CANLARIM. HASTA OLDUM. ŞU HASTA YAZARINIZIN HATIRINA SATIR ARALARINDA YORUM GÖRMEK İSTİYORUM. İYİ OKUMALAR DİLERİM.
🖤
Derin bir nefes aldım arabamla durduğum yerde. Geçen hafta Fethiye'den dönmüştük. Yağız'la aramızda hiçbir engel yoktu. Cenk ve Merve'de otelde bir daha yanımıza gelmemişlerdi.
Arka koltuktaki oğluma döndüm. "Hazır mısın bebeğim?" dedim. Ama kendim asla hazır değildim. Şu anda ilkokula yeni başlayacak bir çocuktan farksızdım.
Bugün nerdeyse bir yıl sonra ilk kez ailemin mezarına gelmiştim. Önceden sürekli gelirdim. Ama hamile olduğumu öğrendiğimde işler çok karıştı. Belki de utandım bunun için onlardan.
Derin bir nefesle indim arabadan. Boş sokakta yankılanan topuklu ayakkabılarımın sesi beni daha da germekten başka işe yaramıyordu. Arka koltuktaki oğlumu aldım ve yanağına bir öpücük kondurdum.
"Anneanne ve dedeyi görmeye hazır mısın Gece? Ben hiç değilim," dedim mezarlıktan içeri adımlarımı atarken. Kucağımdaki oğlum bile şu an rahatlamama sebep olmuyordu.
Ve dakikalar sonra yeri ezberimde olan iki birleşik mezarın başındaydım. Artık toprak kurumuştu ve yabani otlar çıkmaya başlamıştı.
Önce kenara oturarak yabani otları temizledim mezarlıktan. Daha sonra ayağa kalktım ve yanımda getirdiğim suyu açtım Gece'yi tek kolumla tutarak. "Çok hareketlenme annecim." dedim ve zorlana zorlana döktüm suyu.
Şişeyi kenara bıraktıktan sonra kuru bir kenara oturdum yine. Derin bir nefes aldım.
"Nereden başlasam bilmiyorum. Beni affedebilir misiniz onu da bilmiyorum. Cenk'ten ayrılmak yaptığım en iyi karardı. Ama galiba içten içe Yağız'la olmak istiyordum hep. Bu şekilde çocuk sahibi olmak istemezdim. Öyle bir gece de, daha doğrusu öylesine bir gece de..." dedim gözümden akan yaşı silerken. "Size beni o yaşıma getirdiğiniz için minnettarım. Keşke bunu doğru gösterebilseydim. Belki de Yağız'la olmayacaktı, ama olacaktı. Yine de biliyor musunuz? Çok üzgünüm ama bu olanlardan artık hiç pişman değilim. Şuna baksanıza."
Gece'ye döndüğümde güldüğünü gördüm. "Ne kadar güzel bir bebek. Gözleri bana benziyor. Kısacası ikinize birden. Siyah ve kahverengi birleşip nasıl olduysa benim ela gözlerim olmuş. Sonra da bu gözler oğluma geçti." dedim tombul yanağından öperek.
"Keşke, her şeyi doğru bir şekilde yaşadığım zaman siz de görebilseydiniz."
🖤
(1 hafta sonra)
"Hadi bebeğim ya," dedim Gece'yi sallamaya çalışırken. Nebahat Hanım markete gitmişti ve şu an Gece'yi bu halimle uyutmaya çalışıyordum.
Her zamankinin aksine üstüme pijamalarım ve sabahlığım vardı. Bu havaya rağmen sabahlık giyiyordum şu an.
Gece ise kucağımda ağlıyordu. Altı temizdi, gazını çıkarmıştı ve karnı da toktu. Ama bir türlü ağlamayı bırakıp uyumuyordu. Bende ağlayacaktım şimdi.
"Annecim lütfen. Bak bugün uyu bir daha iki hafta uyuma. Ama şu an uyu lütfen," dedim derin nefesler alarak. O sırada bir yorgunluk gözyaşı damladı sol gözümden.
Bu gidişat kesinlikle iyi değildi. Biraz hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlayacaktım. Nebahat Hanım lütfen gelin artık.
Arayıp çağırsam kadına ayıp olacak. Çünkü kadın bize hep yardım ediyor. Yağız'ı da çağıramazdım. Bugün toplantısı vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SADECE İKİMİZ
RomanceBirbirine benzeyen iki insanın bir geceyi paylaşması sonucu olan olaylar... Yalnız bir anne ve pişman bir baba. Yağız ve Dolunay sarhoşluğun verdiği cesaretle bir geceyi paylaştı. Birbirlerine karıştıkları o gecenin sonucunu ise kimse tahmin edemed...