9.Komşu kızı

70.9K 3.6K 326
                                    


İyi okumalar 😁

9|Komşu kızı

Sevmek nasıl kolay bir eylemdir. Sadece gülümsettiği için bile bir kediyi sevmek için deli gibi şevkle doluyorken sana ömür olacak kadar güzel bakan birini sevmemek hata olurdu.

Bir kere insan bu gözler için bile sevmeliydi. Hemde yarının yokmuşçasına bir daha sevemeyecekmişcesine sevmeliydi, tıpkı benim gibi.

"Sevme de zaten küçüksün." Kalbimi heyecanla çaptıran bu sözlerin devamı canımı yaktı. Küçüktüm öyle değil mi? Hatta onun için Yavuz'un küçük kız kardeşiydim.

Onun için sadece bunları ifade etmek zoruma gitti. Sevdiğim adamın gözünde birini sevemeyecek kadar küçük görülmek çok acıtıyordu.

Konuşamadım. Konuşursam ağlardım, konuşursam söylerdim. Onu daha çocukken bile çok sevdiğimi söylerdim. Elime seni sevmeme fırsatı geçse göz ucuyla dahi bakmayacağımı söylerdim. Onu sevmemenin bende ihtimal dahi olmadığını bilsin diye söylerdim. Ama sustum yana yakıla sustum. Konuşsam giderdi. Gitmesin diye ben yanmaya razıydım. Canı sağ olsun.

Kaşını dikkatle temizleyip üstünü kapattığımda sessizce bekliyordu.

"Dudağın çok kötü durumda nasıl bu kadar yara bere aldınız?" Yeni bir pamukla çenesindeki kanı silerken olabildiği kadar temas etmemeye çalışıyordum.

"İt sürüsü gibi geldiler." Ali'nin cevabıyla kaşlarım çatıldı.

"Sahi siz neden kavga ettiniz?"

"Biz kavga etmedik maviş paşa paşa gidip adam dövdük. İtler gelmiş mahallenin çocuklarına mal veriyordu. Tutmayacaktılardı ben o itlere malları nerelerinden çektireceğimi göreceklerdi." Kafenin diğer köşesinden lafa giren Önder abi ile korkuyla ona döndüm.

"Mahallede hiç mal alan olmuş mu?" Hilal, Önder abinin yaralarıyla ilgilenirken bir an da yüksek sesle konuşmasıyla Önder abi irkildi.

"Bağırma be kızım. Yok bizim aşağı sokağın manavı görmüş Ali'ye söylemiş. Bizde gittik. Ama itler nereden haber aldıysa gittiğimizde sürü gibi toplanmışlardı." Önder abinin sözleri derin bir nefes almamıza neden oldu. Allah korusun ya o illete bulaşan biri olsaydı.

"Tuğrul abi maşallah hepsinin hakkından gelmiş. Adamın yüzünde bir tek yanağı kırmızı." Hilal'in dedikleriyle gülerek Tuğrul abiye döndüm. Gerçekten en sağlamları oydu.

"Adam dev kızım yediği yumruklar hep vücuduna geldi. Gerçi şu boyla yanağına nasıl yumruk yedi anlamadım ya neyse." Abimin kafenin diğer bir köşesinden duyulan sesiyle bu sefer gözler oraya döndü.

Elif niye kızarmıştı?

"Önder vurdu." Tuğrul abinin her zamanki sakin sesi kafenin içini doldururken hayretle Önder abiyle döndüm.

"Neden vurdun lan adama? Birde amca çocukları olacaksınız." Abimin eğlenen sesi Önder abiyi de güldürdü.

"Ben ne bileyim be Yavuz'um? Ben önüme gelene geçiriyordum bir baktım amca oğlum da nasibini aldı. Sahi lan senin ne işin vardı benim yumruğumla amca oğlu?" Önder abinin iflah olmaz bu hallerine gülerek önüme döndüm.

BİR GÖNÜL DAVASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin