Bölüm: 14 - KINA
*
"Tarabyada villası!"
Bade sesi kısılana kadar bağırıp çağırıp meydanda dönüyordu.. Bergüzâr, sanki dahası olabilirmişçesine ayaklarını yerde hissedemediğini düşünüyordu.
Erkekler kahvehanede demlenirken, kadınlar meydanda Bergüzâr'ın kınasında oyunuyordu.
Çok güzel olmuştu!
Masalarda gözlerini gezdirdi Neriman hanım, kızına baktı sonra.. Allah var, güzeldi kızı.. biliyordu. Nasıl bilmesindi, aynı kendisinin kopyasıydı canım!
"Hayırlı olsun komşuum!"
Yanına gelip yanaklarını ıslak ıslak öpen Serçe'ye baktı Neriman, yüzüne oturttuğu tebessümle döndü arkadaşına, "Olsun komşum olsun! Hoş geldiniz.."
"Hoş bulduk anacım! Maşallah çok da güzel olmuş tütütütü!"
Hava, Serçe'nin tükürüklerini saçmasına yüzünü buruşturarak baktı, "Ay Allah canını almaya Serçe! Bir gün de tükürme anam!"
"Kız! Esmer bombee!" yanına oturdu hemen, müzik sesinden kimseyi duymuyordu ki! Bağıra çağıra konuşuyordu Serçe..
"Ay nasıl da güzel olmuş, Allah'ım esirgesin kız Nerimaan!"
"Amin amin.."
Hacer hanım, dünürüne baktı usulca.. o an anladı Neriman kına vaktinin geldiğini.. etrafta sessizlik oluştu, Bergüzâr etrafın sessizleşmesinden anlamıştı vaktin geldiğini.
Yukundu, gözleri doldu istemsizce.
Meydana getirilen taburenin üzerine doğru kaydırdı bedenini. Huzursuzca oturdu, nasıl oturmasın.. bi yanı kor gibi kavruluyor, midesi bulanıyor ve kasılıyordu. Bi yanı da, sevdiğine kavuştuğu için çokçana mutluydu..
Nasıl mutlu olmasındı, yıllarca göğüs kafesinde sessizce büyüttüğü sevdasına kavuşuyordu öteki gün. Bugün, kınası yarın düğünü vardı..
Gözleri tam karşısında oturan annesine kaydı, hıçkırdı! Dışarıda son ses çalan kına türküsünü duymuyordu kulakları..
Ne de güzel ağıt yakıyordu, Canan abla.. kulaklarına işitti uzaktan sesi kadının.
"Annesinin bir tanesini hor görmesinler"
Yutkundu Bergüzâr art arta.. annesinin yanına doğru gelen babası, ağabeylerine kaydı bakışları o ara hemencecik. Akıttığı yaşlarla beraber baktı baba ocağına..
"Babamın bir atı olsa binse de gelse"
"Annemin yelkeni olsa açsa da gelse"
"Kardeşlerim yollarımı bilse de gelse"Gözü yaşlı bir şekilde ayağa kalktı Neriman hanım, bunun olacağını biliyordu. Güzelliğinin bir gün yuvasından uçup gideceğini, bu zorlu ama gururlu vakti yaşayacağını..
Biliyordu da, ana yüreği işte..
"Gelin elini açmıyor!"
Kızların gülüşmelerini işitti Bergüzâr, peşine yanına doğru adımlayan kayınvalidesi ve sevdiğini gördü.. omzuna bırakılan yeşil yazma ile ne kadar da yakışıklıydı!
Bergüzâr'ın hemen yanına bıraktı kendisini Yadigâr. Sevdiğinin adetlerinde, geleneklerinde erkeğe de kına yakılırdı..
Annesi geldi, Bergüzâr'ın iki avcuna cumhuriyet altınını yerleştirdi. Gözleri Neriman hanım ve Kenan bey'e kaydı Yadigâr'ın. Buraya doğru geliyorlardı, ayağa kalktı yavaşça delikanlı, sevdiğinin kına yakılan ellerini tutup kaldırdı, usulca ilk ellerini öptü büyük bir sevgiyle. Sonra elleri duvağını buldu..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERGÜZÂR (Mahalle Serisi - I) TAMAMLANDI
ChickLitBir kalbin en özel sevgi türüydü 'Yadigâr' yaşadığı mahallede oturan, sessiz sedasız içinde büyüttüğü armağanıydı 'Bergüzâr' Onların sevdası yaktı Osman'ı, özendirdi saf sevgiye Bade'yi. Mahalle/Yadigâr Serisi - I *Bu hikaye iki ana karakter üzerine...