1. Bölüm|Başlangıç

12.1K 246 15
                                    

           "İnsan sevmeye başlayınca yaşamaya da başlar."
-William Shakespeare

Hayat, hayallerimi yaşayabilmem için ailemi karşıma almamı gerektirecek kadar acımasızdı. Ne istediğimin onlar için hiçbir önemi yoktu. Tek dertleri onların istediği şekilde bir kız çocuğu olmamdı. Aileme Amerika'ya taşınacağımı söylediğimde tabiki işler hiç de iyi bir şekilde bitmemişti.

Babam, kapıdan çıktığımda bir daha dönmememi söylediğinde hayatımda ilk kararımı almış yeni hayatıma başlangıç yapmıştım.

Pişman mıyım? Belki evet belki de hayır. Bu soruyu ilk zamanlar çok düşünmüştüm. Annemi, kardeşimi belki de babamı özlemiştim. Lakin seneler geçtikçe tereddütüm kaybolmuştu. Yanlış ya da doğru, bu benim hayatım benim kararlarımdı.

İşletme okurken bir yandan da dil öğrenip kendimi geliştirmiştim. Kendi düzenimi kurmuş, kendi ayaklarımın üzerinde duruyordum. Chicago'da küçük bir apartman dairesi bana kendisine ait hissettiren tek yerdi.

Kahve Makinesi bardağımı doldurduğunda kahvemi yudumladım. Saate baktığımda öğlen bitmek üzereydi ve benim yetişmem gereken bir toplantım vardı.

Chicago'nun en prestijli şirketine başvurmuş ve mülakata çağrılmıştım. Tekrar saatime göz attığımda iki saatim kaldığını farkettim.

En yakın arkadaşım Clark Holding'de çalışıyordu. Şehrin gözbebeği olan şirkette çalışmak herkesin hayaliydi ve ben bu hayali gerçekleştirmek üzereydim.

Sophia departmanda boşluk olduğunu ve çalışan alacaklarını bana haber verdiğinde içtiğim kahveyi püskürtmüştüm.

Her ne kadar, alanında en iyi kişilerle çalıştıklarını bilsem de şansımı denemem de fayda vardı.

Sophia'nın bana bu haberi vermesi üzerine, hemen muhteşem gözüktüğünü düşündüğüm CV'mi göndermiştim.

Beni almazlarsa kendileri kaybederdi öyle değil mi?

Hazırlanmak için odama doğru giderken Sophia'ya gideceğime dair mesaj atmıştım. Güzel dileklerini okuduktan sonra hazırlanmaya başladım.

Her ne kadar rahat giyim insanı olsam da kıyafetin ilk izlenim açısından büyük bir payı vardı. Vücudumu saran siyah elbisemi elime aldım. Siyah asaletin rengiydi. Siyah stilettolarımı da aldığımda gayet şık ve düzgün gözüküyordum.

Kendimi kanepeye bıraktığımda heyecanlı olmadığımı farkettim. Hayatımın şansı ayağıma gelmiş ve ben heyecanlı değildim.

Evimin rutubet kokan duvarlarına baktığımda derin bir nefes alıp ayağa kalktım. Kimse iş görüşmesine geç kalmak istemezdi ama değil mi?

Kısa bir süre de saçımı ve makyajımı halletmiştim. Son olarak çantamı toparlarken içine ihtiyacım olan her şeyi koyuyordum. Tamamen hazır olduğuma ikna olduğumda son bir kez gözlerimi evimde gezdirdim.

Dışarı çıktığımda Chicago'nun bulutlu havasını içime çektim. Umarım bugün yağmur yağmazdı. Sırılsıklam eve gelmek isteyeceğim son şeydi. Telefondaki konuma baktığımda taksi bulmam gerektiğini anladım. Clark Holding evime oldukça uzak kalıyordu.

ARES/kaldırılacakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin