16.BÖLÜM- "Kâbuslar"

186 48 73
                                    

Selam, dostlar! Nasılsınız?

Bu bölüm önceki bölümlere nazaran sakin bir bölüm oldu. Fakat Yiğit ve Aymira'nın olduğu bolca sahne var ^^ Dedim ki biraz kafalarını dinlesinler :))

Medyadaki şarkıyı açalım ve okumaya başlayalım, bölüm sonunda görüşürüz,

İyi okumalar :)

---

16.BÖLÜM- "Kâbuslar"

"Bir kez kendini bulan birinin bu dünyada artık kaybedecek bir şeyi yoktur..."

Şubat, 2015 (Yazarın Anlatımıyla);

İstanbul'da çetin geçen bir kış mevsimi yaşanıyordu. Dışarıda yağan lapa lapa karın aksine rüzgar hırçın bir şekilde evlerin pencerelerine vuruyordu. Enes, her ne kadar bunun olağan olduğunu bilse de, gördüğü kâbusun da etkisiyle uyandı ve duyduğu seslerden korkarak çoğu gece olduğu gibi yatağından kalktı ve minik adımlarla sessizce odasından ayrıldı.

Anne ve babasının odasına gitmektense her zaman olduğu gibi ablası Aymira'nın odasına gitmeye karar verdi. Çünkü ablasına her zaman güvenir ve onunla uyumayı çok severdi. Çok geçmeden ablasının odasına girdiğinde yavaşça ablasının yanına çıkıp rahat bir pozisyon aldı.

O sırada kıpırdanmaların etkisiyle gözlerini aralayan Aymira, gördüğü manzaraya pek şaşırmamıştı. Her ne kadar anne babaları bu durumdan hoşnut olmasa da Aymira kardeşine kıyamadığından yanında uyumasına izin verirdi. 

"Baş belası?" dedi uyku mahmuru bir sesle. "Uyuyamadın mı?"

Enes, ablasının sorusunu, "Hayır," diyerek yanıtladı ve devam etti, "Kötü bir rüya gördüm abla, ne deniyordu..."

"Kâbus." diye tamamladı ablası onu. "Çok mu korktun, ne gördün?"

"Evet, karanlık bir yerdi. Sürekli bağırışlar vardı. Kimse yoktu, korktum."

Aymira bunun sürekli evde kavga eden anne ve babasının etkisinin olduğunu çok geçmeden anlamıştı. Şüphesiz en az kendisi kadar kardeşi de etkileniyordu bu durumdan. Her ne kadar üzülse de bunun önüne bir türlü geçemiyordu. Elinden tek gelen kardeşine, onun her zaman yanında olduğunu hissettirmekti. 

Bir süre sonra kardeşine sımsıkı sarıldı ve kardeşinin kulağına eğilip fısıldadı, "İnsanlar sık sık böyle kâbuslar görebilir baş belası, her zaman güzel rüyalar göremeyiz. Tek yapman gereken bunun bir kâbus olduğunu unutmamak ve uyandığında yok olacağını bilmek. Hatta şöyle söyleyeyim, hayatta böyle. Her zaman güzel şeyler olmaz ya da her zaman kötü şeyler olmaz. Asla kötü zamanların geçeceğini unutma ve pes etme. Bunu da unutma, tamam mı ablacığım?"

Ablasının sözleriyle rahatlayan Enes, kendini uykuya bırakmadan şunları tekrarladı,

"Kötü zamanlar her zaman geçer...Tamam." Ve sonra kendini gecenin sessizliğinde uykuya bıraktı.

Günümüz (Aymira'nın anlatımıyla);

Sabah pencereden gözüme gelen güneş ışınlarıyla gözlerimi araladığımda saat neredeyse öğlen olmak üzereydi. İlk başta uyku sersemliğiyle nerede olduğumu anlayamayıp afalladım. Fakat sonra tüm olanları hatırladım. Yiğit beni evine getirmişti. Burası onun eviydi.

Kendime gelip hızla yataktan kalkıp yatağı düzelttikten sonra odadan ayrıldım. Mutfaktan güzel kokular geliyordu. Muhtemelen Yiğit benden çok önce uyanmıştı ve şu an kahvaltıyı hazırlıyordu. Mahcup bir yüz ifadesiyle mutfağa girdiğimde yanılmamıştım, hatta sofra hazırdı bile!

ODAMDAKİ SIR (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin