Ellerimi göğüslerimin üzerine kapamak, bacaklarımı birbirine geçercesine bastırmak ve kendimi tüm bunlardan sakınmak istiyordum. En çokta ondan... Bir tür bela gibiydi, vebaldi sanki. "Lütfen, lütfen beni rahat bırak." Beni yönetme düşüncesi bile korkunçken az sonra bunu yapmaya başlayacaktı. Belki de çoktan yapıyordu. Göğüslerimin üzerindeki ellerimi bileklerimden yakalayarak sertçe kafamın iki yanından yatağa yapıştırdı. Nefeslerim hızlanırken beyaz tenim gecenin ışığında parıldadı. Bileklerindeki baskısı azalırken ellerini yavaşça çekti. Gözlerindeki tehdit, gözlerindeki korkuyla yakın temastaydı. "Şimdi, ben seni rahat bırakacağım. Sense ellerini benim koyduğum yerden çekmeyeceksin." O itaat etmemi istiyor, oyunbozan... Bacaklarım birbirine yapışmış müsade etmezken, cezamdan korkuyorum. İtaatsizliğin bedelinin korkuttuğu kadar teslim olmanın ağırlığını kaldıramıyorum. Ellerim henüz aynı konumda. fakat az sonrasını kimse tahmin edemeyecekti. *** "Derler ki; bir kargayla göz göze gelirseniz, laneti ömür boyu üzerinizde olur." ***
21 parts