Bölüm 28:Anne
"Uyandığında annesini görmeyi dileyerek.""Merhaba Rüzgar. Benim adım Murat. Hafta da bir seninle görüşeceğiz. Eğer sende istersen tabi."
Rüzgar karşısında da oturan adama baktı. Beyaz önlük mavi gözlerini öne çıkarmış, elli yaşının başlarında görünmesini sağlayan yüz kırışıklıkları kahverengi saçlarıyla bir bütün haline gelmişti. Saçlarında ve sakalına bulunan beyazlar ise ona olgun ve karizmatik bir hava katmıştı. Buna rağmen yaşı ve mesleği gereği her şeyi bildiğini iddia eden suratı ve konuşması Rüzgar'ın hoşuna gitmemişti.
"Abin bazı sorunlar yaşadığını söyledi. Biraz anlatmak ister misin?"
"Annem bir sorun değil!"
"Annen mi?"
"Evet annem. Abim onu görmek istemediği için ona sorun diyor. Ama annem onu çok seviyor."
"Anneni en son ne zaman gördün Rüzgar?"
"Dün akşam, o benimle ders çalıştı."
"Peki bana biraz anneni anlatmak ister misin? Onunlayken nasıl hissediyorsun? Ya da o uzun süre yanından ayrıldı mı?"
"Annemin uzun saçları var ve güzel gözleri. O kedileri seviyor ve çok güzel resim çiziyor."
"Onunla beraber olmak nasıl hissettiriyor?"
"Mükemmel. Abim son zamanlarda benimle oyun oynamıyor ama o oynuyor. Ve bana havuçlu kek yapıyor ama hiç yiyemedim."
"Peki neden yiyemedin?"
"Çünkü nerede olduğunu bulamıyorum."
Doktor karşısında ki çocuğa gülümsedi ve
"Bak ne diyeceğim, resim çizmek ister misin?""Çizebilir miyim?"
"Elbette, ben sana bir kağıt ve boya kalemleri vereceğim. O sırada da abin kaybolmadan durabilmiş mi ona bakacağım."
Doktor hemen elinin altında ki kalemleri ve kağıdı Rüzgar'a uzattı. Hafifçe başını okşayıp kapıdan dışarı çıktı.
Toprak koltukta oturum saatin dolmasını bekliyordu. Kardeşinin bu hali onu endişelendiriyordu. Son bir haftada bir çok kez annesini gördüğünü söylemişti.
Doktor koltukta oturan Toprak'ın yanına gitti. Yanında boş olan sandalyeye oturdu ve konuşmaya başladı.
"Anneniz kayıtta öldü gözüküyor ama Rüzgar'a göre o hayatta ve siz onunla görüşmek istemiyorsunuz. Toprak bey anneniz yaşıyor mu? Ya da şöyle sorayım babanızın ikinci bir evlilik yapmayı düşündüğü bir kadın var mı veya Rüzgar'ın annesi gibi görebileceği biri?"
"Öncelikle hayır doktor bey annem hayatta değil. Babamın hayatında şuanda biri yok, ki olsa bile bundan bizim haberimiz yok. Ve Rüzgar'ın annemizin yerine koyabileceği birini tanımıyorum. Biz evde üç kardeş kalıyoruz genelde. Babam pek sık evde olmuyor. Çalışanlardan biri Rüzgar'la iletişime geçmiyor. Çünkü onlar geldiğinde Rüzgar okulda oluyor. "
"Anladım, bakın ilk seanstan sonra size kesin bir şey diyemem. Ama babanızın evde çok olmadığını siz telefonda anlatmıştınız. Yani tüm bunlar Rüzgar yanlız hissettiği için olabilir. Annesini özlediği için kendi aklında annesini hayatta olduğuna inanmıştır ve size kanıtlamak istiyordur. Eminim konuştukta sorunu daha iyi anlayabileceğiz o zamana kadar onun bu hallerini yadırgamayın ve fazla sorun çıkmadığı sürece annesini hatırlatmayın. Belli bir zaman sonra ona annesinin öldüğü kabullendireceğiz."
"Teşekkür ederim doktor bey."
"Ha bu arada eminim sizinde kendi içinizde sorunlarınız vardır, biriyle konuşmak isterseniz lütfen kapımızın size açık olduğunu hatırlayın."
"Elbette, sağolun."
Toprak yanından kalkan adamın arkasından bir kaç dakika baktı. Sonra ise kardeşini alıp eve gitmek için yola koyuldu.
Eve geldiklerinde Rüzgar odasına gitmek için abisinin yanından ayrıldı. Küçük kardeşinin odasından çıkan kadınla oraya bakmaya başladı. Merakına yenik düşüp kapıdan baktı. Kaya uykuya yeni dalmış, eldivenli ellerini oynatıyordu.
Rüzgar odaya girip kapıyı ardından kapattı. Beşiği yanına gelince uyuyan kardeşine bakmaya başladı. Burnun kırmızı, nefes aldıkça oynayan kirpiklerine baktı. Elini yavaşca kardeşinin eline uzattı. Tutmak üzereyken gözlerini açan Kaya'yla durdu. Kaya'nın gözleri henüz çocuk olduğu için annesinin gözlerine çok benziyordu. Kıskandı. Bir kere daha nefret etti ondan annesini aldığı için. Elini tutmak için kaldırdığı elini geriye çekti. Bir önemi yoktu. O sadece annesini istiyordu.
Geldiği gibi odadan çıktı ve kendi odasına gitti. Yatağına uzanıp gözlerini kapattı. Uyandığında annesini görmeyi dileyerek.
Merhaba! Nasılsınız?
Bu bölüm geçmiş bölümüydü. Bundan önce ki kitapta birine bu bölümü bu şekilde yazacağımı söylemiştim.
Biraz kısa fazla vaktim olmadı. Yeni bölümü kısa sürede yayınlamaya çalışacağım.
Oy vermeyi unutmayın lütfen.