Bölüm 7

612 63 3
                                    

Aşk Oyunu 2k olmuş ♡

 XXX

Yatağımda bir kez daha döndüm. Dün olanları hatırlıyorumda... Kai bana çok soğuk davranmıştı. Bana öyle gelmiş de olabilir aslında. Çocuğu zorla iki saat evimde tutmuştum. Saat bir olduğunda da evden kovmuştum uyumak için.

Çünkü uyku önemlidir.

Görevin tamamlandığını umuyordum. Bir gün daha bu ev gezme olaylarına dayanamazdım! Aslında iş Kai olduğunda böyle oluyordum. Rahat olamıyordum garip bir şekilde. Konuşurken mallaşıyordum hadi de konuşmazken, gözlerini bana diktiğinde kendimi bir... garip hissediyordum işte.

Gözüme dün bana gülümsediği an geldi. Kendimi gülümserken bulunca hemen yüzümü somurttum. Çocuk, kim sana hayallerime dalabileceğini söyledi? İzinsizce? Defol hayallerimden!

Kafayı yemeye başlıyordum.

Yatağımdan kalktım. Aynanın yanından geçerken uyuşuk bakışlarımı yansımama çevirdim. Bu halimle tam bir geceden kalma gibi görünüyordum. Saç baş dağılmış, üzerimdeki pijama üstü hafifçe sıyrılmıştı.

En azından bu halimi kimse görmeyecekti. Kameraya ölümcül bir bakış attım.

XXX

Her zamanki gibi sıra çevirmek için bekliyorduk. Kai'ye birkaç kez baktım ancak bana hiç bakmadı.

Çarkları çeviren hiçkimsenin yüzünde gülümseme yoktu. Yutkundum. Güzel bir şey çıksın!

Çarkı çevirip gözlerimi kapattım. Güzel bir şey çıksın!

"10."

Oha.

Kai'nin yanından haneye baktım.

Çift buluşması mı? Gerçekten mi?~

Çift buluşması yapmayı çok istemişimdir her zaman! ㅋㅋ

Hayır hiç istememiştim. Ancak gözüme bir yazı takıldı.

İlişki sınanıyor mu? ㅠㅠ

*Bir ayrılık kartı seçiniz.

*Bir cesaret kartı seçiniz.

Ben bu çocuktan ayrılmak istemiyorum!

Birbirimize bakakaldık. Sonra şok içerisinde bir kez daha haneye baktım.

OMFG.

Gidip bir ayrılık kartı seçtim ve okudum.

Bir günlüğüne çiftleri değiştirin.

İstemiyorum dedikçe niye üstüme geliyorsunuz ki? Derin bir nefes alıp cesaret kartı seçtim.

Yanaktan utangaç bir öpücük~~

Yoksa arkadan sarılmak mı?~

Bence her ikisi birden!

Ben bile heyecanlandım! >/////<

Ben hiç heyecanlanmadım. 

Kai'ye baktım. Çocukcağız boş boş bana bakıyordu; şoktaydı. Ardından diğer çiftlere baktım.

"Şimdi ne yapacaksınız?" diye sordu Eun.

Cevap vermesini bekleyerek Kai'ye baktım ancak hiçbir şey demedi. Onun yerine cevabı ben verdim.

"Bilmiyorum."

"Bu çok saçma bir görev!" diye yorumunu söyledi Eun.

"Katılıyorum!" diye bağırdı Sulli.

"Aslında... biz bugün baya boş gibiyiz." dedi Mina.

"Ah, evet. Güneşin doğuşunu izleyeceğiz. Bugün tamamen boşuz." diye onayladı Kang Joon.

Şimdi neden annemin bu çocuğu gelecekteki kocam olarak bellediğini anlayabiliyordum.

"O halde bugün çıkıyor muyuz?" diye sordu Mina. Kai'ye öyle bir bakıyordu ki...

O gözlerini oyarım senin kızım. Acımam. Valla bak.

Ağzımı açıp konuşacakken Kai "Tabii, neden olmasın?" dedi.

XXX

Birlikte bir kafede oturmuş içeceklerimizi yudumluyorduk. Kang Joon yanıma oturmuştu. Bende karşımıza oturmuş Mina ve Kai'nin bakışmalarını izliyordum. Elime geçtiğinde görecen sen kızım...

Her şey tamamda bundan bana neydi?

Kang Joon'a baktığımda gözünün kenarıyla bana bakıyordu. Ona utangaç bir şekilde gülümsedim. Kai ve Mina deminden beri flört ediyor olmasına rağmen benim bunu yapmam garipmiş gibi bana ve Kang Joon'a bakıyorlardı.

"Sen Kang Joon'u hoş bulduğunu söylemiştin değil mi Hana?" diye sordu Mina.

"Evet. Çok yakışıklı. Ona hayran olmamak için deli olmak lazım." diye cevabımı ilettim ona.

Kai Kang Joon'a baktı. Birkaç tane yorumlayamadığım bakış attı. Dikkatli bakarsanız aralarındaki yıldırımları görebilirdiniz.

Benim gibi olanları fark eden Minah "Öhm, şey, dışarı çıkmaya ne dersiniz?" dedi ve cevabı beklemeden dışarı çıktı. Peşinden gittim.

"Bunlar manyak mı yahu? Muhabbet etmeye çalışıyoruz şurada işin içine ediyorlar!" diye söylendi.

Göz devirdim. "Boş ver onları ya."

Yürürken deniz manzarasını görebileceğimiz bir yer bulunca durduk.

Mina söylenirken onu dinlemiş gibi yapıyordum. Haklısın, hıhı diye geçiştiriyordum. Az kalsın yine aynısını söyleyecekken farklı bir ses olduğunu anlayıp duraksadım. Sesin sahibine döndüm. Kai'ydi.

"Mina, biraz gelir misin?"

Kız duraksadı. Ardından ağır adımlarla onu takip etti.

Ofladım. Korkuluğa yaslandım ve denizin manzarasını izlemeye çalıştım. Ancak şu Kai... Gıcık çocuk! Sana milyon defa hayallerime giremezsin mi demeliydim? Mina'ya ne söyleyecekti acaba?

Aklımda milyon tane soru dolanıyordu. Arkamdan biri sarıldığında az kalsın çığlığı basıyordum.

"Şşt, benim." dedi Kang Joon.

"Ödümü koparttın!" Elimi deli gibi atan kalbime koydum.

Gülümsedi. Nefesi kulağımı gıdıklıyordu. "Seni korkutmak istememiştim."

İstesen ne yapacağını çok merak ediyorum Kang Joon, gerçekten. Ölüyordum lan!

Belimi saran kollarını uzaklaştırmaya çalıştım ancak ben denedikçe daha çok sarılmasıyla sonuçlandı. Dönüp ona ne yaptığını soracakken aklıma kart meselesi geldi.

O kartı yemeliydim. Kimse o kartta ne yazdığını bilmezdi.

Beni öpeceğini bilmeme rağmen öptüğü anda donakaldım. Beni sımsıkı saran kolları yavaşça beni bıraktı. Beni yavaşça çevirip gözlerimin içine baktı.

"Eğer eşimizi en başında biz seçebilseydik... kesinlikle seni seçerdim Hana."

Annemin mutluluktan kalp krizi geçireceği anlar aşkına...

XXX

Ya tm vurmayn .s

Aşk OyunuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin