Bölüm 17:Evren
'İhtiyacın olursa burada olacağım.'Kuantum fiziğine göre, alternatif evrenler vardır. Şimdi düşünüyorum da Kayra ve ben başka bir evrende doğduğumuz andan beri beraber olsak, o ve ben hiç acı çekmeden beraber mutlu olsak mesela? Hiç tanımaya fırsat verilmeyen abilerimi tanısam o evrende, gerçekten kardeş olduğumuz evrende ;şuan olduğu kadar mutlu olabilir miyim?
Kuantum fiziğine değil de kendime bakıyorum ve diyorum ki hayır. Şuan olduğum kadar mutlu olamazdım. Kazandığım şeylerin bir çoğu kendi emeğim kaybettiklerim de kazanmama değmiyecek olanlar.
Kayra, o ise yıllardır suçu olmadan yargıladığım ruhumun hediyesi. Sanırım evren artık beni seviyor. Çocuk aklıyla inandığım yalanlar, kaçtığım gerçekler -gerçek sandığım-, sakladığım sırlar.. Hepsinin bir bedeli oldu. Lakin bu bedeli ben değil onlar ödedi.
Bu beni üzüyor mu? Eski Kaya'yı belki. Ama bugünümü, bugün sahip olduğum beni üzmüyor. Üzülecek bir şey yapmadım. Üzülmesi gereken ben değilim.
Meriç abi geldiğinden beri Kayra daha mutlu. Ben o gelince beni unutur diye düşünürken öyle olmadı. Hatta Kayra beni Meriç abiyle kaynaştırma dahi çalıştı. Ki hala çalışıyor. Meriç abi buraya geleli iki gün oluyor. Geldiği gün otele geri dönmek istedi ama babam izin vermedi. Meriç abi reddedince babam onunla özel konuştu ve sonra bavulunu otelden alıp misafir odasında kalmaya başladı.
Bu iki gün içinde de Kayra elinden gelen her şeyi yapmıştı. Ama ne Meriç abi benimle doğru düzgün konuşuyordu ne de ben onunla. Bunun belli bir sebebi de yoktu aslında. Sadece ben konuşma taraftarı değildim. Çekinme de diyebilirsiniz sizin kararınız.
"Ya bir şey diyeceğim." Kayra oturma odasına gelip kendini koltuğa attı ve bize bakıp
"Hadi sahile gidelim." dedi. Meriç abinin aklına yatmış olacak ki kabul etti. Bende kabul edince üstümüzü değiştirip sahile inmek için odalara gittik.
Üstümüzü giyindikten sonra taksiye bindik. O sırada Kayra da Meriç abiye geçen otobüsde yaşadığımız anıyı anlatmaya başladı.
"Bir kere ben adama direk öyle demedim olayı çarpıtarak anlatıyorsun."
"Hiçte bile! Adama 'abi senin kel kafandan öpiyim' dedin."
"Onu dedim o kabul ama direk şöför koltuğuna yaklaşıpta 'pişt abi senin o kel kafandan öpiyim' demedim. Adam bizi savununca ağzımdan kaçtı işte."
"Ben bir tek Kayra'yı manyak biliyordum sende öyleymişsin Kaya."
"Ama Kayra benden de manyak."
"Ona hiç şüphem yok zaten."
"Oha ikiniz bir oldunuz beni beni Kayra'nızı sattınız."
Kayra'nın dediğine gülerken araba durdu. Meriç abi taksiye parasını verirken bizde taksiden indik. İner inmez ceketimi düzelttim. Zaten Kayra bizi beklemeden yrğümeye başlamıştı bile. Bende onun arkasından ilerlemeye başlarken Meriç abi yanıma gelip elini omzuma koydu. Sonra boğazlı kazağımı biraz açıp boynuma dikkatle baktı. Ben şaşkına ona bakarken o boynumu gösterip "Acıyor değil mi?" dedi. Bende gülümsedim ve kafamı olumsuz anlam da salladım. Bunu 2 hafta önce sorsaydı cevabım hiç şüphesiz evet olurdu. Ama artık yaralarımdan geriye izler ve morluklar kaldı.
O da bana benim yanına geçti ve beraber yürümeye başladık.
"Morlukların bir kaç haftaya geçer ama yara izlerini bilemiyorum."
"Nasıl yani?"
"Yara izlerini görmediğim için bir şey diyemem ama en kötü morluk bile en fazla 2 hafta da geçer."
"Nereden biliyorsun?"
"Doktorum ben. Yaş iki sene sonra kesin doktorum şuan asistan da diyebilirsin."
"Ne? Neden ki?"
"Neden mi?"
"Yani şey o kadar meslek varken neden doktorluk?"
"Annem için. O hep doktor olmamı isterdi."
"Artık istemiyor mu?"
"Nasıl yani?"
"İsterdi dedin. Yani artık istemiyor mu?"
"Annem ben 7 yaşındayken hayatını kaybetti. İstiyordur ama ben 7 yaşımdan beri bir kere bile duymadım."
"Anladım. Başın sağ olsun."
"Abinlere neden karşı koymuyordun Kaya?"
"Korku ve kaygı yüzünden galiba."
"İşe yaramaz belki ama bir şeye ihtiyacın olursa burada olucağım. Kayra benim için neyse sende osun."
"Nasıl?"
"Ortak noktalarımız çok Kaya. Sen her ne kadar bilmesende. Benim çocukluğuma benziyorsun. Ama şunu unutma Kayra'nın favorisi hep ben olacağım. Üzgünüm kardeşim." dedi ve önümden yürümeye başladı. Bende olduğum yerden tekrar yürümeye başlayıp arkasından
"Bir kere onun favorisiydin. Geçmiş zaman! Artık yeni favorisi benim!"
Meriç abi önümde hızla yürürken sarsılan omuzlarından güldüğümü anlayabiliyordum.
Şu kesin bir şey ki Kayra'nın bu denli iyi biri olmasının tek sebebi Meriç abi. Sadece ona çekmiş. İyi ki ona çekmiş. Ve iyi ki onun kardeşiyim.
Kaya'nın bir abi sevgisine ihtiyacı var ve Meriç bu sevgiyi gösterebilecek kadar yüce gönüllü bir insan.
Bölümü nasıl buldunuz? Umarım beğenmişsinizdir.
Şimdilik gidiyorum sonra görüşürüz ❤️