Kendini ilk toparlayan Amergin oldu.
"Çok yorgun hissediyorum. Ben..." Eliyle koridoru gösterdi. Daha fazla konuşamayacak durumdaydı. Aaron ile göz göze gelmekten kaçınarak odasına doğru kaçtı. Odaya girdikten sonra Cora'yı uyandırmamak için kapıyı arkasından sessizce kapadı. Kalbinin atışını duyabiliyordu. Sanki yerinden çıkacak gibiydi. Elini kalbinin üstüne koydu. Sanki durmasını söylüyordu.
Derin derin nefesler aldıktan sonra pencere kenarına geldi. Camı açıp temiz havayı ciğerlerine doldurdu. Uyuyamayacağını anlayınca pencerenin yanına bir sandalye çekti. Kafasını iki yana salladı. Şu an düşünmesi gereken en son şey deli gibi atan kalbiydi.
Yapılacak şey belliydi. Bir sonraki adımı planlamalıydı. Kafasına dolan düşüncelerle uyku onu ele geçirdi. Rahatsız bir uykuya daldı.
***
Amergin uyandığında uykusunu alamamış ama enerjik hissediyordu. Erkenden kalktı, hazırlandı. Mutfağa gidip kendine bir bardak süt doldurdu. Kahvaltısını yaptıktan sonra diğerlerinin uyanmasını bekledi. Bütün gece kafasında kurduğu planları anlatmalı ve harekete geçmelilerdi.
Mutfağa ilk giren Munro oldu. Ardından onu Aaron ve büyücü izledi. Aaron geldiğinde Amergin onun yüzüne bakamadı.
Ardından banshee ve vodyanoyu da küçük toplantılarına kattılar. Cora bu ucubeler toplantısına dahil olmak istememişti.
Amergin konuşmaya başladı.
"Bir sonraki hamlemiz ile ilgili konuşmak için sizi buraya çağırdım. İlk işimizin diğer kapıları bulmak olduğunu düşünüyorum."
Onaylanmak istercesine diğerlerinin yüzlerine baktı. Hiç kimseden itiraz gelmedi.
"Peki kapıların yerlerini nasıl tespit etmeyi düşünüyorsun?" Munro bir komutan olarak bütün planı duymak, hakim olmak istiyordu.
"Bunun için..." Amergin vodyanoy ve bansheeye baktı. "Başlangıcı sizinle yaparız diye düşündüm."
Vodyanoy ve banshee şaşkınlıkla birbirlerine baktılar.
"Bizimle mi? Nasıl yani?"
Amergin bansheeye ve diğerlerine itafen konuştu.
"İlk olarak sizin geldiğiniz kapılar ile başlamak istiyorum."
"Kapıların yerlerini hatırlıyorlar mı ki? Hatırlasalar bile nasıl tarif edecekler? Biz nasıl bulacağız?" Heyecanlanan Munro Amergin'i soru yağmuruna tutmaya başladı.
"Aslında aklımda bunun için bir fikir var ama..." Amergin büyücüye baktı.
"Bunun için vodyanoy ve bansheenin anılarına göz atabiliriz diye düşündüm."
"Anılarına göz atmak mı? Zihin okumak gibi mi?" Aaron merakla sormuştu.
"Evet, öyle de diyebilirsin." Amergin Aaron'dan tekrar büyücüye döndü.
"Bunu en iyi sen yapabilirsin Cathbad."
Kadim druid şüpheli gözlerle Amergin'i süzdü. Biraz düşündükten sonra "Tamam. Denemekten zarar gelmez. Ama eğer başarılı olamazsam kaybettiğim güçlerime yorarsın."
Amergin hevesle kafasını salladı. Hedeflerine bir adım daha yaklaşmışlardı.
***
Herkes salona geçmiş, bütün hazırlıklar yapılmıştı. Aaron önünde bir harita ve bilgisayar dediği bir kutu vardı. Cathbad'ın tarif ettiği yerleri hemen araştırıp bulmak için hazırlıklar tamamdı.
İlk olarak su ruhuyla başlanacaktı. Büyücü ellerini vodyanoyun başına koydu ve ondan ilk bu evrene geldiğinde hissettiklerini, gördüklerini düşünmesini istedi.
Büyücü arka arkaya tılsımlar fısıldamaya başladı. Eksik güçleri nedeniyle çok fazla enerji harcıyordu. Ardından nefes nefese ellerini su ruhunun kafasından çekti. Gördüklerini tarif etmeye başladı. Etrafta ev var mıydı? İnsanlar var mıydı? Belki şans eseri gördüğü sokak adı... Görebildiği ne varsa Aaron'a anlattı. Aaron bu bilgileri not aldı ve bilgisayarda hızlı bir araştırmaya girdi.
Büyücü ardından bansheeye geçti. Amergin biraz tedirgin oldu. Büyücünün yüzü solgun duruyordu. Belki de yarın devam etmelilerdi. Tam ağzını açacaktı ki Cathbad ona baktı. Bu gözlerde Amergin ne gördüğü anlamasa da hissetmişti. Büyücüye bu motivasyonu veren eve dönme isteği miydi bilinmezdi ama büyücü devam etmek istiyordu. Sonuna kadar.
Aynı işlemi bansheeye de uyguladılar. Amergin ne elde ettiklerini bilmiyordu. Bir şey bulabilecekler miydi, onu da bilmiyordu. Umutla Aaron'a baktı.
"Bana biraz zaman verin. Bu bilgilerle bir yere varabilecek miyim, bir bakayım."
Ardından kalkıp vodyanoy ile bansheenin paylaştığı odaya girdi.
Amergin büyücü için endişelendiğinden onu odasına götürmek için ayağa kalktı. Cathbad artık iyice solgun ve yorgun görünüyordu. Bunu gören büyücü elini kaldırdı.
"Kendim gidebilirim." Ardından sendeleyerek de olsa yerinden kalktı ve odasına gitti.
Büyücü gittikten sonra Munro
"Bu görevin başarılı olabileceğini düşünüyor musun? Sence doğru hamle mi yapıyoruz?" diye sordu.
"Sence başka ne yapabilirdik? Elimizdeki tek ipucu bu. Gücü hissettin Munro. Denemeye değmez mi?"
Munro başını onaylarcasına salladı. Sonu belirsiz olan bu adım belki de onları mutlu edecek, pek çok şey öğrenmelerini sağlayacaktı.
Şimdi tek yapmaları gereken Aaron'dan gelecek bilgiyi beklemekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hiç Gidilmeyen
FantasyAlice ormanda dolaşırken aşağı doğru düştü. Bambaşka bir dünyaya geldi. Yepyeni şeyler öğrendi, kendini keşfetti. Peki Alice kendi dünyasına döndüğünde eskisi gibi miydi? Öyle olmak istiyor muydu? Peki en önemlisi Alice'e ne olmuştu? Bir varmış bir...