11.BÖLÜM "BANA ÖYLE BAKMA"

159 20 13
                                    


...

"Ne yapıcaz..."

"Burdan kimse sağ çıkmıcak. Leşlerini önüme serin..."

...

Rüzgar sert esiyordu. Hava buz gibiydi. Ama ortam sıcacıktı. Kalabalık. Üzerlerine doğru gelen eli sopalı adamların niyeti hiçte iyi değildi. Ve karşı karşıya kalan Hazar , Bora ve Uygar. O an aralarında kısa bir sessizlik oluştu. Birbirlerine baktılar. Aniden böyle bir durumla karşılaşmayı beklemiyorlardı.

Arabada büyük bir tedirginlikle olanları izliyen Azra şimdi daha çok korktu. Ama bu korkusu daha çok onlar içindi...

"Hazar..."dedi Bora. Ona beklentiyle bakarken. Birşey söylemesini bekledi. Herhengi birşey.

Hazar kararlı adımlarla Uygar ve Bora'nın tam ortasında durdu.

"Madem dövüşmek istiyorlar. Bizde istediklerini veririz"

Bora ve Uygar başıyla onaylarken şu an olabilicek herşeye hazırlardı. Hazar'ın konuşması onları cesaretlendirmeye yetmişti. Böyle durumlarda her zaman sakin ve soğuk kanlıydı ve tecrübeleydi.

Bora o sırada bakışlarını Uygar'a çevirdi.

"İstersen gidebilirsin. Sana kal diyemem..."derken Uygar da bakışlarını ona dikti. Kendi meselesi olduğu için onu zorlamıcaktı. Gitmesine izin verdi.

"Bir işe başladık artık. Bari devamını getirelim"derken bu cevabı beklemiyordu. Arkasını dönüp gitmeliydi. Ama o kalmayı tercih etti. Uygar daha sonra devam etti."Ayrıca patronumun dayak yemesini istemem..."dediğinde dudakları hafif yukarı doğru kıvrıldı. Bora onun bu tavrına kızmalıydı ama yapmadı. Hatta güldü.

"Ya kesin öyledir..."

Hazar o an bakışlarını Bora ve Uygar'a çevirdi.

"Beni iyi dinleyin...

Herkes alabildiği kadar adam alsın. Sakın yararlanmayın. Düşmeyin. Sessizce halledelim bu işi"dedi. Ve o an herkes gardını aldı. Beklediler. Şu an neredeyse karşı karşılardı.

"Başlayalım o zaman..."

Üzerlerine doğru geldiklerinde sayıları oldukça fazlaydı. Geri çekilmediler. Hatta ilk saldıran onlar oldu. Güçlü taraf onlar olmamasına rağmen çok iyiydiler. Hazar eski Askerdi. Bora ve Uygar da dövüşmekte oldukça iyiydiler. Sopa darbesi almamaya çalıştılar. Seri bir hareketle onları bir bir yere serdiler.

"Biri eksildi bile..."Bora övünmeye çalışırken. Hazar'a gözleri kaydı. Üç dört adamı birden yere serdiğinde ağızları açık kaldı.

"Vay... O gerçekten İyi..."Uygar hayranlıkla ona bakarken. Yaptıgı hareketlere inanamadı. Gerçekten profesyoneldi.

Hazar sanki o an burda değildi. Geçmişini hatırladı. O anları hatırlağında yumruğu daha çok sertleşti. Hızlıydı. Bu onu öfkelendiren şeydi. Daha çok acımasız olmasını sağladı. Geçmiş. Şimdi ki zaman. Herşey onu delirtiyordu. Öfkesini kustuğu adamları bir bir yere serdi.

Azra o an ondan gözlerini alamadı. Onlar kötü adamdı ama o çok acımasızca vuruyordu. Acımadan vuruyordu. Acımadan bakıyordu. Onun öfke ile bakan gözlerinden korktu. Ama sonra hatırladı. Belki canı şu an daha çok acıyordu diye düşündü. Ve onu izlemeye devam etti.

"Ne sandın. Bıraksak tek başına indirir bu kadar adamı"Bora hava atar gibi konuştuğunda o da onu uzun zamandır böyle görmemişti. Eski Hazardı sanki şu an gördüğü kişi. Olması gereken kişi.

KIRILDI GÖKYÜZÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin