BİR GÖNÜL DAVASI

25. Olaylar

25|Olaylar

Ellerim yüzümün her iki yanında düşmek üzere olan başımı tutmaya çalışıyordum. Dirseklerimi yasladığım mutfak masasından ayırarak son gücümle Ayşe teyzenin anlattığı ve hiçbir bağlantımızın dahi bulunmadığı bilmem kimin için bilmem kime kız istemelerini dinliyorduk. Benden farksız bir halde annesini dinleyen Hilal'e baktım. Sabırla ve Ayşe teyzeye olan saygımdan konuya tekrar odaklanmaya çalıştım.

''Hal böyle olunca oğlan tarafı gelin tarafına karşı bir sinirlendiler görseniz o an bu evlilik olmaz derdiniz. Ama işte bizim Servet'in oğlu kıza epey yanık olunca ne yaptı ne etti arayı yumuşattı da öyle aldık kızı.'' Kahvaltıdan kalktığımızdan beri anlatılan bu destansı ki Ayşe teyze dışında ne ben ne de Hilal destansı bir durum görmemiştik bu hikaye anlatılıyordu ancak ben henüz kim neyi alıp verememişti de olay buralara kadar gelmişti hala biliyor değildim.

''Ne güzel yapmış damat.'' Hilal'in Ayşe teyzeyi geçiştirmek için bunları dediğine kalıbımı basarım.

''Hemde ne kadar güzel yapmış. Aferin çocuğa bak ne güzel sevdiğiyle ailesi arasında kalmadan işi tatlıya bağladı. Seven adamın hali başka oluyor ah bilmem ben ne zaman o günleri göreceğim.'' Ayşe teyzenin veryansıyla hayret ederek hüzünlü yüzüne baktım. Ayşe teyze ile Veli amca severek evlenmişlerdi şimdi nereden çıktı bu ahlar vahlar?

''Bunca zaman babam sana seven adamın nasıl olduğunu göstermedi mi Ayşe Sultan?'' Hilal bende önce davranarak konuşmaya girdiğinde haklılığını belirtmek istercesine başımı salladım.

''Veli amcanın sana bakışlarına bacak kadar çocukken bile imrenirdim Ayşe teyze şimdi Veli amcamın hakkını yemeyelim.'' Ayşe teyze gülerek elini havada bir iki kere salladı.

''Aman kızlar kim Veli'den bahsettiğimi söyledi ben Ali'den bahsediyorum. Şu Servet'in oğlu gibi ne zaman elinde tutup bir kız getirecek al anne bak gelinin, diyecek onu merak ediyorum. Görür müyüm bilmem o günleri.'' Boğazıma sarılan hayali eller nefesimi kesmeye çabalıyordu. Ayşe teyzenin sözleriyle Hilal'e baktım. Bendeki bakışları arada Ayşe teyzeye yönelse de bir tepki vermemeye özen gösteriyordu. Ayşe teyzenin her an değişen bu hallerine bir türlü ayak uyduramıyordum.

''Anne!'' Hilal'in uyarı niteliği taşıyan seslenişine karşı Ayşe teyze hiçbir şey yapmadan çayından bir yudum aldı.

''Ne annesi Hilal yalan mı Ali'nin bunu yapacağını düşünüyor musun? Gördün kaç kız önüne çıkardım ama şöyle yan gözle bile bakmadı. Demek ki bu iş benim yapacağım iş değil. Ama ben yapacağımı biliyorum. Söyle bakalım Aysima.'' Adımın söylenmesiyle masaya diktiğim bakışlarım Ayşe teyzeye çevirdim. ''Sence Ali için bulduğum kızın aklına mı girsem?''

En son gelinin bendim Ayşe teyze eğer öyleyse gel gir aklıma ama o kız ben değilsem katiyen rızam yok bu işe!

''Kimi düşünüyorsun ki Ayşe teyze?'' Sorumu sorduktan sonra Hilal'e baktım bu kafayla bir yanlış yapmak istemiyordum hele Ayşe teyzeye karşı hiç istemiyordum.

''Kızım öyle güzel bir kız ki maşallah bir içi su hem Ali'yi de tanır eder Ali'm de kızı tanır eder pekte sever.'' Bunca övgünün sayılı kişiye edileceğini biliyorum ama bana isim ver Ayşe teyze. Bir kez daha Hilal'e baktım. O da sensin der gibi bıyık altından gülüyordu.

''Sen böyle düşünüyorsun da peki kız ne düşünüyor hiç biliyor musun Ayşe teyze? Bu kız size karşı nasıl ne bileyim reisle birbirlerini tanırlar dedin de ne kadar tanıyorlar?''

''Maviş haklı anne bu kız abimi ne kadar tanıyor hem hadi abimi geçtim ya kızın bir sevdiği varsa böyle sen kendi başına iş yapıyorsun ama hesaba katmadığın şeyler de var anne.'' Hilal sevdiğim biri var evet ama o da abin şimdi ne diye kadının aklını karıştırdın? İnşallah bir bildiğin vardır Hilal yoksa vay haline.