18.BÖLÜM ÖLENE DEK"

154 12 20
                                    


1 HAFTA SONRA...

Azra koskoca bir haftayı evde yapayalnız geçirdi. Hazar 1 hafta boyunca eve adımını dahi atmamıştı. Sadece arada akşamları gece geç saatte eve gelip ihtiyacı olan ne varsa alıp hemen gidiyordu. Azra onun hiç yüzünü dahi görememişti. Canı oldukça sıkkındı. En son ki konuşmalarından bu yana uzunca zaman geçti ama derince bir yara taşıyordu. Acıtmıştı. Her bir sözü. Ona...

'Seviyor musun' diye sormuştu.

'Sevmicem' dediğinde ise kalbinde derince bir acı hissetti.

Azra bu sefer kendi için herşeyi unutmaya karar verdi. Bugün onun için yeni bir gündü. Ayağı alçıdan çıkıyordu. Rahatça hareket edebileceği için seviniyordu. Hastaneye gideceği saat gelmişti. Zaten hazırdı. Odasından çıkarak yavaşça aşağıya indi. Onu korumalardan birinin bırakacağını biliyordu. Bu saatten sonra onunla ilgilenmesini beklemiyordu.

Azra üzerine birşey alırken mutfaktan Hazar'ın çıktığını görünce şaşkınlığını gizleyemedi.

"Hazırsan çıkalım" diyerek elindeki bardağı masaya bırakarak ona baktı. Hazar gayet sakin tavırlarla ona bakarken hiç birşey olmamış gibi de umursamazdı.

Azra üzerindeki şaşkınlığı üstünden atmaya çalıştı.

"Anlamadım..."

"Hastaneye diyorum. Hazırsan çıkalım" diye vurguladığında Azra yeni yeni anlıyordu. Daha doğrusu algılayabiliyordu. Ve birden kaşları çatıldı.

"Gerek yok... Yani senin gelmene gerek yok. Ben giderim" derken ona karşı öfkeli olduğunu fark etti. O günden bu yana son konuşmaları üzerinde oldukça zaman geçmişti ama hala sinirliydi. Çünkü oldukça incinmişti.

"Ne zamandır bana karşı gelmeye başladın" derken kaşları havaya kalktı. Onunla böyle konuşması onu şaşırmıştı. Ama bir yandanda bekliyordu.

"İş konusunda bana karışabilirsin ama lütfen benimle ilgili konularda karışma. Ayrıca sizi ilgilendirmez..." Azra net bir şekilde konuşurken ister istemez sesi yükselmişti. Hastaneye falan onunla gitmek istemiyordu. Hatta onunla ilgilenmesini hiç istemiyordu.

"Sesini alçalt...

Ayrıca birşeyi iki kere söylemeyi sevmem. Şimdi beni takip et..."Azra'nın bu tavrı Hazar'ı sinirlendirse de kendine hakim olmaya çalıştı.

Öfkesine hak verdi. Bir haftadır yüzünü dahi görmemişti. Gözlerinin içine bakarken ne kadar özlediğini fark etti.

Hazar arkasını dönerek kapıyı açarken Azra'ya baktı.

"İstemiyorum... Yalnız gidecem"diyerek inat etmeye devam etti. Ama bu Hazar'ın oldukça sabrını zorluyordu.

"Zor kullanmamı istemiyorsan yürü..." diye tısladı. Azra yerinde durmaya devam ederken Hazar ona doğru bir adım atınca Azra pes ederek geri adım attı.

"Tamam. Tamam. Geliyorum" Azra bu duruma ne kadar sinir olsada sesini çıkarmadı. Yavaşça arabaya doğru ilerlerken. Hazar ondan önce arabaya binmişti bile.

Azra da arabaya bindiğinde Hazar arabayı çalıştırmadan önce bakışlarını Azra'nın üzerine dikti.

"Bir daha sakın bana karşı bu kadar inatçı olma" diye uyarırken Azra kaşlarını çatarak ona baktı.

"1 haftadır yoktun zaten. Eve bunun için gelmiş olamazsınız öyle değil mi?" Diye sinirle vurgularken. Bir türlü sakin kalamıyordu.

KIRILDI GÖKYÜZÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin