27. Sana Geldim

52.2K 2.6K 491
                                    

27|Sana Geldim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


27|Sana Geldim

Ellerimin arasında evirip çevirdiğim telefonumun siyah ekranına baktım. Yansımamın olduğu ekranla bakışırken deli gibi Ali'yi aramak istememe rağmen bir türlü elim aramaya gitmiyordu.

Arkamızda bıraktığımız şu bir hafta içinde değil yüzünü görmek doğru dürüst sesini bile duyamamıştım. Elif'in ablası Suna ablanın öne çekilen düğün tarihi yüzünden herkesin ayağı bir pabuca girmiş ve iş bana patlamıştı. Yardıma gidip gelmelerimizden dolayı bir türlü fırsat bulup Ali'yi görememiştim. Kaderin cilvesi bu ya  Ali'nin de işleri yoğundu anca gece sesimi duymak için arıyordu onlarda da bazen anneme yakalanacağım korkusundan kısa kesiyordum.

Sevdiğime kavuşmuştum ama eskisinden bile beter haldeydim. Resmen adamın sesine hasret kalmıştım.

Bir deli cesaretiyle hızla ayağa kalkıp odanın kapısını kilitledikten sonra Ali'yi aradım. Annem basarsa da bassın artık.

"Ay." Duyduğum hitapla gülümseyerek yatağa sırt üstü uzandım.

"Ali." Güldüğümü belli eden sesimle Hilal'in benim için dediği saf aşık kalıbına tamamen yakıştığımı bir kez daha anlamış oldum. "Sesini duymak için aramıştım müsait miydin?"

"Sana her zaman müsaitim." Derin bir nefesin ardından kurduğu bu sözleriyle ritmini bozan kalbime daha fazla söz geçiremez oldum. Nasıl tek lafıyla bu hale geliyordum? Ah kelimeler yetse de şu içimdeki sevdayı ona anlatabilsem!

"Galiba bir ömür geçirsek de kalbim her defasında senin bu sözlerine yenilecek." Sözlerimle telefonun diğer ucundan gelen kısık gülüş sesiyle bende gülümsedim. Ama sesine yansıyan yorgun tını yüzünden pek uzun sürmemişti bu keyifli halim. "Hala çalışıyor musun?"

Derin bir soluk içine çektiğini duyduğumda bende onunla beraber içime koca bir nefes çektim. Şu iç çekişi bile yetmişti sorumun cevabının ne olduğunu anlamama.

"İşim biraz uzadı." Aldığım cevapla komidinin üstündeki saate bakma ihtiyacı duydum. Saat akşam dokuzu geçiyordu.

"İşin daha da uzayacak mı?"

"Biraz uzayacak gibi." Az önceki neşemden geriye hiçbir şey kalmamıştı. Hilal'den öğrendiğime göre birkaç gecedir gece yarısına doğru eve geliyordu. Kendini böyle yıpratıp durmasına anlam veremiyordum. Her sorduğumda işlerinin yolunda olduğunu ancak bir arkadaşının yardım istemesi üzerine onunda işleriyle ilgilenmesi gerektiğini söylüyordu.

"Yemek yedin mi bari?"

"Eve geçince yerim." Böyle kendini geçiştirmesine kaşlarımı çatarak ayağa kalktım.

BİR GÖNÜL DAVASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin