İçinde bulunduğu bu kusursuz dakikayı hava gibi soludu genç kız. Berrak mavi-yeşil gözlerini süsleyen kara kirpikleri usulca kapandı. Göz alabildiğine uzanan yabani çiçeklerle bezeli alanda bir kameriye kurulmuştu onun için. Beyaz cibinliklerle beze...
Ekim içini kaplayan coşkuyla üzerine giydiği ekru elbiseye baktı. Melek beyaz giymesi için ısrar etmişti sonunda bu elbisede karar kılmışlardı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Melek düğünde gelin dışında beyaz ya da tonları giyen herkese gıcık olursun sen." diyerek itiraz etmişti aslında.
Melek "Yooo." dedi. "Görümce kaynana elti giyerse tabi gıcık olurum. Ama gelinin kardeşi giyebilir. Hiç sıkıntı yok."
Ekim Melek in bunu niye yaptığını biliyordu. "Bu ikimizin de düğünü Ekim." demişti. "Sonunda ikimiz de sevdiğimiz adamlara kavuştuk. Kutlamayalım mı?"
Ekim yaşaran gözlerini kurulurken de ortamı dağıtmak için, "Noldu? Aynı zamanda ikimizin de gerdeği olduğunu hatırladın sevinçten ağlıyorsun değil mi?" diyerek onu utandırmaya çalıştı.
Ekim asla altta kalmazdı. "Canım benim için öyle belki ama ikimiz de senin gerdek meselesini çoktan aradan çıkardığını biliyoruz." dedi.
Melek elinde prova için tuttuğu yapay çiçekleri arkadaşının kafasına vurup, "Hain" demişti.
Şimdi Ekim köşkün bir odasında büyük aynaya bakarken, Melek son hazırlıklarını tamamlıyordu. Öyle masum tatlı bir gelin olmak istememişti. Sonunda aradığını bulmuştu. Biçimli bedenini saran, onu heykel gibi gösteren, kimsenin kolay kolay giyemeyeceği bir model. Ekimin aksine saçlarını yüksek sıkı bir topuzla toplamış ve gözlerinin kedi bakışlarını ortaya çıkaran bir makyaj yapmıştı. Hizmetçi parçası evlenirken bile saldırgandı. Kimse kusura bakmasın, o en mutlu gününü statüsüne uygun şekilde yaşamayacaktı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Meriveni el ele indiler. Her zaman olduğu gibi. Kollarına giren babaları abileri yoktu. Basamakların altında bekleyen erkeklere onları takdim edecek kimseleri yoktu. Ama bu el ele olma hali her şeye değiyordu.
Melek bir taraftan kendi heyecanını bastırmaya çalışıyor bir taraftan da Ekim in elini sıkı sıkı tutuyordu. Cesaret vermeye çalıştı ona. Aslında kendi potansiyelini onu korurken bulmuştu ama yine de kızı savunmak onda alışkanlık olmuştu.
Karahan Melek e gülümseyerek bakıp, elini uzattı. Karısının elini almak istemişti. "Nefes kesicisin." dedi Ekim e. Köşke döndükleri günden bu yana her an birliktelerdi. Ekim ruhunu teslim etme raddesine gelene kadar uyumayı reddediyordu. Karabey in öpüşleri, dokunuşları, sözleri öyle çok hoşuna gidiyordu ki gözlerini elinden gelse sabaha kadar yummazdı.
