Hayal Kırıklığı

818 550 435
                                    


5. Bölüm: Hayal Kırıklığı

---

Sabah alarmın sesiyle uyandım ve banyoya gittim. Elimi yüzümü yıkayıp aynanın karşısında durdum.
Bugün güzel bir gün olacaktı. Kendime bunu fısıldayıp odama geri geldiğimde Ecem'in seçtiği mavi elbisemi giydim. Altına ısrarla topuklu ayakkabı giymemi söylese de beyaz spor ayakkabılarımı giydim.
Lütfen bana kızma Ecem.

Saçlarımı açıp omuzlarıma bıraktım, ufak bir rimel ve ruj sürerek sonra odamdan çıktığımda koridorda babamın sesini duydum.
"Vay, bu güzel de kimmiş böyle? Benim kızımmış!"

Babamın tatlı tepkisine gülümseyip yanağına öpücük bıraktım.
"Günaydın baba. Ecem'in seçimiydi bu elbise."
"İyi seçim. Çok yakışmış kızım."
Babama teşekkür ederken annem gelip bana sarıldı.
"Güzel kızım benim. Aynı annesi!"

Babamla ben büyük birer kahkaha atarken annem de gülerek bizi izliyordu.
"Evet anne. Aynı sen! Neyse, benim okula gitmem gerek. İkinizi de çok seviyorum!"

Odama döndüm ve çantamı alıp evden çıktım.
Okula vardığımda kafeden yiyecek bir şeyler ve kahve alıp çıktım.
"Hey! Çok güzel görünüyorsun."
Bu yabancı sesle kafamı çevirdim ve tanımadığım bir kız olduğunu gördüm.
"Şey, çok teşekkür ederim. Sen de çok güzel görünüyorsun."
Kız büyük bir coşkuyla yanımdan ayrılırken ben salak salak gülümsüyordum. Tanımadığınız birinin size böyle küçük iltifatlar edebilmesi çok tatlı!

Sınıfa giderken Ecem beni aradı. Yanıma geleceğini, benim nerede olduğumu sordu. Bir kenara geçip Ecem'in gelmesini beklerken Emre ve arkadaşları koridorda göründü. Ben onları izliyordum ki Ecem koluma girip konuşmaya başladı.
"Şu karşıdaki çocukların çok yakışıklı olduğunu biliyorum Kumsal ama gitmemiz gerek. Hem hiçbiri tekin çocuklar değil."

Ne demekti bu?
"Başka bir bölümden olan arkadaşımın yanından geliyorum. Tam karşındaki arkadaş grubu kızları tavlamak üzerine iddiaya giriyorlarmış."
"Ne!?"

Büyük bir tepki vermiş olmalıyım ki koridordan birkaç kişinin bakışları bana döndü.
"Evet, aynen öyle. Sırf iddiayı kazanmak için tavladıkları kızların bazılarını ben de tanıyorum. Az önce yanında olduğum kişi de onlardan biri. Bak, şu sarı tişörtlü çocuk var ya, Mehmet adı.
Önce kızla gayet güzel tanışıp konuşmuşlar fakat çocuk uzaklaşınca arkadaşım sebebini öğrenmek için çok üstüne gitmiş. Çocuk da en son itiraf edip özür dilemiş. Bunun gibi birkaç kız daha var."

Emre! Sana inanamıyorum gerçekten.
"Bu ne kadar iğrenç bir şey böyle. Beş dakikalık eğlenceleri için insanların duygularıyla oynamaları hiç hoş değil."
"Evet, kesinlikle öyle."
Ecem kendi sınıfına giderken ben de dersin olacağı sınıfa yürüdüm.

Tam sınıfa girecekken, kapıda bir çocukla yan yana geldik ve ikimiz de geçemedik.
Bir dakika... Bu çocuk... Emre!
Bir adım kenara çekilip gülümseyerek bana yol verdi.
O tüm yakışıklılığıyla yanımda durmuş geçmemi beklerken salak salak bakmaya devam ettiğimi fark ettim.
Sana çok sinirliyim Emre!

"Buyurun hanımefendi."
O keyifle gülümseyip bana bakarken yaparken kendimi daha fazla tutamadım.
"Hayırdır? Bu sefer tavlayacağın kız ben miyim?"
Evet bu şeker kız kombinimle mahalle amcası gibi davrandım.

Ben hışımla yanından geçip giderken Emre orada dikilmiş şaşkınlıkla bana bakmaya devam ediyordu.
Çok mu sert bir tepki olmuştu? Bana ne. Hak etti.

Mavi HayalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin