Her bölümün başında bunu demek rahatsız edici ama oy verin ve yorum yapın lütfen.
"Hey Jungkook, uyanıyor galiba!"
Gözlerimi çok ağır şekilde açıyordum. Çünkü etraftaki gereksiz ışık gözlerimi rahatsız ediyordu. Elimi sıktı birisi, diğer eli saçlarımdaydı. Görüntü netleşti ve bana burukça gülümsediğini gördüm. Baş parmağıyla elimin üstünü okşadı.
"İyi misin? Kendini nasıl hissediyorsun?" demişti Jungkook. Kendimi kaldırmaya çalıştığımda diğer tarafıma da Hoseok geçip beni nazikçe dikleştirdiler.
"Şey sanırım iyiyim."
"Sen biraz daha dinlen. Hoseok onun yanında kal, biz geleceğiz." Jungkook Taehyung'u da alıp odadan dışarı çıkmıştı. Hoseok en içten gülümsemesini sunmuştu bana. Neden güldüğünü anlamasamda bende aynı şekilde güldüm.
"Şey, her şeyi öğrenmiş olabilir misin? " çok çekinerek sorduğu o kadar belliydi ki... Sanki bir şeylerden korkuyor gibiydi.
"Sizin kurda dönüşümünüzü ve Namjoon'un tayfasının vampir olduğunu biliyorum. Ayrıca Namjoon hep "Sen bizden daha üstünsün ve daha güçlüsün." deyip durdu. Bu ne anlama geliyor? Sizden daha güçlüyüm derken nasıl bir şeyden bahsediyor?" bakışlarını gözümden kaçırdı ve etrafı incelemeye başladı. Bir şey olduğunu biliyordum, bir sorun vardı. Ama nasıl bir şey olduğunu bilmiyordum.
"Bunu sana söyleyenin ben değil, başka birisi olduğunu düşünüyorum. Bunun cevabını sana ben veremem." başımı hafifçe sallamakla yetindim. Böyle bir şeyin gerçek olduğuna hala şaşkındım. Vampirler ve kurtlar... Sadece film ve dizilerde olduğunu düşünüyordum ama yanılmıştım. Şu an etrafım onlarla çevriliydi.
"Hoseok."
"Efendim."
"Beni Namjoon ısırdı ve ben hala vampir değilim. Bu nasıl mümkün oluyor?"
"Şu an ki sorunlardan bir taneside bu. Bizde neden dönüşmediğini bilmiyoruz. İnan bana bu asırlardır karşılaşmadığımız bir durum."
Kafamdaki soruların cevabını buldum - bazılarını - derken bir yenisi ekleniyordu, harika! Şu an sadece dinlemem gerekiyordu. Bu yüzden Hoseok'u odadan çıkartıp uyumaya çalıştım.
❀❀❀
"Jungkook artık konuşur musun? Geldiğinden beri konuşmuyorsun."
Sakince sormuştum Jungkook'a ama o hala mimiksiz ifadesini koruyordu. Gerçekten sinirleniyordum ve patlamam an meselesiydi çünkü geleli yarım saat oluyordu. Gerçekten abartısız, yarım saat boyunca hiç konuşmamıştı.
"JUNGKOOK ARTIK ŞU BOK ÇUKURU OLAN AĞZINI AÇACAK MISIN?"
"Ağzım bok çukuru değil."
Bu adam ciddi mi? Yarım saat sonra sadece bunu mu söylüyor cidden?
"Yaralarım kendiliğinden iyileşiyor ve sizin tek cevabınız bile yok mu?! Psikopat bir vampir tarafından ısırıldım ama siz onların hemen iyileşebilme gibi biz özelliği olmadığını söylüyorsunuz! Ayrıca hala bir vampire dönüşmedim. Ne sikim dönüyor burada, açıklayın!"
Uzun konuştuğum için derin bir nefes almıştım. Alnımı ovalayarak koltuğa oturdum. Herkes sessizdi, kimse konuşmuyordu. Bana ne olduğunu kimse söylemiyordu veya söyleyemiyorlardı. Belki de onların bile bilmediği bir şey vardı. Ama bana bir şey olmuştu ve doğal olarak ne olduğunu merak ediyordum.
"Jimin... Özür dilerim ama bende sana ne olduğunu bilmiyorum. Bu olanların hiç birisi mantıklı değil, hayır, hiçbirisi mantıklı gelmiyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑠𝑝𝑒𝑐𝑡𝑎𝑐𝑢𝑙𝑎𝑟
FantasyJimin nefesi tükenene kadar koşmuştu. O adamdan kurtulduğunu sandı. Evet, kurtulmuştu ama asıl tehlike, kurt ile karşılaştıktan sonra olacaktı. O karşılaştığı kurt hayatını değiştirecekti. Kendini yeniden tanıyacaktı.