Bölüm 16: Şiddet
"Acılar büyütür insanı, yıllar değil."Mehmet Bey ve Kaya konuştukdan sonra biraz daha oturmuş sabaha karşı tekrar uymak istemedikleri için kahvaltı hazırlamaya başlamışlardı. Mehmet Bey konuşurken Meriç'in geleceğini söylemişti. Hem onun için hem de vakit geçsin diye kahvaltı hazırlamaya başlamışlardı.
Meriç ise uçaktan iner inmez taksiye binip bir otele gitti. Önce kimlik kontrolünden geçti. En sonunda odasına gidip eşyalarını bıraktı. Duş alıp üstünü değiştirdi ve otel odasından çıktı.
Yoldan bir taksi çevirip daha önce Mehmet Bey'den aldığı adresi verdi. Hava daha yeni yeni aydınlanıyor. Açılmamış dükkanlar, tek-tük insanlar ve boş caddeler taksinin camından geçiyordu.
Meriç nerede hata yaptığını düşünüyordu. Abi olmak onun için hep büyük bir onurdu. Bir de kız abisi olmak. Buna değer biçemezdi. Babasının onu hiç sevmemesini anlaymazdı. 6 yaşındayken dokunduğu yumuşak elini, ona bakınca gülümseyen yüzünü veya parlayan gözlerini sevmemesini anlayamazdı. Kayra'ya hem baba hem abi olmaya çalışmış yeri geldiğinde ise annesi olmuştu.
Daha anne kavramının ne olduğunu o dahi bilmiyorken hemde. Meriç ilk duyduğu andan itibaren anlayabiliyordu Kaya'yı. Şiddet. İnsanı en aciz duruma düşüren olaydı. Çünkü sana şiddet uygulayana gücün yetmezdi. O hep senden güçlü olurdu ve ezilen taraf sen olurdun. Meriç bunu biliyordu. Çünkü babasına hiç dur diyemiyordu. Annesi kanlar içindeyken de diyemiyordu, Kayra'nın yanağı mor olunca da.
Acılar büyütür insanı, yıllar değil.
Belki de Meriç'in bu kadar bilinçli olmasının sebebi de buydu. Kendisi acı çekmemişti ama gözleri önünde acı çeken annesine yardım edememişti. Annesinin suçu neydi? Bir hiç. Annesinin suçu yoktu. O sadece istemediği bir evliliğe zorlanmış bir kadındı. Bu yüzden kimsesizdi Meriç. O kadar insan varken Meriç kimsesizdi. Ama Kayra'nın her şeyiydi. Dedelerini sevmezdi, babasından tiksinirdi, amca-dayı kavramı onun için yoktu.
Çocuktu o. Çocuk olmak istiyordu. Ama her şeyden önce Kayra'yı yanında istiyordu. Ona sarılmayı, saçını okşamayı ya da kitap okumayı. Ona sadece Kayra iyi geliyordu. Belki onun parlayan gözleri olmasa Meriç'de karısının ve çocuğunun korktuğu, en ufak şeyden şikayet eden ve kendini her şeyden üstün gören biri olacaktı. Onu sadece Kayra mutlu ederdi. Ona sadece Kayra iyi gelirdi.
Ona bir birey olduğunu, sorumluluklarının olduğunu ve kızlarında kalbi olduğunu onlara narin davranması gerektiğini o öğretmişti. Meriç'in karakterini o değil Kayra şekillendirmişti. O bir meleği korumak için vardı.
Kısa bir yolculuktan sonra Meriç eve varmıştı. Taksiye ücretini ödeyip eve doğru yürüdü. Kapıyı çaldı ve beklemeye başladı.
Kaya kapıyı açınca karşısında ondan da uzun kahverengi saçlı kahverengi gözlü birini gördü. Adamın üstünde siyah paltolon ve siyah gömlek vardı. Ciddi duruyordu. Kaya kapıyı biraz daha açıp geçmesi için yer verdi. Meriç içeri girdiğinde onu ayakta bekleyen Mehmet Bey'le selamlaştı. Biraz oturduktan Kaya, Kayra'yı kahvaltıya çağırmaya gidecekken Meriç izin alıp Kaya'nın yerine tarif edilen odaya gitti.
Kayra ise onu uyandırmaya çalışan kişinin kim olduğunu bilmeden uyumaya devam etmeye çalıştı. En sonunda gözlerini açtığında abisini gördü. Meriç'in onca geldiği yol, aklını kemiren ihtimaller ve aklında kurduğu seneryolar hepsi bir anda sustu. İyi ki gelmişim dedi. Gerçekten iyi ki gelmişti.
Bölüm kısa farkındayım. Ama bu bölüm beni öldürdü. Bu aslında ilk yazdığım bölüm değil. Bi kaç gün önce bölümü yazdım bitirdim. Sonra uygulamadan çıkıp Pinterest'den fotoğraf bulmaya gittim. Döndüm sayfayı açtım bir de ne göreyim bölüm yok. Yazdığım bölüm silinmişti. Bende tekrar yazamadım şimdi bitirdim yazmayı. Uzun bir ara olduğu için özür dilerim.
Bölüm atmamanın sebeplerini aslında profilimde 'duyuru' olarak paylaştım. Bu yüzden aslında takip etmenizi istiyorum çünkü kitaba duyuru atmak bana uygun gelmiyor. Sebebi ise çok basit. Ben bir kitap okumak istiyorum diyelim kitapta 20 bölüm var diye gözüküyor ama aslında 13 bölüm var. Geriye kalan her şey duyuru. Bu benim sinirimi bozuyor sizin sinirinizi bozuyor mu bilmem ama genede kendim hoşlanmadığım şeyi size yapmayacağım.
Kısa olduğunun farkındayım geçiş bölümü olarak düşünün olur mu?
Meriç'in annesi ile ilgili şuan bir şey demiyeceğim. Eninde sonunda siz ne olduğunu öğreneceksiniz.
Lütfen beni takip etmeyi unutmayın zaten sebebide yukarıda yazıyor. Takip etmeseniz bile arada sırada profilimden duyurulara bakın sizi bekletmeyi veya bölüm geç geldiği için hayal kırıklığına uğramayı istemem.
Umarım bölümü sevmişsinizdir. Şimdi gidiyorum sonra görüşürüz.