Sabah uyandığımda odamdan çıkıp hemen babamı kontrol ettim. Uyuduğunu gördüğüm zaman derin bir nefes aldım.
Odama geçip hazırda bekleyen sırt çantamı aldım ve montumu giyip odamdan çıktım. Evin kapısına geldiğimde sesizce kapıyı açtım.
Ayağıma botlarımı geçirip kapıyı yavaşça kapattım ve hızlı bir şekilde sokağa yürüdüm.
O kadar çok korku vardı ki içimde kendimi bayılacak gibi hissediyordum. Defalarca kez babam beni yakalamıştı ve bu kaçışımda da yakalanırsam ölürdüm.
O adamla evlenmek yerine ölmeyi seçerdim ve o adam beni almak yerine cenazemi alırdı.
Sokaktan çıktığımda hızlı hızlı koşmaya başladım nereye gideceğimi bilmiyordum. Ama bu civarda saklanırsam babam eliyle koymuş gibi bulurdu beni.
İstanbul beylikdüzünde bir ev tutacaktım. Hemen bir otobüse bindim burdan beylikdüzüne 2 otobüs değiştirmem gerekiyordu.
Otobüs durduğunda diğer otobüsü beklemeye başladım. Babam tahminime göre hâlâ uyuyordu.
Yokluğumu fark ettiğinde eminim ki delirecekti ve beni bulmak için elinden geleni yapacaktı.
Otobüs geldiğinde hızlı bir şekilde bindim ve boş bir yer bulup oturdum. Yarım saatin sonunda beylikdüzünde ki duraktaydım.
Etrafıma göz attıktan sonra emlakçı bulmak için telefonumdan en yakın emlakçıyı bulup aradım. Adresi öğrenip kapatmıştım on beş dakika yürüdükten sonra emlakçının kapısını açıp içeri girdim.
"Hoşgeldiniz"Kendimi zorlayarak ufak bir tebessüm ettim.
"Nasıl bir ev istiyorsunuz"Emlakçının sorusuyla ne diyeceğimi bilemedim. Sonunda doğruyu söyleyip durumumun o kadar iyi olmadığını söylemek daha iyidir diye düşündüm.
"Aslında çok ucuz bir ev arıyorum yanımda çok bir param yok."Adam kafasını salladı ve uygun fiyatlı evleri tek tek göstermeye başladı.
Evlerin hepsi 1300 tl ve 1500 tl arasındaydı ve bu evlerin hiç birinde eşya yoktu.
"Aslında bende 1175 tl var ve başka paramda yok bu evlerin hiç birine param yetmiyor."Adam anladım der gibi kafa salladı.
"Size gösterebileceğim en uygun evler bunlar maalesef ki."Üzgün bir şekilde kafamı salladım ve ayağa kalktım.
"Teşekkür ederim size iyi günler""Aslında bir ev var rahmetli annemin evi ama çok eski içinde eşya da var istersen orayı sana 700 tl ye kiralayabilirim."
Kapıdan çıkarken duyduğum şeyle mutluluktan ağlayacaktım. Hemen arkamı döndüm ve emlakçı amcaya baktım.
"Teşekkür ederim eski olsa bile fark etmez başımı sokacak bir yer olsun yeter ki."Adam tebessüm etti bana acır gibi bakıyordu. Onun bakışlarıyla ister istemez kalbim sızlamıştı.
"Tamam o zaman hadi gel bakmaya gidelim."Peki der gibi kafa salladım ve amcayla birlikte dışarı çıktım. Dükkânı kilitleyip bir arabaya doğru yürüdü bende onu takip ederken içimde ister istemez bir korku oluşmuştu.
"Korkma kızım benden sana zarar gelemez.
İstersen ailenden birine benim dükkanın adresini ver için rahat etsin."Amcanın bu sözleri içimi rahatlatmıştı. Hafif bir tebessüm ettim ve arabaya bindim. Ailenden birine mesaj at demişti ama benim ailem yoktu ki bana sahip çıkacak kimsem yoktu.
Bu acı gerçek bir kez daha yüzüme tokat gibi çarptığında gözlerim dolmuştu. Hemen silkelenip kendime geldim üzülmeyecektim. Sonuçta bana bu derdi veren Rabbim dermanını da vercekti elbette ki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUT ELİMDEN
عاطفيةBedenimde ki acılar yavaş yavaş kendini belli etmeye başlamıştı. Gözlerimi kapatmamak için direnmeye çalışıyordum. Birisinin bana doğru geldiğini gördüğümde korku bütün bedenimi ele geçirmişti. "Lütfen beni onlara verme" (Başlangıç 21.11.2020)