11. Bölüm|Kutu

3.2K 122 35
                                    

"Suçlamak, anlamaktan daha kolaydır. Anlarsan, değişmen gerekir."
-Peyami Safa

Önümde duran kırmızı kutuya bir kez daha baktım. Kalbim anın etkisiyle güm güm çarpıyor, nefesim sıkışıyordu. Eğer bu kutuyu göndermişse, beni çoktan yakalayabilirdi. Ancak yakalamamayı tercih etmişti.

Titreyen ellerimi bir kez daha kutuya götürdüm. Kapağı açtığımda, gördüğüm eşyalarla epey şaşırmıştım.

Bütün eşyalarım buradaydı. Kutuya tekrar bir göz gezdirirken, gözüme ilişen telefonumu aldım. Şarjı bittiği için açılmıyordu. Hızla şarjını getirdiğimde, prize taktım. Koltuğa oturup, diğer eşyalarımı da boşaltırken, aşağıdaki zarf dikkatimi çekti.

Zarfı inceledikten sonra, içindeki kağıdı çıkardım.

'Ve av, kendi isteğiyle avcıya döneceğinden habersizdi.'    A.C.

Okuduğum yazıyla kaşlarım çatılırken, düşünmeye başladım.

Ne demek istiyordu?

Kendi isteğimle, o eve döneceğimi düşünmesi gerçekten komikti. Canımı zor kurtarmışken, ölüme gitmeye hiç niyetim yoktu.

Kutuyu kapatıp, bir kenara koydum. Şarjda olan telefonuma baktığımda, gelen mesaj dikkatimi çekti. Mesaja tıkladığımda, okuduğum mesajla gerçekten şaşırmıştım.

Alexander Clark
Özgürlüğünün tadını çıkar Hera.

Onlarca kez okumama rağmen bir kere daha okudum. Beni bırakmış mıydı? Yoksa ben mi yanlış anlıyordum?

İçimden bir ses Alexander'ın böyle kolay peşimi bırakmayacağını söylese de, yakalamak isteseydi çoktan yakalardı, diye düşündüm.

Gerçekten hala yaşadıklarıma inanamıyordum. Alexander'ın evinde kaldığım zamanlar neredeyse bir rüya gibi geliyordu. Çok önceden yaşanmış, unutulmaya yüz tutmuş günler gibiydi. Ancak hissettiğim o acılar, asla unutulmuyordu ve her zaman hatırlanacaktı.

Telefonumu alıp, sandalyeye oturduğumda, hızlıca rehbere girdim. Sophia'yı aradığımda çağrımı reddetti. Sosyal medya hesabıma girdiğimde hala mesajları okumamış olduğunu gördüm.

Ekrana gelen bildirimle, gülümsedim. Sophia mesaj atmıştı. Annesinde olduğunu, yarın geleceğini söylüyordu. Sophia her zaman böyleydi. Annesinin yanında olduğunda teknolojiden habersizmiş gibi davranırdı. Hala neden böyle davrandığını anlamasam da, bütün ilgisini annesine verebilmek için yaptığını düşünüyordum.

Rahat bir şekilde yaslandığımda, içime derin bir nefes çektim. Rahat, huzurlu bir şekilde. İki gün önce, şimdi böyle evimde oturacağıma asla ihtimal bile vermiyordum.

Yaşadığım şeyler kolay değildi. Kime anlatsam da inanacağını sanmıyordum. İnansalar bile Alexander bir şekilde kendini suçsuz çıkartırdı.

Sonuçta o saygın bir iş adamıydı değil mi?

Kapının sesiyle kendime geldiğimde, ayağa kalktım. Kapının önündeki dolabı itelerken, "kim o?" diye seslendim.

Duyduğum tanıdık sesle tüylerim diken diken olurken, kapı deliğine gözümü yaklaştırdım.

Gelmişti.

ARES/kaldırılacakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin