"Sen şerifsin ben de katil," dedi sırıtarak. Ne kadar sırıtırsa sırıtsın gözlerinde ki korku kendini gösteriyordu. "Ya sen beni öldürürsün ya da ben seni. Her şekilde birimiz ölecek."
"Sen aklını kaybetmişsin," diyerek geri kaçtım. "Ben kimseyi öldürmem!"
"O zaman," diyerek üzerime geldi. O her üzerime geldiğinde geri kaçtım. Ta ki kapıya yapışana kadar. Elini boynuma yerleştirerek sıktı. Nefesim kesildiğinde çok bekletmeden elini gevşetti. "Ben öldürürüm ama," dedi elini pantolonun cebine götürerek. Elini cebinden çıkardığında eline baktım. Kerem'in bıçağı elindeydi. Bıçağı salınan elimin ucundan başlayarak kollarıma doğru sürttü. Ta ki omzuma kadar. Elindeki bıçağı dik bir şekilde tutarak bıçağın sivri yerini tenime değdirdi. Bıçağın duruşunu değiştirmeden sürterek köprücük kemiğime getirdi. "Hatta öldürdüm," diye tamamladı cümlesini.