kaçınılmaz, esaret diye nitelendirdiği kavramlar ise özgürlük oluyordu.
Yine zar zor ayrılmıştı kızın dudaklarından, "Bu gece burada kalamaz mısın?" diye sordu alnını kızın göğüslerine dayayarak.
"Kalamam. Babam zaten dünden dolayı gergin."
Çağan kız görmese de gözlerini devirdi, "Babanla konuşacağım. Kabullenmesi lazım."
"Sakın! Çok sinirli zaten."
"Ne yani o sinirli diye, ben ergenler gibi seninle kaçamak mı görüşeceğim? Saçma! Asla olmaz. Ben sende özgür olmak istiyorum Ecem, seninle özgür olmak istiyorum."
"En azından biraz zaman ver. Ben konuşurum."
Çağan onun yanağına, burnuna, alnına küçük küçük öpücükler kondururken "Söz veremiyorum," dedi.
"Bu arada bu kokunun bir adı var mı?"
Çağan düşünür gibi yaptı, "Var."
"Neymiş?"
"Danza Della Passione."
Ecem gülümsedi, "Tutkunun Dansı, güzelmiş." Adamın yanaklarını tutup, dudağına uzun bir öpücük kondurdu, "Artık beni bırakman lazım. Gecikiyorum."
Adam kızı baştan sona süzdü, şuan gerçekten bırakılacak gibi değildi. "Hımm... Bana 'sen dünyanın en akılsız adamısın' diyorsun."
Kız kıkırdadı, "Yok, demedim öyle bir şey."
"Ama seni ancak dünyanın en akılsız adamı bu haldeyken bırakır."
Ecem adamın isteksizce uzaklaşması ile, tezgahtan atlayarak indi. "Yarın sizi teşekkür için restoranıma yemeğe davet ediyorum Çağan bey."
"Herkes gittikten sonra olabilir."
"Neden?"
Çağan önemsizmiş gibi "Yani herkesin içinde öpüşmekten çekinmiyorsan o da uyar bana," dedi.
Ecem gözlerini kocaman açtı, "Sakın. Deli misin?"
"Delirtirsen öyle olurum."
"Parfümümü alabilir miyim?"
"Tabi." Getirdiği bir şişeye özenle doldurdu ve kapağını yerleştirip kıza uzattı, "Bu parfümü ben yokken sıkma desem?"
"Asla olmaz! Her an üstümde olacak."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VEDA BUSESİ * MASAL SERİSİ IV - FİNAL
Romance"Ben mi asla evlenmem!" * "Evlenmeden! Asla elimi bile tutturmam!" * "Saçma. Aşk nedir Allah aşkına?" * "Aşk, ilk gördüğün an 'BAŞIMIN BELASI' dediğindir... *** Bazen ne çok büyük laflar konuşuruz... Sonra biri çıkar karşımıza ve bir güzel susturur...