15

481 52 3
                                    

'Sevdiğin kız burada.'

Allah'ım! Allah'ım! Ben! Ulan ben neden bunun farkına varamadım ki. Zekiye'm ile aynı köydeyiz. Bu nasıl mümkün olur? Allah'ım!

Ben hep onu gördüğümden görünce de hiç yabancılamamışım! Kurban olduğum Rabbim! Sen bu aşık kuluna akıl ver. Yihuuuuuuu!

Koşuyordum. Islak terlikler. Hafif rüzgârlı hava. Eşref ile yürüdüğümüz o yolu koşuyordum. Yihuuuuu!
" Hey! Duyun! Burada! Burada! Teyze! Teyze duydun mu? Gördün mü? Burada."
Deyip yolda gördüğüm teyzenin omuzlarından tutup sarsarken,
" Ulaaaa bırak! Delirdin mi oğlum! Bırak!"
Deyip ellerimi itince azıcık savrulup durdum. Yüzüme yayılan gülümsemeyle kollarımı yana kaldırıp oynamaya başladım.
" Hobaa!buradaaaaaaa!"
Deyip koşmaya devam ettim. Sokakları geçip sonunda eve varınca kapıyı kırarcasına çalmaya başladım.
" Dede. Dede. Dede. Aklım başıma geldi dede. Dede!"
Aniden kapıyı açan nenemle içeri doğru düşüp sonra  da hızla ayağa kalktım. Neneme sarılıp,
" Nenem be! Gül güzeli. Bal şeker nenem!"
Deyip onu bırakmıştım ki içeriden dedem çıkınca ona da sarıldım fakat Furkan'ı görmemle yüzüm soldu. Bana şaşkınca bakınca dedemden ayrıldım.
" Ne oldu oğlum?"
" Dede. Aklım başıma geldi. Yeminle bak. Taşlar yerine oturdu. Zekiye'm. Onu da bu köyde gördüğüme göre o da burada oturuyor olabilir ya da kasaba da. Ama burada."
Deyip heyecanla ona bakıyordum ama dedem öylece yüzüme bakıyordu. Elini beline koydu,
" Sen bunu yeni mi fark ettin gerçekten?"
" Evet?"
" Evet, sevdiğin kız. Zekiye bizim çiftçi Şevki'nin kızı. Üç mahalle ötede oturuyor."
" Ne? Ama... ama. Ama nasıl? Nasıl. Bunu neden söylemedin?"
" Çünkü aklın başından uçmuştu. Sen kör ve sağırdın. Anlaşılan Eşref seni uyandırmış."
Dedi ama inanamıyordum. Bunca zaman ben onunla aynı yerde miydim? İyi de nasıl oldu da hiç görmedim?
" Dede. Peki... O? Evlenmiş mi?"
Dememle Furkan'a baktı. Bakışlarımı Furkan'a çevirdim. Bize ne diyeceğini bilemeden öylece bakıyordu.
" Şey dede ben... ben evlendim. Çiğdem ile evlendik biz."
" Seni sormadım! Zekiye... evlendi mi? Tuncay denen adamla."
" Yani. Okan, sakin ol önce bak."
Demesiyle omzularım düştü. Gerçekmiş demek. Bu gerçek kaldıramayacağım kadar ağır... ben.
" Evlenmemiş."
" Tamam dede, tamam. Evli olan birine bu sevgimi de alıp gideceğim. Tamam mı?"
Dedim sonra Furkan omuzlarımdan tutup,
" Evlen- Me- di! Evli değil! Değil evli. Bekar!"
" Ha! Ne? Gerçekten mi?! Bak yalan söylüyorsan!"
" Doğru!"
" Alllaaaahhhhh' Açılın! Bugün ezanları ben okuyacağım! Namazları ben kıldıracağım! Tarlalar bende! Evleri süpüreceğim! Hayır hatta sokakları! Her şeyi! Her-"
Demiş gaza gelmiş içimdeki heyecanla dolup taşmıştım ki dedem susturdu beni.
" Evli değil ama kız seni sevmiyormuş. Bu iş olmaz. Anlıyorsun değil mi evladım?"
Demiş sesindeki merhametle yüzüme bakmıştı. Sevmiyor. Biliyorum ki. Sevmediğini, benden nefret ettiğini biliyorum.
" biliyorum. Benden nefret ediyor. Ama düzeltmek istiyorum. Şans istiyorum. Ben... elimde değil. Onu sevmekten vazgeçemiyorum. Benimle ilgili değil bu... kalbimle ilgili ve o asla bana akıl danışmıyor! Lütfen dede. Furkan? Yardım edin bana."
Demiş yalvaran gözlerle onlara bakmıştım. Bir şans bu kadar zor olmamalı. Kendimi kanıtlamama izin vermediniz ki.
Furkan,
" Bak Okan, ben... Yani biz burada oturmuyoruz. Bir süre tatile geldik. Ama bana gerçekleri anlatırsan sana yardım ederim."
" hangi gerçek? Şu beni dinlemeden oyuna geldiğiniz mi? Hemen. Bütün her şey Büşra'nın başının altından çıktı. Her şey! O ve pislik ortağı yardım etmişler. Hocadan soruları çalan onlar. Ben değildim. Ama ben çalıp onlara vermişim gibi davrandı!"
" Ses kaydı. Duyduk."
" Bak beni galeyana getirdi! Sesi dinlemedim ama sana ben yapmadım diyorum. Bana bu teklifi sunduğunda onu başımdan savdım!"
" İddia peki?"
" İddia falan yok! En başta tamam dedim ama sonra yapmadım! Gerçekten doğruyu söylüyorum."
Demiş Furkan'a derdimi anlatmaya çalışmıştım ki birden enseme yediğim tokatla dedeme döndüm.
" Bir daha böyle bir işe girişirsen seni elimden kimse alamaz!"
" Tövbe!"
" tamam o zaman. Hazırlan. Gidiyoruz. Bundan sonra camiden artakalan zamanlarında tarla da çalışacaksın."
" Tarla mı? Dede..."
Furkan,
" Selim han dede, Şevki amcanın yanına mı vereceksiniz?"
" Evet."
" Şevki? O kim?"
" Kayınpederin olacak adam! Hadi hazırlan."

ZekiyeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin