Bölüm 22: Özür Dilerim
"Seni affetmemi istiyor musun?"Eline aldığı kahve kupasıyla oturma odasına ilerledi. Üstünde ki kazağı düzeltti. Günlerdir ormanın ortasında saklanıyordu Rüzgar. Yakalanmasının an meselesi olduğunun farkındaydı. Her saatini dışarıda ki son saati gibi geçiriyordu.
Kayra onunla gelmediği için ona kızdındı. Ama o emindi Kayra onunla gelmek istiyordu. Sadece onu tehtit ettiklerini düşünüyordu. Asıl amacı Kaya'yı vurup Kayra'yı kurtarmaktı. Ama işler istediği gibi gitmemişti. Kaçtığı gün Kayra'ya bir şey olduğunu düşünüp kafayı yemişti. Lakin sonrasında abisi ona Kayra'nın iyi olduğunu söylemişti.
Ona bir özür borçluydu. Ama polis tarafından da aranıyordu. Abisi dedesinin hapse girdiğini söylemişti. Kaç gündür evde saklandığını hesaplayamıyordu. Belki bir haftayı dahi geçmişti.
Sürekli Kayra'yla konuşuyordu. Kayra ona sesleniyordu. Ama onun dediği şeylere cevap vermiyordu. Onu telefonla aramış ama telefona babası çıkmıştı. Zaten Kayra onun yanındaydı. Yoksa onunla nasıl konuşabilirdi? Sadece küçücük evde nerede olduğunu bulamıyordu. Ondan korktuğu için saklandığını biliyordu ve birazda onu suçluyordu. Ama Rüzgar emindi. Eğer onunla konuşursa her şey yoluna giricekti.
Ama küçük evde onu bulamıyordu ki.
'Abii!'
"Kayra?"
'Beni neden vurdun?'
"Özür dilerim!"
'Canım acıyor.'
"İsteyerek olmadı."
'Canımı yaktın!'
"Düzelticeğim söz veriyorum. Sadece, sadece nerede olduğunu söyle."
'Canımı yaktın.'
"Özür dilerim. Neredesin?"
'Canımı yaktın!'
"Kayra! Neredesin?!"
"Aç kapıyı!"
Rüzgar üçüncü bir ses duyunca irkildi. Kapıya vurulduğunu yeni yeni duyuyordu.
'Seni affetmemi ister misin?'
"E-evet."
'O zaman öldür onları! Öldür!'
"Ne? Neden?"
'Çünkü onlar benim için geldi. Şimdi onları öldür!'
Rüzgar evin içinde yavaşca yürümeye başladı. Evde ki odaya girip yatağın yanında, yerde duran silahı aldı.
İçinde ki mermileri kontrol etti ve odadan çıkıp salona ilerledi. Hemen kapının yanına saklanıp kapıyı nişan aldı. Silahı da ateş etmeye hazır hale getirdi.
Dışarıda ki polisler kapıyı son kez çaldıktan sonra kırmaya hazırladılar. Bir kaç polis evin arka tarafına doğru giderken diğerleri kapıyı kırdı.
Tam o sırada nişan almış olan Rüzgar kapıdan geçen ilk memura ateş etti. Bir kaç saniye ortalık sessizleşsede diğer memurlar öncelikli davranmak ve kontrolü ellerine almak için ateşe karşılık verdi.
'Yap şunu! Yoksa seni affetmem.'
"Tamam. Tamam. Bak, bak biri öldü."
'Sus!'
Rüzgar, Kayra'nın ona seslendiğini düşünüp önüne gelen herkese ateş ediyordu.
Bu esnada Kayra ise polislerden gelicek haberi bekliyordu. Sabah saatlerinde Mehmet Bey'e gelen telefondan sonra evde ki herkes Rüzgar'ın yakalanmasını bekliyordu. Ama kimsenin bilmediği bir şey vardı. O da Rüzgar'ın Kayra'dan emir aldığıydı. Daha doğrusu Kayra sandığı sesten..
Rüzgar ateş etmeye devam ederken camdan giren polisi farkedemedi. Hemen karşısında ki polise nişa almışken arkasında ki polis tetiği çekti.
Acar ailesinin telefonu umdukları gibi çalmadı. Bir hayat son buldu. Hasta ruhlu biri yaşamını yitirdi.
Ufak bir açıklama niyetine şurayı okumanızı rica edeceğim.
Rüzgar normal biri değildi.
Tehşisi zor olan şizofrenisi vardı. Ama bu karakterinin ardına saklanmıştı. İnsanlara belli etmemede çok iyiydi. Şizofreni ergenlik döneminde görüldüğünde fark edilmesi zor olan bir rahatsızlık ve Rüzgar'ın tehşisi daha zordu. Çünkü ergenlik dönemi ve annesinin kaybı çok yakın dönemlerdi.Evet yeni yılın ilk bölümü Rüzgar için oldu.
Yani kısacası duyduğu sesler Kayra'ya ait değildi. Sesler beyninin ona bir oyunuydu.
Bölümü beğendiniz mi?
Unutmadan söyleyeyim. Finale yaklaştık. Hatta çok yaklaştık. 2-3 bölüm kaldı.
Yeni yılınız kutlu olsun.
Yeni yılınız umarım istediğiniz gibi geçer. İyi günler.