Gece sabaha kadar kabus görmüştüm. Babam her seferinde beni buluyordu ve o adama veriyordu.
Sürekli o adamın bana zorla sahip olduğunu görmek benim için ölümden daha kötü birşey olduğunu kanıtlıyordu.
Göz yaşlarımı tutamayıp tekrardan ağlamaya başladım. Benim bulduğum huzur işte bu kadardı.
Kaçak bir şekilde yaşayıp heran yakalanma korkusuyla yaşamak kadar kötü birşey yoktu.
Polisten yada adaletten kaçmıyordum. Benim hayatta olmamı sağlayan babamdan kaçıyordum.
İnsan babasından kaçmak zorunda kalır mıydı ?
Ben kaçıyordum çünkü bende normal insanlar gibi yaşamak istiyordum. Ama bu hiç kolay olmuyordu.
Bora haklıydı dün yaptığım şey aptalca birşeydi. Hangi cesaretle cansuya gitmiştim ki.
Ya yolda tanıdık birisine denk gelseydim. O zaman ne olacaktı. Onlar beni alıp götürürken onlara nasıl karşı koyabilecektim.
Nasıl bu kadar düşüncesiz olabilmiştim. Bora bir yabancı olduğu halde beni düşünmüştü ama ben ne yapmıştım koca bir aptallık.
Tek başıma ayakta durmaya çalışmaktan bıkmıştım artık. Kimsem yoktu ben herkes için koca bir hiçten fazlası değildim.
Kapının çalmasıyla yorganın altına girdim ve kapının sesini duymamazlıktan geldim. Kimseyle görüşmek konuşmak istemiyordum.
Bu halimi görüp kimse bana acıyan gözlerle bakmamalıydı. Bıkmıştım artık bana insanların acıyan gözlerle bakmasından.
Onlar öyle baktıkça kendimi güçsüz ve çaresiz hissediyorum ve ben bunları hissetmek istemiyordum.
Kapı daha sert çaldığında göz yaşlarım daha çok akmaya başlamıştı. Ben ağlamaya devam ederken kapıyı kim çalıyorsa durmuştu.
Büyük ihtimalle evde olmadığımı düşünüp gitmişlerdir. Kimsenin beni bu halde görmeyeceği için azda olsa sevinmiştim.
Ben ağlamaya devam ederken kapının açılma sesiyle hızlıca ayağa kalktım. Kim gelmişti ki korkuyla yatağın kenarına çöküp ağlamaya devam ettim.
Ya babam beni bulduysa bu düşünce beynimi kemirip duruken odanın kapısı açıldı.
Gözlerimi korkuyla sıkıca kapattım. Kimin geldiğine bakacak cesaretim yoktu.
"Asel noldu yavrum sana bu halin ne senin."Berna teyzenin telaşlı sesiyle hızlıca gözlerimi açtım. Gelen babam veya başkası değildi.
Çok şükür karşımdakiler berna teyze ve boraydı. Onlara baktığımda ikiside telaşlı bir şekilde bana bakıyorlardı.
Berna teyze yanıma gelip sıkıca bana sarıldı. Onun sarılmasıyla daha çok ağlamaya başladım.
Berna teyze benden ayrılıp elimi tuttu ve beni kaldırıp yatağa oturmamı sağladı. Oda yanıma geldiğinde başımı dizlerine koydum.
Saçlarımda ellerini hissettiğimde bu hissi özlediğimi fark ettim. Annem de hep saçlarımı severdi.
Bu şekilde kaç saat ağladım bilmiyordum en son gözlerimi ağlamaktan yorulmuş bir şekilde kapattım.
"Çok üzülüyorum onu bu halde gördükçe bora keşke elimizden birşey gelse acılarını dindirebilsek."
Berna teyzenin konuşmasını duyduğum zaman yavaşça gözlerimi açtım. Odanın içine göz attığımda bora hâlâ burda bekliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUT ELİMDEN
RomanceBedenimde ki acılar yavaş yavaş kendini belli etmeye başlamıştı. Gözlerimi kapatmamak için direnmeye çalışıyordum. Birisinin bana doğru geldiğini gördüğümde korku bütün bedenimi ele geçirmişti. "Lütfen beni onlara verme" (Başlangıç 21.11.2020)