Bölüm 6: Kayra
"Kaya'nın adı uyumlu aslında."Sabah uyanır uyanmaz hazırlanmaya başladım. Bugün onu ilk defa göreceğim. İçimde hem bir merak hemde azıcık korku var.
Önce duş alıp sonra üstüme siyah renk, bol bir gömlek giyindim. Siyah paltolonumu da giyinip kahvaltıya indim.
Babama günaydın diyip her zaman ki yerime oturdum. Tek fark her zaman karşımda oturan Toprak abim yanımda oturuyordu. Ki ben bunu umursamak istemiyorum. Bu gün ne yaparlarsa yapsınlar keyfimi kaçıramazlar.
"Dün gelir gelmez uyudun. İyisin değil mi?" babamın sorduğu soruyu başımla onayladım. Ne kadar mutlu olsamda konuşamayacak kadar bitkinim. Üstümden kalkan yükün ağırlığı bunca zamandır benimle o kadar bütün olmuştu ki sanki bir anda boşluğa düşmüş gibiyim.
"Ne zaman gelicek?" Rüzgar abimin sorduğu soruyla babama baktım.
"Bir saat önce Meriç'le konuştum. Uçağa binmişti. Yarım saat sonra uçağı inicek."
"O kim?"
"Bu zamana kadar ona abilik yapan kişi. Meriç Acar."
"M.A.?"
"Ne?"
"Gönderilen mektupta M.A. yazıyordu. Meriç Acar uyuyor gibi ama sadece bi tahmin."
"Kaya doğru söylüyor baba. Tanıyor musun bu adamı?"
"Tabi ki tanıyorum Toprak. Bundan on yedi gün önce test yaptırıcağımız sırada yüz yüze konuştuk. Bundan önce ben Kayra'yı ararken o da bizi arıyordu."
"Neden arıyormuş?"
"Çünkü Rüzgar, Kayra'ya şu zamana kadar bakan aile sorumsuz ve geri kafalı bi aile. Meriç Kayra'yı bu zamana kadar korusa da Kayra büyüdükçe o ailenin onu okuldan alma ve zorla evlendirme gibi düşüncelerine karşı koyması zorlaşmış. 1 sene önce Kayra'nın öz abisi olmadığını öğrenince de bi umut belki biz Kayra'yı kurtarırız diye bizi aramaya başlamış."
"Nasıl öğrenmiş?"
"Neyi?"
"Kardeş olmadıklarını?"
"Şöyle ki bir sene önce Kayra ve Meriç bir trafik kazası geçirmiş. O kazadan sonra Meriç Kayra'yla kan gruplarını uymadığını fark etmiş. Önce annesinin babasını aldattığını düşünmüş ama araştırırken Kayra'nın doğum belgesinin sahte olduğunu görmüş. O da gidip babasına sormuş. Doğrulanınca da bizi aramaya başlamış."
"Kaya ile adı uyumlu. Annem veya sen mi koymuştun?"
"Çocukluktan beri bir kızım olursa adını Kayra koyacağımı söylerdim. Kız çocuklarına hep çok düşkün olduğumu biliyorsunuz. Ne senin ne abinin ne de Kaya'nın adını düşünmedik. Ama bir kızım olursa adı kesindi. Babam neden adını değiştirmedi bilmem ama o aileye verirken adını Kayra olarak söylemiş. Yani Kayra'nın adı değil Kaya'nın adı uyumlu aslında."
Güzel bir ismi var. Anlamlı. Umarım huylarımız da benzer. Gerçi babamın anlattığına göre fazla kolay bir hayat yaşamamış o'da. Bize karşı nasıl davranırsa davransın, güçlü bir karakteri olduğu kesin.
Kahvaltı içinde başka bir konuşma geçmedi. Sadece Toprak abim babama Kayra'yı almaya gidelim dedi ama Kayra bunu istemediği çok önceden söylemiş. Eğer bunu söylemeseymiş babam onu Ankara'dan kendisi alıcakmış.
Neden böyle bir şey istedi acaba. Gerçi ben olsam ben de istemem.
Öğlene doğru kapı çalınca hepimiz kapıya gittik. Kız korkmasa iyi. Dört tane erkek. İşin kötüsü her birimizin boyu 1.75'in üstünde. Tamam ya ben 1.76 olduğum için öyle dedim. Abilerim 1.80 vardırlar. Ama ben daha on beş yaşındayım. Yani uzayabilirim. Bunu da göz önünde bulundurmalıyım. Neyse ne diyordum ha umarım korkmaz. Acaba onun boyu kaç? 1.65 olsa yeter aslında.
Acaba gözleri ne renk? Babam hep annemin gözlerinin elaya yakın olduğunu söylerdi. Evde bir tek benim göz rengim elaya yakın. Diğerlerinin göz rengi koyu kahverengi.
Konudan konuya atlıyorum bu nedenle size sadece olanları anlatmam yeterli olucaktır. Neyse babam kapıyı açtığında önce kahverengi saçlarını gördüm. Sonra bileğinde ki saati en son ise gözlerini. Benim göz rengim den daha açık gibiydi ama koyu da duruyordu. Anlamadım.
Toprak abim onun küçük bavulunu aldı ve elini uzatıp
"Ben Toprak." dedi. O da gülümsedi ve
"Kayra." dedi. Aynı şekilde Rüzgar abimde kendini tanıttı. Sıra bana gelince dondum kaldım.
En sonunda Toprak abim adımı söyledi bende başımı salladım. Konuşamıyorum. Konuşamıyorum. Konuşamıyorum.
Tamam ya sakinim. Ufak bi heyecan yaptım.
Kayra geldiğinde belki yorgundur diye ona odasını göstermeye çıktım.
Benim odamın hemen karşısı onun odasıydı. Ona odasını gösterince teşekkür etti ve odaya girdi.
Ama şimdi bu kız çok tatlı. Bi de o kadar güzel olmasın dedim durdum.
Zaten şansım olsaydı jüpiterde doğardım.
Merhaba. Gene yazmak istediğim gibi bir bölüm olmadı. Sanırım Kaya'nın ağzından yazdığımda bir şeyler eksik oluyor :((
Her neyse iyi günler.