Gün çoktan aymıştı. Yapılacak onca şey vardı. Hazar bu kısa zaman gece bile uyumadan çalışmaya başladı. İhalenin erkene alınmasından bu yana daha fazla çalışmaya başladı. Odasından çıkmazken kendini iyice işe vermişti. Azra Bora'nın bakışlarından kaçarken utanıyordu. Dün olanlar yüzünden anlamıştı aralarında birşeyler olduğunu. Azra her defasında ondan kaçmaya çalışırken Bora bunun farkındaydı. Azra merdivenlerden yukarı çıkmak üzereyken Bora'nın sesiyle olduğu yerde durdu."Hey... Sen benden mi kaçıyorsun?" Dedi bağırarak gözlerini kısarak ona bakarken Azra yakalanmış gibi hissetti. Ona doğru dönerken suçluymuş gibi ne yapacağını şaşırdı.
"Hiçte bile kaçmıyordum" derken kendini kapana sıkışmış hissetti.
"Buraya gel" eliyle gel işareti yaparken onu sorması gereken bir sürü soru vardı.
"Mutfakta işim vardı daha sonra gelsem" aklına ilk gelen bahaneyi söylerken mutfağa gitmeye çalıştı.
"Gel dedim" Bora yeniden bağırırken Azra umutsuzca yerinde durarak ona baktı. Bora bağırdığı için acı çekerken sinirle Azra'ya baktı."Bağırınca canım acıyor. Otur işte şuraya" dedi göğsünü tutarken.
"Tamam" teslim olurcasına Bora'nın yanına giderken yanına oturdu. Gözlerini Azra'ya dikerken bir şeyleri açıklamasını bekliyordu.
"Anlat"
"Neyi"
"Sen ve Hazar. Nesiniz?" Dedi cevabını merak ederken gözlerini bir an olsun üzerinden ayırmadı. Azra sorduğu soru altında ezilirken utanmıştı. Onu utandırıyordu.
"Anlamadım" ondan gözlerini kaçırırken kızardığına emindi.
"Sevgilisiniz öyle değil mi? Bakışlarınızdan belli" kendinden emin bir tavırla konuşurken gülümsedi. Hatta onlar adına en çok o mutlu olmuştu."Utanma. Bence yakışıyorsunuz" Bora için yılın çifti çoktan ilan edilmişti. Hazar'ın gözlerindeki mutluluğu görünce o da mutlu oldu hatta en çok o sevindi. Bora'nın sözleri Azra'yı gülümsetirken içinde oluşan sevinçle ona baktı.
"Gerçekten mi?" Sorduğu soruyu yeni idrak ederken utancından başını yere eğdi.
"Gerçekten. Hazar'ın ilk defa mutlu olduğunu gördüm. Senin sayende" Bora'nın desteği Azra'yı mutlu ederken yanında olmasına sevindi. Kendini anlam veremeyeceği kadar mutlu hissediyordu.
Kapının çaldığını duyan Azra yerinden kalkarak kapıya baktı.
"Abi sen mi geldin?"
"Hazar bey işimiz olduğunu söyledi. Bende hemen geldim" dediğinde etrafına baktı.
"İçeri gelsene" Uygar Azra ile beraber içeri girerken salona geçtiler. Bora Uygar'ı yeniden gördüğü için bıkkın bir şekilde offladı.
"Yine mi sen?" Dedi sıkılmış bir tavır sergilerken. "Bensiz yapamıyorsun öyle değil mi? Bana bağımlı hale gelmişsin" onun için başka açıklamsı olamazdı. Hergün onu görmek tuhaf geliyordu.
"Rüyalarıma bile giriyorsunuz. Sonra o rüya siz varsınız diye bir anda kabusa dönüşüyor. Korkunçtu resmen" dedi ona karşılık vermeye çalışırken kendini koltuğa attı.
"Hey laflarına dikkat et" Bora Uygar'ı uyarırken sinirle suratına baktı.
"Abi elindeki ne?" Azra Uygar'ın elindeki poşete bakarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRILDI GÖKYÜZÜM
Teen FictionAcı çeken bir adam... Ona benzeyen bir kadın... Kaderin onları karşılaştırdığı yer... Adam o gün hep yapmak istediği şeyi bir başkasının yaptığını gördü. Hemde gözleri önünde... Bir kız atlamak için gözlerini kapattı. "Korkak..." Adam sadece bu keli...