Bölüm 34

1.4K 105 8
                                    

Uzun bir süre sessiz kaldık. Bazı dediklerine hem kızıyordum içimden hem de daha da dinlemek istiyordum acaba nereye varacaktı bu konuşmanın sonu diye düşünürken ona belli etmemeye çalışıyordum. Sessizdim. Konuşamıyordum.

Sabahın erken saatlerinden beri oturduğumuz hiç kalkmadığımızdan dolayı vakitin öğlen saatlerine geldiğini anlamamıştık. Bir anda sessizliğini bozdu. Kolunda o gösterişli saati olmadığı için telefonunu cebinden çıkarıp saate baktığı an indirdiği dini uygulamadan ve aynı zamanda ilerideki camiden ezan sesini duymaya başladık.

Telefonundan duyduğum ezan sesinde bir anda gözlerim şaşkınlığını gizleyemedi. Bende irkildim. Ezanı kıpırdamadan dinledikten sonra bana döndü ve..

- Tuana ilerideki camide namaz kılsam müsaade eder misin? Sonra beni yine dinlemeye devam eder misin? Dedi mahçup bir ifadeyle.

İnanamadım. 'Nasıl' dedim içimden. Yüreğim bir anda heyecan okyanusunda kayboldu. Bu sahildeki yüreğimi nasıl susturabilirdim. O kadar farklı bir durum yaşıyordum ki bunu sizlere sözcüklere döküp aktaramazdım. Çünkü bende içinde küçük bir balık gibi kayboluyordum. Bekir. Bir zamanlar namaz kılman için sana defalarca ısrar ettiğim genç adam kendi ağzıyla bana namaz kılacağını söylüyordu. Bekir gerçekten bu sen miydin? Sana ne oldu Bekir? Benim çok isteyip, gecelerce dualarımda Allah' a yalvardığım, namaza yakınlaşman için defalarca Rabb' ime dualar ettiğim, gözyaşlarımla ıslattığım seccadem şahitti. Ne çok istemiştim senin namaza yakınlaşmanı. Şimdi bana namaz kılsam diyordun. Ben dinlemeye hazırdım yeter ki namaz kıl Bekir. Bunları söyleyemedim yüzüne karşı ama içimden haykırdım bir kelime delicesine 'Elhamdülillah!'.

Ayağa kalktık beraber sessizce camiye doğru yürüdük. O erkekler bölümüne giderken;

- Tuana beni avlu da bekle olur mu, sakın gitme. Dedi.

Hiçbir şey diyemedim ama bekleyecektim onu. 

BEKİR (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin