Asel koltukta oturmuş öfkeli ve kıskanç gözlerle karşında ki kıza bakıyordu.
Onun hâlâ birşeyler saçmalamaya devam etmesine ne kadar sinir olsa da. Kendini onun seviyesine inmeyi yakıştırmıyordu.
Bugün sabah evine boranın halasının kızı gelmişti ve şuanda tam karşında oturup onu sinir etmek için elinden geleni yapıyordu.
Telefonunda ki bir diğer fotoğrafı açıp bana gösterdiğinde öfkeyle telefona baktım.
Borayla birlikte sarılmışlar ve gülerek kameraya bakıyorlardı. Bunun gibi daha bir çok fotoğraf göstermişti.
Ama bunu bilerek ve isteyerek damarıma basar gibi yapıyordu.
"Ne kadar da yakışıyoruz değil mi ?"
Bu kızın bora ve kendisi ile ilgili yaptığı imalara daha fazla dayanamayarak ateş püsküren gözlerle ona baktım.
"Senin amacın ne? Böyle fotoğrafla falan uğraşmak yerine açık açık söyle. Çünkü gerçekten çok komik duruma düşüyorsun gözümde."
Öfkeyle dişlerimi sıkarak konuştuğumda yüzünde çirkin ve sinsi bir gülümseme oluştu.
"Amacım falan yok tatlım sadece sana bazı gerçekleri göstermek istedim o kadar."
Asel hangi gerçekler diye düşünürken aklına şüphe tohumları düşmüştü.
"Ne gerçeği kuzeninle fotoğraf çekildiğin gerçeğini mi göstereceksin bana ?"
Kahkaha atan bu kızla daha da sınır olmuştu. Ne vardı bu söylediğinde gülecek sanki komik birşey söylemiş gibi gülüyordu birde.
"Tatlım sende Melisa gibi yakında terk edilirsin diyorum. Çünkü bora zamanında bana aşıktı ve benden sonra kimseye karşı gerçek hisleri olmadı."
Onun bu sözleriyle oturuduğum koltuktan kalktım. Adı Sevda mı ne haltsa oturduğu yerden kolundan tutarak kaldırdım.
"Ne yaptığını sanıyorsun sen bırak hemen kolumu !"
Diye bağırmaya başladı. Onu duymazdan gelerek kapıyı açıp dışarı itekledim.
"Bir daha sakın bana bu şekilde şeyler söylemek için yanıma ve evime gelme. Bu sana uyarım bir daha ki sefere bu kadar kibar olmam bunu bil."
Öfkeyle bağırıp kapıyı yüzüne kapattım.
Salona geçip telefonu elime aldım ve bora'yı aramaya başladım. İkinci çalışta açmıştı.
"Efendim güzelim." Dediğinde öfkeyle dişlerimi sıktım.
"Benim eve gel bekliyorum." Dedikten sonra yüzüne kapattım.
Sinir bütün bedenimi ele geçirmişti ve ne yapıp ne düşüneceğim hakkında hiç bir fikrim yoktu.
Öfke ve kıskançlık gözümü kör etmiş gibiydi. Kalbimde oluşan şüphe tohumları büyüyüp zehirli bir şekilde yayılmaya başlamıştı.
Nasıl ve ne cesaretle bu kız evine kadar gelip onunla bu şekilde konuşurdu.
Nereden alıyordu bu cesareti. Bilmiyor muydu bir aydan az bir zaman sonra düğünleri olacağını.
Dün gece boranın halasının neden bana bu kadar kötü bir tavırla yaklaştığını da artık anlamış oldum.
Kızı bora'yı seviyordu ve bu yüzden de boranın benimle evlenmesini istemiyordu.
Peki ya bu kız doğruyu mu söylüyordu yoksa yalan mı ?
Kafası karışmış bir şekilde sinirle evin içinde dolanırken kapı çaldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUT ELİMDEN
RomanceBedenimde ki acılar yavaş yavaş kendini belli etmeye başlamıştı. Gözlerimi kapatmamak için direnmeye çalışıyordum. Birisinin bana doğru geldiğini gördüğümde korku bütün bedenimi ele geçirmişti. "Lütfen beni onlara verme" (Başlangıç 21.11.2020)