Bölüm 37

1.4K 107 20
                                    

Söylediklerini sadece dinliyordum. Onu dinledikçe içimdeki okyanusta medcezir oluşuyordu. Farkında değildik konuşma esnasında ama ikindi vaktine girmiştik. Ezan okunuyordu.

- Tuana yukarıda mescid var namaz kılıp gelsem olur mu? Dedi.

Başımla tamam dercesine gözlerimi açıp kapattım. O gittikten sonra bende namaz kılmak istedim ve yukarı kata çıktım. Bayanlar için ayrılmış oda, krem rengi halıfleks ile döşenmişti. İncelediğimde kıble yönünde büyük parlak bir ekran vardı. Kabe görünüyordu ekranda. Bembeyaz ışıklar vardı odanın içinde. Göz kamaştırıcıydı. Tesbihler renk renk özenli bir kutunun içindeydi. O kadar hayranlıkla bakmıştım ki odaya. Her şey çok ince düşünülmüş muazzam bir görüntüye sahipti. Duvardaki küçük rafta renkli kaplı Kur'an-ı Kerimler duruyordu. İçerisi muazzam gül kokuyordu. Namaza durduğumda buranın hayranlığına büyülenmeden kılmaya çalışıyordum. Bu güzel mescidde saatlerce kalmak istedim. Namazım bittiğinde ayağa kalktım. Şaşkınlığımı gizleyemiyordum. Bu güzel odanın içinde kaybolmuştum. Rüyada hissediyordum kendimi. Düşüncelerim yüreğimdeki okyanusun içinde yüzüyordu sanki. Bu sefer ki düşüncelerim çok farklıydı. Bekir sana ne oldu? Benim sana yapamadığımı kim yaptı? Bu nasıl bir şey? Bu dönüşüm gerçek mi? Bana bu sefer doğruyu söyle? Çıkmaz sokaktan çıktın mı? Doğru yolu buldun mu? İçimdeki deli sorularla boğuşuyorken mescidden çıktım. Bekir tam karşımdaki mescidden çıktı bir anda. Ürktüm onu görünce. Geri çekildi. Benim aşağıya inmemi bekledi başını eğerek. Ben masaya oturduktan sonra yavaşça geldi masaya doğru.

- Tuana yemek yiyelim mi, ister misin? Dedi.

- Ben artık gitmek istiyorum. Dedim.

- Tuana daha bitmedi anlatacaklarım, lütfen gitme.

- Şu an gitmem lazım, oğlum beni özlemiştir.

Sessizce başını öne eğdi. Gözlerime bakmadan;

- Yarın sabah Sevgi kafeye gelir misin peki? Beni orada dinlemeye devam eder misin?

- Gelemem. Dedim.

- Lütfen.

- Gelemem.

- Allah rızası için Tuana, tamam bir yere gitmeyelim, sahilde oturalım olur mu? Yeter ki beni dinle Tuana.

O kadar ısrarla ve yalvarır gibi söylüyordu ki.

- Peki. Dedim.

Ayağa kalktım yanından hızlıca ayrıldım. Hızlı adımlarla aslında duygu yoğunluğundan kaçarcasına yürümeye başladım. Ben nereye gidersem gideyim düşüncelerimde geliyordu. Büyük bir duygu durumu yaşıyordum. Daha fazla dayanamadım. İleride gördüğüm sessiz bir kayanın üstüne oturdum. Başımı feracemin üstüne koydum ve hıçkırarak ağlamaya başladım. Kayboluyordum dinlediklerim karşısında. Çok yorulmuştum. Daha ne vardı ki anlatacak? Yaşadığımız her şeyi anlatmadı mı? Gitmeyecektim yarın yanına. İstemiyordum onu dinlemeyi. Beni yine kandırmasını istemiyordum. Ben buradaki, sahildeki yüreğimi tam burada kalbime gömdüm. Neden şimdi ölmüş bir duyguyu canlandırmaya çalışıyordu? Beni bırak diye haykırmak istiyordum ama yapamıyordum. Ben büyük bir acı içinde kıvranıyordum. Seneler içinde çok büyük kayıplar yaşamıştım. Hepsini Allah' a dua ederek acılarımı dindirmeye çalışmıştım. Bunca sene sonra bu gömülü kazıyı yeniden gün yüzüne çıkarmak hiç ama hiç istemiyordum. Kesin kararlıydım, asla ama asla yanına gitmeyecektim.

BEKİR (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin