...
Yalnızlık hissi. Ölüm isteği. Belki yaşamak istiyordu. Bağırmak istedi. "LÜTFEN YAŞAMAMA İZİN VER" diye bağırmak. Onu kim duyucaktı. Umudunu kim geri verebilcekti...
○
Zor bir gece. Kolay olmuyacak başka bir sabaha uyandı Hazar. Göz kapaklarını açtığında elinin üzerinde bir el hissetti. Bakışlarını o yöne çevirdiğinde. Azra'nın eli avucunun içindeydi. Başını kolunun arasına koymuş öylece uyuyordu. Saçları dağılmıştı. Elinin sıcaklığını hala hissedebiliyordu. Dün akşam başı çok ağrımıştı.
Ona 'Bana yardım et' dediğini nasıl söylemişti bilmiyordu. Kendini kaybetmişti. Çok karmaşıktı. Karmaşık olan duygularıyla. İlk defa bir kıza yenilmişti.
"Özür dilerim"
"Özür dilerim"
Uyumadan önce son sözünü duyabilmişti. Kafası karıştı. Sinirlendi. O nasıl kafamı karıştırabiliyor. Nasıl... Ben nasıl kendimi kaybetmiştim. Gözlerini masumca uyuyan kızın yüzünden bir an olsun çekmedi. Bu masum yüz mü kendimi kaybetme mi sağlayan diye düşündü.
O sırada Azra gözlerini bir kaç kez kırptığında gözlerini açmadan elini Hazar'ın elinden çekerek iki yana açarak esnedi. Daha sonra gözlerini açtığında ona bakan bir çift göz gördü. Hazar onun her hareketini izlerken Azra utanarak hemen kendine çeki düzen verdi.
"U-uyanmışsın... Daha iyi misin?"Azra merakla ona baktığında dün gece ki hali gözlerinin önüne geldi. İyi olmasını istedi. Yalnız Hazar Azra'nın sorusuna cevap veremezken öylece baktı."Birşey mi oldu?"diye sorduğunda ise kendine gelerek bakışlarını başka yöne çekti.
Yine o soğuk görünümüne büründü. Bu Hazar için olması gereken kişiydi
"Hayır..."dedi buz gibi sesiyle. Azra gözlerini üzerinden çekmezken tuhaf görünüyordu. Hemde çok tuhaf.
"Uyuyabildin mi?"diye sorduğunda Hazar Azra'nın ikinci sorusuyla tekrar bakışlarını üzerine geçirdi. Ona karşı bu kadar ilgili olmasına sinirlendi. Ona acıdığını düşündü. Çözmeye çalıştı. Öylece baktı."Neden bana öyle bakıyorsun?"derken masum çıkan ses tonuna bile sinirlendi. Azra artık kendini tuhaf hissetmişti. Neden öyle baktığına anlam veremiyordu.
"Hiç..."dedi."Sağol..."dediğinde ise ona baktı."Dün gece için"diye devamını getirdiğinde Azra başını utanarak öne eğdi. Yalnız Hazar devam etti."Ayrıca unut... Dün gece ki adam ben değildim. Hafızandan sil at. İlaçların etkisi yüzünden..."dediğinde Azra onun nasıl böyle birden değiştiğine inanamadı. Yeniden o soğuk ve duygusuz
Azra ona uzunca baktı. Düşündü. Dünkü adamın bakışları daha içtendi. Şimdi ki hali ona gerçek gelmiyordu.
"B-bence dün gece ki adam gerçekti... Hatta en gerçeği oydu"dedi ve Hazar'ın ona sinirle bakmasına sebep oldu. Azra onun bakışlarından korktu.
"Ne diyorsam onu yap... Unut diyorsam unutucaksın o kadar.
Yorum yapma. Hele benim hakkımda sakın. Anladın mı beni?"Hazar kendini tutamadı ve o an sinirle bağırmıştı. O kadar yüksek çıkmıştı ki sesi Azra korkudan irkilerek gözlerini kapattı. Daha sonra ona bakamadan konuşabilmişti.
"A-anladım. Özür dilerim"dedi geri adım atarken sesi ağlamaklı çıkmıştı.
"Dileme... Özür dileyecek hareketlerde de bulunma"sesi hala kızgın çıkan Hazar kendine lanet etti. Öfkesine hakim olamıyordu. Başı ağrıyordu. Sinirden patlamak üzereydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRILDI GÖKYÜZÜM
Teen FictionAcı çeken bir adam... Ona benzeyen bir kadın... Kaderin onları karşılaştırdığı yer... Adam o gün hep yapmak istediği şeyi bir başkasının yaptığını gördü. Hemde gözleri önünde... Bir kız atlamak için gözlerini kapattı. "Korkak..." Adam sadece bu keli...