Güne onunla buluşmanın heyecanı ile başladım. Kalbim bir an önce gitmek istiyordu yanına koşa koşa. Günlerdir onu görememenin hüznünü yaşıyordum. İçim buruk buruktu.
İsmini birlikte değiştirmeye karar verdiğimiz Sevgi kafeye giderken sahil boyunca bu kadar mavinin tonlarıyla denizin serinliğinin verdiği huzur ile doluyordu içim. İçime çektim temiz havayı. Tarif edilemez bir mutluluk içindeydim. Kendi kendime gülümsüyordum. Biraz geç kalmıştım bu yüzden hızlı adımlarla yürümeye başladım. Eteğimin uzunluğu ile ayakkabımın ucu taşa çarptı ve feci şekilde düştüm.
"Tuana!" diye bağırdı Bekir yanıma koşarak gelerek.
"İyi misin Tuana?" dedi korkuyla.
Gözlerinin bebekleri büyümüştü. Canım fena acıyordu. Ona baktım.
"İyi misin? Bir şeyin var mı?" dedi.
"İyiyim sadece dizlerim biraz acıyor." dedim. Ellerim toz toprak olmuştu.
"Çok korktum." dedi.
"Doktora gidelim mi? İster misin?"
"Hayır. Gerek yok." dedim kalkmaya çalışırken elini uzattı bana. Geri çekildim. Eline dokunamadım. Haramın ne olduğunu biliyordum. Yıllarca küçücük bir kızken öğretilmişti bana. Eline dokunmadığımı görünce bana sitemle baktı. Gözlerini çevirdi. Ayağa kalktım.
-Gerçekten iyisin değil mi?
- İyiyim. Sağol.
- Gel gidelim doktora.
- İstemiyorum Bekir lütfen. Oturalım şurada.
- Tamam. Dedi.
Sahildeki banka oturduk. Ben eteğimdeki tozları ellerimle atmaya çalışırken merakla sordum.
- Sen beni takip mi ediyordun?
- Ben senin yürüdüğünü gördüm. Arabayla arkandan yavaş yavaş geliyordum sonra senin düştüğünü görünce yanına geldim. Çok korktum sana bir şey oldu diye.
Bunu duyunca çok tuhaf hissettim kendimi.
- Teşekkür ederim.
- Ben ne yaptım ki.. Seni ayağa kaldırmama bile izin vermedin. Dedi kızgınlıkla.
- Bekir.
- Efendim Tuana?
- Yapamazdım.
Sana dokunamazdım anlasana dedim içimden.
- Şu an iyi misin peki?
- Gerçekten iyiyim.
- Bekle beni olur mu? Sana büfeden bir su alıp hemen geliyorum.
- Tamam.
Sanki bu halde bir yere gidecek halim vardı. Ellerimin içi acıyordu. Su alıp geldi, hızlı bir şekilde açtı.
- İç. Dedi.
Verdiği suyu içerken tam karşıma çömeldi gözlerimin içine bakarak;
- Avuçlarını aç bakalım var mı bir şey? Dedi.
Gösterdim içime ürperti esinlikleri gelerek.
- Su dökelim, temizleyelim. Dedi.
Ben uzattım o dokunmadan ellerimi ıslattı. Sonra ayağa kalktı yanıma oturdu. Beraber denizin sessizliği ile başbaşa kaldık.
- Nasıl geçti tatilin? Dedi.
- Güzeldi. Dedim.
- Neden hiç mesaj atmadın?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEKİR (TAMAMLANDI)
SpiritualBekir. Eski sevda demeye çok utandığım, her gün Allah' a ona inandığım günlerden dolayı beni affetmesi için yalvarmama sebep olan bu kömür gözlü genç adam. Şimdi yine yanımdaydı. Onu dinlememi istiyordu. Anlatacak neyi vardı ki? Biz yıllar önce o ya...